Bölüm 26

2.3K 195 15
                                    

Büyükbabam, 'Yaşayan son lorda kim sahip olmak istemez ki?' dedi.

Kaşlarımı çattım. 'Yani baş etmem gereken birden fazla sorun var' dedim sıkıntıyla geriye yaslanırken.

'Bunların hepsinin üstesinden birlikte gelebiliriz' dedi Ariana yatıştıran bir ses tonuyla. Onun ses tonunu duyduğum da kafamı kaldırarak ona baktım. Güzel yüzünü süsleyen gözleri bana endişeli bir şekilde bakıyordu. Benim gergin olmam onu endişelendirmişti. Git gide birbirimize alıştığımız gerçeği içime kaplarken, bir yanım bunu düşünecek vaktimin olmadığını daha ortaya çıkmamış olan bir çok düşmanım olduğunu söylüyordu.

'Üstesinden gelmemiz gereken bir sorun yok şu an' dedi büyükbabam kendinden emin bir şekilde.

Ama ben büyükbabam kadar emin olamıyordum. Özellikle bugün o çocuğun söylediği şeylerden sonra. Beni öldürmekte karar kılan bir konsey vardı. Beni öldürmek için oy kullanmışlardı. Bunu o zaman normal bir şey gibi karşılamış olmam belki de bu derece bir güce sahip olduğumu bilmeden önce olduğu için olabilirdi. Çünkü tüm benliğimle o çocuğa inansam da yine aynı duygu ve özgüvenle ölmeyeceğimden emindim. Ama şimdi tüm gerçekleri öğrenmişken bu tehdit bana gayet akılcı ve mantıklı geliyordu. Beni öldürmek istemeleri normaldi. Ama büyükbabam bahsettiği şeylerde bundan bahsetmemişti. Genel de gücüme sahip olmak istemelerinden bahsetmişti. Aklıma gelen soruyla hemen büyükbabama döndüm.

'Büyükbaba, beni öldürmek isteyebilirler mi?' dedim.

'Evet' dedi gayet düz bir sesle. Sonra yerinde doğruldu. 'Eğer aptallarsa' diyerek tamamladı.

'Ne demek o?'

'Şu demek evlat. Sen bir saatli bombasın. İçinde hissettiğin öfkeleri biliyorum. Kendinle çatıştığını ve ne yapacağına bir türlü vaktinde karar veremediğini de. Senin öfken eğer kullanılırsa, sana sahip olmak isteyen o ırkların hepsini patlatabilirsin. Ama seni öldürmek isterlerse, işte o zaman, ejderin seni korumak zorundadır. Ve seni öldürmek isteyen kişileri de lanetlemekte yeminli ejderin' dedi.

'Yeminli mi?'

'Emirlerine uymak zorunda olduğu gibi. Seni öldürmeye çalışan her ırkı lanetlemekte de yeminli' dedi.

'Yani sonsuz karanlık ve şanssızlık' dedi Ariana.

'Beni korumak zorunda' dedim mırıldanarak.

'Evet ve senin ki asinin teki' dedi büyükbabam ayaklanarak.

'Nereye?' dedim hemen.

'Evlat, hava aydınlanıyor. Uyumalıyız. Yarın kaldığımız yerden devam ederiz' dedi. Mutfağın duvarında ki saate baktığım da sabah beşe geldiğini görünce bende büyükbabamla ayaklandım.

'Hadi' dedim Ariana'ya kafamla.

Büyükbabam yürürken bir an da dönüp bana baktı.

'Will tişörtünü tekrar çıkarır mısın?' dedi ciddiyetle.

Korku ve merakla hemen dediğini yaparken Ariana da merakla ayaklanmıştı. Tişörtü çıkarınca büyükbabam eliyle gelmemi işaret etti.

'Arkanı dön' dedi.

Arkamı dönerken, dudağından bir şaşkınlık nidası çıkan Ariana'ya baktım.

'Ne?' dedim hemen.

Kafamı onlara çevirmeye çalışırken, Ariana'nın kenardan kafasını sırtıma uzattığını gördüm.

'Evlat bir rüya gördün mü?' dedi büyükbabam.

Ejder LorduWhere stories live. Discover now