Bölüm 44

1.1K 102 7
                                    

Ejderler...

Tamamen insanlara karşı olarak dünyaya gelmiş bu canlıların cadılar tarafından insanlara mahkum tutulması üzerine, lordlar onları yönetiyordu.

Ancak cadıların unuttuğu en önemli şey, ejderlerinde bir iradesi olmasıydı. Bizim dediklerimizi yapmazlarsa, acı çekiyorlardı. Ancak bu acıyı göze alacaklar da vardı. O iradeye sahip olan. Etki altında kalmaktansa ölmeyi tercih edecek iradeler.

Benim ejderim de böyleydi. Hatta o kadar irade sahibiydi ki, benim emrime gözlerimin önünde karşı geliyor. Acı içinde kıvranırken, onu affetmem için bir kere bile yalvarmıyordu.

Yatağımda yatarken bu düşünceler beynime her gece olduğu gibi dolmaya başlamıştı. Yatakta doğrulduğumda, yanımda yatan Amelia'ya baktım. Artık uykusunda bile huzurlu değildi. Bunlar benim yüzümden olmuştu. Ejderin beni bulması, onu affetmem, onu affetmemle acı çekmesi... Ve şimdi de onu öldürmemle birlikte çocuğuma gelen bu lanet. Albert, ejderini öldürdüğünden beri bizimle çok konuşmuyor, hep acı çekiyordu. Onu zorlamamam gerekiyordu. Ancak aynı şeyleri tekrar yaşayamazdık. Albert'ın bir çocuğu yoktu. Lanet son bulmuş olmalıydı. William'a bir zarar gelmeyecekti bundan emindim.

Ejderlerin gücüne sahip olmak benim için bir lanetti. Her şey ejderimin ilk emrine karşı gelmem ile olsa da, ejder hiçbir zaman benim olmamıştı. Şimdi bu yüce görevi lanet olarak görüyordum. Belki de Albert'ın hayatını mahvetmiştim.

Güneş ışıkları odanın içine doğarken, Amelia kıpırdandı. Bu saatlerde kendi kendine uyanır, çocukları kontrol ederdi. Nefes alıp almadıklarını dinlerdi.

Gözlerini açtığında beni gördü.

'İyi misin?' dedi.

'İyiyim' dedim sadece. Hiçbir şey demeden yerinden kalktı ve sabahlığını üzerine geçirdi. Artık aramız git gide soğuklaşıyordu. Dertler ve lanetlerden birbirimizle ilgilenemiyorduk. En son onu ne zaman öptüğümü bile hatırlamıyordum. Bir lanet. Her şeyi mahvetmişti. Evliliğimi. Beni değiştirmişti.

Birkaç dakika öylece oturduktan sonra yataktan çıktım. Amelia birkaç dakika geç kalmıştı. Her zaman dakik olan bir insan bir yere bir dakika bile geç kalırsa bunun bir sorun oluşturacağı kesindi. Bende bunun bilincinde odadan çıktım. Koridorun sonunda ki Albert'ın odasına gittiğimde, kapıyı yavaşça ittirdim. Ancak Amelia odada değildi. Hemen yanında ki William'ın odasının kapısı yarım açıktı. Kapıyı ittirdiğimde, içeride ki adamı görmem saniyemin onda birini aldı. Adam arkası dönük bir şekilde camdan dışarı bakıyordu. Amelia da ona doğru dönüktü.

'Amelia' dedim yüksek sesle. William'ın hala yatakta olduğunu görünce derin bir nefes aldım.

Amelia hemen bana dönerken, 'Josh' dedi sadece. Gözleri dolu bir şekilde duruyordu.

'Sen kimsin?' dedim hızlıca yanlarına ilerlerken.

'Dur' dedi Amelia. Olduğum yerde durduğumda, adam bize doğru döndü.

'Birkaç yıla kadar William'ın ejderi olacağım' dedi.

'Sen...' dedim kafam karışmış bir şekilde ona bakarken. Böyle bir şey mümkün olabilir miydi?

'Sen nasıl var olabilirsin?' dedim.

'William daha lord bile olmadı' dedi Amelia.

'Oldu. Bunu ne siz ne de kendisi biliyor' dedi.

'Böyle bir şey mümkün olamaz' dedim.

'O son lord olacak' dedi.

Kaşlarımı çatıp birkaç adım daha attım. Ancak adamı korkutmak istemiyordum. Ne istediğini öğrenmeden kaçmasına izin veremezdim.

'Ve bende son ejder. Var oluşum yüzyıllar önceden belliydi. William'ın son ejder olacağı da. Siz abisinin ejderini öldürüp, sonsuz yaşamını elinden aldığınızda, doğdum'

'Ama dünyaya gelemezsin. Sen kimsin?' dedim hızlıca.

'Son ejderim. Senin, onun ve William'ın efendisi olacağım' dedi.

'Josh' dedi Amelia acı çeker bir sesle.

'Neden geldin?'

'Uyarmaya'

'Ne uyarısı?' dedi Amelia hızlıca.

'Bugün öleceksiniz' dedi adam.

'Ne?' dedi Amelia.

'Bugün öldüğünüz gün olacak. William'ın yalnız, güçsüz ve bana karşı gelemeyecek biri olması için her şeyi yapacağım' dedi hırsla.

'Buna izin vermem' dedim bağırarak.

'Vermene zaman kalmayacak. Sizi istesem şu an öldürürüm. Ama bunun William'ın hafızasına kazınmasını istiyorum. Sizin öldüğünüzü, tamamen yalnız kaldığını bilmeli ki, ona güçlü olmayı öğreteceğiniz yaşlarda yalnız kalmalı ki ben onun efendisi olacakken, bana karşı gelmemeli'

'William'a zarar verme' dedi Amelia.

'Veremem' dedi. 'Ama o benim değil. Ben onun efendisi olacağım' dedi.

'Lütfen' dedi Amelia. Ağlayarak dizlerinin üzerine çökerken, ejder, ona tiksinir bir bakış attı. Onun bakışları Amelia'ya çarparken, göğsümde hissettiğim duygu tüm bedenimi esir aldı. O duygunun adı uzun zamandır hissettiğim bir duyguydu. Çaresizlik.

'Güzel bir gün geçirin, Bayan Amelia ve Bay Josh' dedi ejder başını eğdi. William'ın yanına yaklaşmaya başladığında Amelia'ya haykırarak öne atıldı. Ancak ejder onu kenara savurunca adımlarımı hızlandırarak ejderin suratına yumruk attım. Ejder sadece başını yana eğdiğinde, 'Sakin olun' dedi. 'Sadece küçük bir hatırlatma. Onu bulmam için' dedi ejder. Beni bir eliyle tutarken, hareket etmemi engelliyordu. Amelia yerinden kalkarak ejderi çekiyordu. Ancak ejder çok güçlüydü ve bizim insan güçlerimiz için fazla büyüktü. Ejder boşta kalan eliyle, William'ın sol ayak bileğine boylu boyunca bir çizik attı. Kan etrafa yayılırken, Amelia, haykırmaya başlamıştı.

Ejder William'ı damgalamıştı.

'Ölüm için hazır olun' dedi. Beni bir kenara fırlatırken, arkamı döndüğümde, gözden yok kaybolmuştu.

Ejder LorduWhere stories live. Discover now