9-Babam için

3.7K 199 30
                                    

Esin yüzündeki sert ifadeyle ona bakarken elindeki telefona bakışlarını çevirdi.

"Sana ulaşmaya çalışıyordum ama telefonun meşguldü. Sana bir şey oldu sandım. Neden böyle vurdumduymaz oldun? Bir mesajla her şey bitti mi? Zaten o mesajı almasaydım polisi arayacaktım." dedi Esin sitemkar bir ses tonuyla. Yüzündeki o korkulu ifadeyle başını eğdi.

"Esin sana anlatacaklarım var biliyorum. Ama çok uzun dinleyebilecek misin beni?" dedi Amine onun yüzüne bakarak. Esin kızgın bir halde de olsa başını evet anlamında salladı ve Amine'yi içeriye doğru sürükledi. Kapıyı kapadıktan sonra karşılıklı koltuğa oturdular.

"Hadi anlat bakalım ama öncesinde bir kahve yapayım ne de olsa anlatacakların uzun sabaha kadar sürebilir." dedi Esin alaycı bir tavırla. Bu halinden ve söylediklerinden anlaşılacak o ki çok kızmıştı. Amine onun bu hallerine pek tanık olmasa da kızgın iken etrafta sessizlik hakim olduğunu çok iyi bilirdi. Esin hızla kalktı ve Amine'nin yanından ayrılıp mutfağa gitti. Biraz sonra elinde kahvelerle birlikte geldi. Sehpaya bıraktığı kahveyi eline aldıktan sonra birkaç yudum aldı Esin. Amine ise nerden başlayacağını düşündü. İki elini birbirine dolayıp durdu. Kış olduğu halde yüzünden ter akacak gibi hissediyordu.

"Ne oldu Amine?" diye sordu Esin. Dut yemiş bülbül gibi ona bakakaldı Amine. Kendini toplayıp zor da olsa konuştu.

"Önce nerden başlasam diye düşünüyordum."

"Bence ilk olarak bugün nereye gittiğini söyleyebilirsin." dedi Esin baş parmağını sallayarak. Onun bu hali kızgın olduğunda ortaya çıkardı. Şimdi yaptığı gibi Amine'yi azarlıyordu. Ondan gizlediği için bu azarı hak ettiğini düşünüyordu Amine. Çünkü Esin'i çok endişelendirmişti. Anlıyordu onu. Bu yüzden sorusuna cevap verdi.

"Bir öğrencimin evine gittim." dedi Amine.

"Neden? Nasıl yani orada bir sorun mu vardı polis falan dedin?"

"Çünkü öğrencimin yani Egemen'in babası ailesine şiddet uyguluyor. Geçen gün gitmiştim beni görünce karısına sinirlenip dövdü ne kadar engel olsamda gücüm yetmedi ve beni itekledi. Sonra beni evden çıkartınca polise haber verdim ama karısı şikayetçi olmayınca polisler geri gitti. Bende kadını ikna etmek için bugün tekrar gittim."

"İşe yaradı mı peki?" diye sordu Esin. Suratındaki kızgın ifade yerini üzgünlüğe teslim etmişti.

"Bilmiyorum kendisinde telefonum var. Eğer ikna olursa arayacaktır. Yani arar inşallah. Olmadı yine konuşurum."

"İnatçı olmaya devam ederim diyorsun yani." dedi Esin tebessüm ederek. Onun bu halini görünce Amine de tebessüm etti ve yanına oturdu.

"Bana kızgın değilsin değil mi?" dedi Amine başını yukarı aşağı hafifçe sallayarak. Onun bu tatlı haline Esin güldü.

"Senin gibi bir arkadaşım var bir de sana kızgın olmamı mı bekliyorsun?" dedi Esin gülümseyerek. Ona birden sarıldı Amine. Yanında ailesi yok iken yalnızlığına ortak olan , bu şehirde onu bırakmayan ve her zaman ona destek olan dostunu tanıdığı güne bir kez daha şükretti. Gerçekten iyi bir dost hayatında karşına çıkan nadir bir insandır. Böylesine vefalı , anlayışlı bir dosta kimse sahip olamayabilir. İkiside bu konuda çok şanslı olduklarını düşündü.

"Sana söylemek istediğim başka bir konu daha var aslında." dedi Amine ondan ayrılıp gözlerini devirerek. Bu konuya nasıl gireceğini hiç bilmiyordu.

"Amine söyle ne oldu bir problem yok değil mi? Bak korkutma beni." dedi Esin endişeli bir halde.

"Hani etkinlik için futbolcularla öğrencileri tanıştırdık ve oradayken Ömer Kayadan posterini imzalamasını söylemiştin."

AMİNEOù les histoires vivent. Découvrez maintenant