Ejder Yemini-2

929 83 9
                                    



Alandan geri dönüş yoluna doğru çıkarken, kollarımda ki güç kesilmişti. Ariana'yı o alandan zorla taşıyabilmiştim. Bir anda bedeni buz gibi kesilmişti. Ruhum bedenime fazla geliyordu. Ellerimle göğüsümü tutma isteğine karşılık Ariana'yı önüme doğru bıraktım. Onunla birlikte yere çökerek sırtını bana yaslamasını sağladım.

'Ariana...' diyerek yüzüne dokundum. Sırtı, göğüsüme değiyordu. Soğuk tenini üzerimde ki tişörtten hissedebiliyordum.

'Nasıl oldu?'

Arkamdan gelen sese döndüğümde tanımadığım bir kişiye gördüm. Savaşanlardan biri olduğunu düşünerek, 'Ejder yaptı' dedim.

'Kaybettik. Herkes geri çekiliyor' dedi.

'Savaşacak bir şeyim kalmadı' dedim kendi kendime.

Ariana'yı tekrar kucağıma alıp alandan çıkmak için hareketlendim. Ağır ağır hareketlerle, yok olmayı dileyerek alandan geçtim. Büyükbabamın yüzünde ki ifadeyi görene kadar ne halde olduğumu anlayamamıştım.

'Öldü mü?' dedi büyükbabam.

'Ejder yok etti büyükbaba. Gözlerimin önünde yok etti onu. Nefesini üfledi'

'Ariana'yı durduramadım. Oğlum yok olmak üzere olabilirsin'

'Bekliyorum' dedim.

Ölmeyi bekledim. Ariana ile birlikte yere çökerek onu kucağıma aldım. Ölümü bekledim. Saatlerce gelmesini beklesem de ölmedim. Capcanlı orada oturup sadece bekledim.

Ariana'nın babası, 'Kızımla vedalaşmama izin ver' dedi.

Gözleri yaşlı adama sadece bakmakla yetindim. Onu götüreceklerini anlamıştım.

'Onu veremem' dedim.

'Artık gitmesi gerek. Bırak da onu ebedi sonsuzluğa uğurlayalım' dedi.

'Benim de onunla olmam lazım' dedim. 'Ölmem lazım'

'Prenses gibi gidecek Will' dedi. Ariana'nın kolundan tuttu. 'Bırak artık' dedi.

Hak ettiği gibi gidecekti. Babasına onu vermek zorundaydım. Onun hakkettiği şekilde gitmesine müsaade edecektim. Ariana'ya son kez sarılıp alnından öptüm. Babasına doğru bedenini uzatırken, son kez onu kokladım.

Babası Ariana'yı kucağına aldı. Kızına sarıldı. Ağlamaya başladı. Onun ve çevredeki herkesin hıçkırıkları birbirine karışıyordu. Arkamdan birisi bana sarılarak ağlamaya başladı. Ama ben gözlerimi Ariana'dan başka yere çevirmiyordum.

'Neden ölmedim?' dedim.

'İyi ki ölmedin' dedi Jane.

Ariana'nın halkı Ariana'yı babasından teslim alarak, daire oluşturdukları topluluğun ortasına koydular.

'Sayohat. Malika ketadi. U uchmoqda. Uning tanasi biz bilan bo'ladi. Bizga doirasida. Lover. Otasi. Oliy malika'

Hep bir ağızdan üç kere bu sözleri tekrar ettiler. Sonra Ariana'nın bedeni havalanarak gökyüzüne doğru yükseldi.

'Nereye gidiyor?' dedim.

'Cenaze törenleri bu şekilde' dedi Matthew.

Ariana'nın bedeni yükselirken gözden bir anda kayboldu.

'Gitti' dedim.

Gözlerimi açarken, rüyalarımda tekrar o güne dönmüştüm. Neredeyse dört kere bu rüyayı arka arkaya görürdüm. Her ayrıntıyı ezberlemiştim.

Ejder Lorduحيث تعيش القصص. اكتشف الآن