Bölüm 10

3.4K 269 9
                                    

Vücuduma dolan büyük bir nefesle gözlerimi açtığımda yattığım koltuktaydım. Başım da aşçımız bana kalp masajı yapıyordu. Gözlerimi daha büyüterek ne olduğunu anlamaya çalıştım. Kulaklarım yeni duymaya başlıyor gibi, çığlık ve ağlama sesleri birbirine karışıyordu.

'Uyandı' dedi telaşla bir ses. Biri bana sarıldı. Kokusunu aldığımda Ariana olduğunu anladım. Öyle şiddetle sarsılıyordu ki, elime gücüm zar zor gitti. Belini tuttum.

'Ne oluyor?' dedim fısıltıyla.

Ariana beni duymuştu.

'Ölmüştün' diyerek bağırdı ve tekrar sarıldı. Etrafıma baktığımda, aşçımız yerde oturuyordu. Hizmetçi kız ve annesi birbirine sarılmış ağlıyordu. Diğer iki çalışan gençlerden biri yere oturmuş şaşkınlıkla karışık korkuyla bana bakıyordu. Diğeri ise aşçıya doğru yürüyordu. Herkes öyle şok olmuştu ki, ölmüş olma ihtimalim beni de şoka uğratmıştı.

'Prenses' dedim. Ariana hemen çekildi. Hızlıca yüzünü sildi.

'Bir şeye ihtiyacın var mı? Nasıl hissediyorsun?' dedi yüzümü ellerinin arasına aldı. 'Su getirin' diyerek seslendi.

Gözlerini gözlerime dikti ve bir sorun arar gibi baktı.

'İyiyim prenses' dedim ama sesim çıkmıyordu. Çok yorgun hissediyordum. Ölümden dönmüşüm gibi gelmiyordu. Buna inanmak da istemiyordum.

'İyisin' dedi Ariana. Bana tekrar sarıldı.

Doğrulmak için bir hamle yaptığımda suyum geldi. Ariana, eliyle suyu bana içirdi.

'Yatağa gidelim tamam mı?' dedi bana başımla onayladım. Kalkmaya çalıştığımda çalışan iki çocuk hemen beni kollarımdan tuttu.

Hizmetçi kız, 'Doktora gitmeliyiz' dedi.

Ariana hızlıca ona doğru döndü. 'Çeneni kapalı tutmayı öğrenmen gerek' dedi. Kız anında yerinde sindi. Çocuklardan birinden kurtularak Ariana'nın elini tuttum. Hemen beni kavradı.

'Çıkalım' dedim. Daha fazla bu kadar insanın gözü önünde olmak istemiyordum.

Birkaç adım atmıştık ki, uyandığımda ilk gördüğüm yüze doğru döndüm. Aşçımıza 'Teşekkür ederim' dedim.

Başını saygıyla eğdi. Tekrar önüme döndüm. Ariana'nın talimatıyla biraz dinlenerek, bazen oturarak zar zor odama çıktık. Arkamızdan kapıyı kapattı ve beni yatağa yatırdı.

Yanıma yatmadı. Yatağın kenarına diz çöktü. Şimdi yüzlerimiz karşılıklıydı. Elini tereddüt ederek saçlarıma götürdü ve önüme düşen birkaç tutamı arkaya taradı. Ama elini çekmedi, orda tutup oynamaya devam etti.

'Bu da mı sormamam gerekenler sınıfında?' dedim Ariana'ya sessizce. Sesimin çıkması için boğazımı temizledim.

'Aynen öyle' dedi acı acı gülümsedi. Gülümsemesi yüzünde dondu kaldı ve bir damla yaş döküldü iki gözünden birden. Yavaşça elimi kaldırdım ve gözünü sildim. O an bileğimde ki siyahlık dikkatimi çekti. Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırarak bileğime baktım. Diğerini de kaldırdım. İki elimin bileğinde de, kalın bir bileklik takmışım gibi, dövmeler vardı. Yeniydi. Acımıyordu bu sefer ki ama, artık şaşırmam bile eskisi gibi olmuyordu.

'Bunları gördün değil mi?' dedim.

'Yanına geldiğimde vardı' dedi.

'Ariana...' dedim. Sormamdan korkar gibi baktı. 'Nasıl oldu?' dedim. Derin bir nefes aldı. Elini saçımdan çekmedi. Gözlerini kapatıp tekrar açtı.

Ejder LorduUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum