3-Iddaanın Sonucu

5K 251 49
                                    

&&&

Amine gözlerini araladığında sabah olmak üzereydi. Güneş henüz doğmamıştı. Tam o vakitte ezan okunuyordu. Huzurla o sesi dinlemeye koyuldu. Dudaklarını yanlara doğru uzatarak gözleri kapalıyken tebessüm etti. Ezan bitince yatağından kalktı ve uyanmanın verdiği sersemlikle yamuk bir şekilde yürüyerek odanın ışığını yaktı. Banyoya gidip abdestini alarak odaya geçti ve namazlıklarını hazırladı. Namazı bitince selam vererek dua etmeye başladı. Ellerini "amin" dedikten sonra yüzüne sürdü. Şimdi sıra Esin'i kaldırmaktı. Zor da olsa onu uyandirabilmişti. Esin'e bu konuda çok ısrar etse de namaz konusunda hele ki bu erkenden kalkmak problemi yüzünden sabah namazlarını çok kaçırıyordu. Ona her konuda ısrar etse de zorla olmayacağını bildiği için vazgeçiyordu. Çünkü dinde zorlama yoktu. Bu yüzden sadece sabahları kalkamadığı için inatçılık yapıyordu Amine. Neyse ki bu konuda Esin uyku sersemi olmuş haliyle söylense de kalkıp namazını kılmaya özen gösteriyordu. 

**

Yatağından kalktığı an saate baktı Amine. Alarm çalmış olmasına rağmen biraz daha geç uyanmıştı. Bir hışımla odadan çıkıp banyoya girip elini, yüzünü yıkadı. Mutfağa girdiğinde Esin'i kahvaltıyı hazırlamış halde buldu. Amine şaşırmış halde bakarken Esin'in bugün erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamasını geçte olsa anladı. Birlikte kahvaltı ettikten sonra Amine odasına geçti. Dolabı açıp bugün ne giyebileceğini düşündü ve her zaman rahat olduğu elbisesini giydi. Geceliklerini dolaba yerleştirdi. Çok düzenli olduğu için hiçbir yer dağınık değildi. En çokta sevdiği kitapları. Kapının hemen sağ tarafında olan kitaplığında hemen her tür kitap yer alıyordu. En kıymetli olan Kuran-ı Kerim'i ise en üstte duruyordu. Yatağı hemen kitaplığın bitişiğinde olması en büyük avantajdı onun gibi bir kitap kurdu için.

Amine hiç vakit kaybetmeden eşarbını yapıp salona geçti. Çünkü bugün Esin için önemliydi. İkinci sınavlar olacaktı ve onun çok direndiği savaşın sonucu bugün belli olacaktı. İddianın bedelini kim ödeyeceği konusunda Amine az çok tahminde bulunsa da emin olamıyordu. Buna rağmen sonucu merak ediyordu ama Esin'in ondan daha çok meraklı olduğunu biliyordu. Bu yüzden Esin'in kağıtları hemen okuyacağını bildiği için merakını çabuk gidermiş olacaktı. Esin'in odadan hazırlanmış bir halde çıkmasından sonra okula gittiler.

Amine düşünceli bir halde öğretmenler odasında otururken Serkan geldi. Karşısına geçti ve Amine 'ye seslendi.

"Ne oldu Serkan? "diye sordu Amine. Gözlerini her zamanki gibi kaçırarak.

"Esin'in sonuçları iddia için değiştirebileceğinden şüpheleniyorum. Bu yüzden senin yanında kağıtları okusun. Rica ediyorum. "dedi Serkan kısık sesle. Kimsenin iddiadan haberi olmadığı için sesini kısmıştı Serkan. Amine bu durumu ne kadar hoş karşılamasa da bir şey demeye hakkı yoktu. Serkan gibi aklı başında ve dinine düşkün olmasına rağmen iddiaya girmesini anlam veremiyordu. Esin'in içeri girmesiyle Amine aldığı soruya cevap veremedi.

"Selam!" diyerek yanlarına oturdu Esin. Arada Serkan'a kısa bakışlar atarken yüzü gülüyordu. Keyfi yerinde olduğu her halinden belliydi. İkisi de bunun nedenini tahmin etse de Esin bir an için durgunlaştı.

"Ben dayanamayıp sadece Yunus' un notunu okuyacağım. Hadi Serkan sende çıkar kağıdı." dedi Esin kağıtlarını karıştırarak. Bulduğunda çıkarıp okumaya başladı. Sınav kağıdı dolu gibi görünse de çoğu test şeklindeydi ve klasik azdı.

"Bu resmen hile Esin." dedi Serkan kağıda bakarak. Yüzünde oluşan kızgınlık ifadesiyle dururken Esin ona bakarak hınzırca gülüyordu.

"Sınavın şekli önemli miydi Serkan? Biz bunu konuşmamıştık. " diye söyleyen Esin'in bakışlarını birden görünce bugün neden bu kadar rahat olduğunu bir kez daha anladılar. Odadaki sessizlikten faydalanarak sınav kağıdını okumaya koyuldu Esin. Hızla gözden geçirip birkaç kez tekrarladıktan sonra emin bir şekilde baktı.

AMİNEحيث تعيش القصص. اكتشف الآن