Bölüm 18

2.9K 205 3
                                    

Yüzümde ki gülümseme yavaş yavaş solarken, elim hemen Ariana'ya uzandı ve elini tuttum. Bütün bedenimi korku dolduracak laflar etmişti büyükannesi. Ama böyle hissetmekten çok uzaktım. Tamamen kendimi Ariana'ya ait hissediyordum. İnsanların veya şu an olmayan düşmanlarımın Ariana'yı benden alma düşüncesi beni korkutmak yerine daha da cesaretlendirmişti. Onu koruma düşüncesi tüm bedenimi kaplarken, cesaret ve özgüven yükleniyordum.

Bakışlarımı Ariana'nın büyükannesine çevirirken kadının gözlerinde gördüğüm nefretle kaşlarımı çattım.

'Ona bir şey olmasına izin vermem' dedim hemen. Ariana'yı biraz daha arkama saklarken, arkamda titreyen Ariana'ya sarılmamak için kendimi zor tutuyordum. Onun korkması beni kötü etkiliyordu. Onun hissettiği tüm kötü duyguları ondan silmek istiyordum. Eğer böyle bir gücüm varsa, bunu sadece Ariana için kullanmak istiyordum. Onu iyi yapmak için her şeyimi verebilirdim.

'İzin vermezsin, ama olacak' dedi kadın.

'Nasıl bu kadar kendinizden emin olabilirsiniz? Böyle bir konuda nasıl emin olabilirsiniz. Ona bir şey olması hoşunuza gidiyor gibi davranıyorsunuz'

'O benim sahip olduğum tek evladımın çocuğu. Onun ölmesi benim ölmeme sebep olur evlat' dedi kadın.

'Peki bunun geri dönüşü yok o dövme bizimle artık' dedim sertçe.

'Evet yok ama...'

'O halde bunun üzerinde daha fazla sizden azar işitmeyeceğim' dedim ve ona arkamı döndüm. Korku içinde duran Ariana'ya döndüğümde, ellerini yüzüne çıkarıp onu tuttum. 'İyiysen eğer gidebiliriz' dedim.

Bakışları onu tutmama rağmen büyükannesinin üzerindeydi. Korku içinde durması, beni endişelendiriyordu. Bana bakması için ellerimi biraz sıkarak, dikkat çekmeye çalıştım.

'Ariana' dedim

Bakışları bana döndüğünde sorumu tekrar ettim 'İyi misin?' dedim.

Başıyla beni onayladı. 'Gidelim ister misin?' dedim. Bakışları tekrar büyükannesine dönünce 'Bana bak' dedim sertçe.

Verdiğim tepkinin sertliği karşısında ben bile şaşırmıştım. Ama bozuntuya vermeden, hala onu buradan çıkarmak için, ne gerekiyorsa yapacaktım. Gerekirse ona kötü bile davranır onu buradan kurtarırdım. Büyükannesinin bu halleri içinde onu bırakamazdım. Eğer burada kalırsa büyü ihtimalle bir daha bizi görüştürmeyeceklerdi.

'Will' dedi sıkıntıyla.

'Gidelim buradan' dedim.

Bakışları beni bulduğunda, kararsızlık içinde kıvranıyordu. Eğer onu birazcık tanıdıysam gitmek istediğini biliyordum. Baskı altında olmak ona göre değildi.

'Hayatım eğer gitmek istersen, istediğin yere gidebiliriz' dedim.

Bir kere daha büyükannesine bakacak oldu, sonra hemen tekrar bana baktı ve başıyla onayladı. Onun onaylamasın karşılık başımı bir kere sallayıp önünden çekildim.

'Çanta yapmak ister misin?' dedim. Yanımdan geçerek büyükannesine bakmadan dolabına doğru ilerledi, kapağı açıp içinden küçük bir el çantası çıkardı.

'Onu öldüreceksin' dedi büyükannesi bana bakarak.

'Onu kurtaracağımdan emin olabilirsiniz' dedim. Ariana'ya döndüğümde hızlı hızlı çantasını hazırlıyordu.

Büyükannesinin üzerimden zorla çıkarttığı tişörtü yerden alarak üzerime geçirdim. Büyükannesi hareketlenince hızla tişörtümü giydim. Ariana'nın yanına gideceğini sanıyordum. Ama beni şaşırtarak dışarıya çıkmakla yetindi.

Ejder LorduWhere stories live. Discover now