Bölüm 40

1.3K 181 27
                                    

Kılıcımın elimin içinde belirmesi, beni biraz şaşırtsa da bu duruma adapte olmam birkaç saniyemi aldı. O birkaç saniye içinde geçen zaman, az önce rüyamın getirdiği yorgunluk bedenimi sararken Sara'ya baktım.

Elimde ki kılıca gülümseyerek bakarken, büyükbabamın yanıma geldiğini gördüm.

'Bakabilir miyim?' dedi.

Kılıcı ona uzatırken, eline vermek gibi bir niyetim yoktu. Bu yüzden görebilmesi için iki taraftan ucundan tutarken, büyükbabamın yaklaşmasını bekledim. Kılıcın başına geldiğinde, gülümsemesi yüzüne yayıldı.

'Bir şeyler gördün mü?' dedi büyükbabam.

Başımı sallarken, 'Ne?' dedi merakla.

'Ejder alevi ile yaptı ve bana üfledi' dedim sadece.

'Güçlü olacak' dedi Matt arkadan.

'Ne?' dedim anlamsızca ona bakarken.

'Bir efsane var evlat. Herkesin bildiği ama senin bilmediğin' dedi büyükbabam.

'Neymiş o?' dedim.

'Her ejder lordu, gerçek ejder lordları, kılıçlarının ejderleri tarafından yapıldığını zanneder. Her zaman böyle olmuştur. Ancak büyük çoğunluğu ya kendisi yapmıştır ya da bulmuştur' dedi büyükbabam.

'Ama sen bana senin olduğunu hissetmen lazım demiştin' dedim.

'Dedim evet, hepsi hissetti. Herhangi bir kılıç için hissedebilirler. Ama sen bir görüş gördün. Sen, ejderler diyarına gidip bu kılıcı yaptırılıp sana gerçek dünya ile bağlantı sağladı' dedi büyükbabam.

'Yani çok güçlü. Sandığından da güçlü bir kılıç' dedi Sara.

'Ejderi yok edebilir mi?' dedim.

'Bir savurmanla hepimizi yere serebilir' dedi Matt.

'Yani artık ejderi öldürmek için bir eksiğim yok' dedim gülümseyerek. Bu kadar güçlü bir kılıca sahip olmamdan dolayı oluşan memnuniyetimi gizlemeden gülümsemeye devam ettim.

'Ejder neden böyle bir şey yaptı' dedi Ariana.

'İçgüdü' dedi büyükbabam.

'Ama beni yok etmek için plan yapabiliyor' dedim.

'Kendi ile savaştığı çok açık evlat. Lordlarına karşı gelirken acı çeker ejderler. Ama senin ki bunu yapmıyor. Sana karşı plan yapıyor yani kavrulan bir acı içinde olması gerekir. Yaşamakla ölmek arasında gibi. Beyni bunları kaldıramadığı anlar da ya sana iyilik yapıyor ya da sana planlarını gösteriyor' dedi büyükbabam.

'Onu alt etmek için çok plan yaptığı bir anı kollamam mantıklı mı?' dedim.

'Hem mantıklı hem mantıksız. Evet onu öldürmek daha kolay olur. Ama bu anı bilemezsin. Sana görüş geldiği anda onu öldürmen gerekir ama sen o an uykuda oluyorsun ya da buradan gitmiş oluyorsun' dedi büyükbabam.

'Her şeyin başına geri mi döndük?' dedim sıkıntıyla.

'Hayır. Bariz bir saldırı dışında şansımız yok. Ya onu öldürmek için yanına gideceksin ya da onu buraya getireceksin' dedi Matthew.

'Sara' dedim sakince.

'Onun yanına nasıl gidebilirim?' dedim.

'William tek başına gidemezsin' dedi Ariana.

'Tek başıma gidemezsem, herkesi oraya götüremem. Onun da ölmek için buraya gelmeyeceği belli. Ordunu boşuna kullanamayız Matt' dedim son cümlemde Matt'e dönerek.

Ejder LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin