Bölüm 19 : Sen Benimsin!

Start from the beginning
                                    

Gözlerim birbiri ardına giden arabalardaydı. Birkaç su satıcısı çocuk trafik ışıklarında duran arabaların pencerelerinden ayrılmıyordu. Kimisi su alıyor kimisi camı kapatıyordu. Başım ağrıyordu. Ellerimi şakaklarıma dayadım ve ovuşturdum.

Beni hastaneden gönderdiği anı hiç unutamıyordum. Gözlerimi ne zaman kapatsam gözümün önüne geliyorlardı.

Uyanması için üç gün beklemiştik. Hastaneden hiç ayrılmamış, gece gündüz refakatçi olarak ben kalmıştım. Arkadaşı Yasin bile ne kadar ısrar ederse etsin ne gidip yemek yemiştim ne de eve gidip dinlenmiştim. Ali bir türlü uyanmak bilmemişti. Doktorlar sağlık durumunun iyi olduğunu ama uyanmadığını söylüyorlardı. Ne kadar da saçmaydı. Bu sefer ki krizi daha büyük demişti.

Bu krizler böyle devam ederse sonucun kötü olacağını belirtmişti. Ali zihnini kilitlemişti ve uyanmamak için ısrar etmişti üç gün boyunca.

Yanında durmuş, onu izleyerek sessiz sessiz ağlamıştım. Yasin her geldiğinde bana üzüntüyle bakıyordu. Geceleri uyumamak için dirensem de bitap düşüp koltuğa yığılıyordum. Hain bedenim yine zayıf düşmüştü ve ben fenalaşmıştım. Sakinleştirici iğne yapmışlardı. Yasin ısrarla tost getirip önüme koymuştu ama içim kabul etmiyordu, yiyemiyordum.

Her defasında ona burukça gülümseyerek teşekkür etmiştim. O da, "Keşke elimden fazlası gelse." Deyip yanımdaki koltuğa oturmuştu. Sessizlik uzayıp gidince dayanamamış konuşmaya başlamıştı. Ben sessizliğin farkında bile olamayacak kadar kendimden geçmiştim.

"O seni seviyor." Demişti. Güçsüz bedenim baştan aşağıya irkilmişti. Sonra bana çevirmişti bakışlarını Yasin.

"Bütün bu yaşadıklarınızdan senin etkilendiğin kadar o da etkilendi Elif. Annesinin, çok sevdiği annesinin yaptıklarını öğrendi. Sana çektirdikleri de üstüne binince inan bana o da çok acı çekiyor. Sana aşık ve çok değer veriyor. O yaşamıyor gibi Elif. Bende kaldığı zamanlar görmeliydin onu..." Gözlerini Ali'ye çevirmişti, sanırım tekrar ağlamaya başladığım için yapmıştı bunu. Sonra devam etmişti. "Ona ulaşamıyordum. Senden boşanmak da istemiyordu. Eğer boşanırsanız artık hiçbir şansının olmayacağını düşünüyordu."

Sonra ise susmuş konuşmamıştı. İkimiz de uyuyan Ali'ye bakmış, kendi düşüncelerimizde kaybolmuştuk.

Her şey o kadar bulanıktı ki. Üç günün sonunda tam ben lavaboya gittiğimde gözlerini açmıştı. Ben odadan çıktığımda içeride Yasin vardı.

Lavabodan döndüğümde odaya giren doktoru görünce dizlerimin bağı çözülmüştü. Kalbime aynı anda hem korku hem de rahatlama çökmüştü. Daha kötü bir şey olduğunu düşünüp korkmuş, uyandığını düşünüp ise sevinmiştim.

Sonra odadan elinde telefonla Yasin çıkmıştı. Beni görünce telefonunu cebine koydu ve kaşlarını çattı. Yüzü üzgün görünmüyordu, aksine üç gündür alnında olan kırışıklık gitmişti.

İçimde rahatlamayla ona doğru yürürken o da bana doğru yürümüştü.

"Nasıl? Uyandı mı yoksa?" sesimdeki canlılık ve umut o kadar barizdi ki gözlerini kaçırmıştı. Bunu neye yorumlamam gerekiyordu?

"Uyandı Elif...ama-" Sustu.

"Ama?" Sesimdeki canlılık gitmişti.

"Seni görmek istemiyor."

Sözleri idrak edebilmek için iki dakikanın geçmesi gerekmişti. Beni görmeyi istememişti. Beni istememişti.

"Aslında bu iyi olur Elif. Eğer seni görürse yeniden kriz geçirir diye korkuyorum." Ayaklarımın üzerinde kalmam için ona tutunmam gerekmişti. Endişeyle kolumdan tutup beni bekleme koltuklarına yönlendirdi ve oturttu.

Nefretten Gelen Aşk - TAMAMLANDI - AŞK SERİSİ 1 (Düzenlendi)Where stories live. Discover now