AMİNE

2-Büyük Buluşma

(Medyadaki Ömer Kaya)

&&&

Okula gelince çocukları sıraya dizdi Amine. Bugünkü etkinlikte büyük buluşma vardı. Okulun düzenlediği etkinliğe göre çocukları futbolcularla tanıştıracaktı. Servislerin gelmesiyle ismi yazılan öğrencilerin yoklamalarını alıp yola çıktılar. Hayatında hiç maça gitmemiş biri olarak onun için de farklı bir deneyim olacaktı.

Servisin durmasıyla geldiklerini anlayan Amine dikkatlice etrafa baktıktan sonra çocukları sıraya dizdi ve servisten indirip içeri getirdi. Yeniden yoklama aldıktan sonra gözünü yeşil sahaya dikti. Birkaç kişinin etrafı temizlediğini gördüğünde henüz kimsenin gelmediğini düşündü.

Çocuklar susmayınca futbolcularla ilgilenen teknik direktöre bakmak için aşağıya doğru gitti Amine. Soyunma odasını görebildi sadece. Yavaş adımlarla kapıya dikildi. Ne yapacağını bilmeden birkaç saniye bekledi. Ardından yapması gerekeni yapıp kapıyı birkaç kez tıkladı. Biraz bekledi. Kulağını kapıya dayamasına rağmen hiç ses işitmedi. Kimsenin olmadığını düşünerek arkasını döndü ve gitmek için birkaç adım attıktan sonra kapının açılma sesini duydu. Hiç düşünmeden arkasını döndüğünde yabancısı olduğu gözlerle karşılaştı. Kahvenin en güzel tonuydu. Amine geriye doğru adım atıp kafasını sola doğru çevirdi. Çünkü bu gözlere daha fazla bakmak istemiyordu. Tedirgin bir şekilde ellerini şalına getirdi. Bir yandan şaşırmış halde geldiği tarafa doğru gidecekken duyduğu soruyla kalakaldı. Kaşlarını çatıp ne cevap vereceğini düşündü.

"Evet ne istemiştiniz?" diye sordu genç futbolcu. Amine ise biraz önceki halinin aksine hiç istifini bozmayıp o tarafa bakmadan cevap verdi.

"Çocuklar hâlâ bekliyorlar. Futbolcularla ilgilenen teknik direktörle görüşecektim ama-" dedi duraksayarak. Lafını tamamlayacak iken genç futbolcu araya girdi.

"Çocuklar derken?" dedi genç futbolcu çatılmış kaşlarla. Ne olduğunu anlayamamıştı. O arada kollarını birbirine dolamayı ihmal etmedi.

"Öğrencilerimden bahsediyorum. Çok sabırsız bir şekilde futbolcuları görmek istiyorlar."

"Sen neden bakmıyorsun?" dedi genç futbolcu. Amine refleks olarak ona dönüp dikkatle bakmadan boş gözlerini yere indirdi. Genç futbolcunun fazlasıyla gevşek suratına karşılık şaşkındı. Ellerini birbirine geçirip ne cevap vereceğini düşündü. Karşısında duran genç adamın yüzü bir an tanıdık geldi. Hem de fazlasıyla. Yeniden ona bakıp kafasını çevirdiğinde Esin'in ara sıra maç izleyişlerini hatırladı. Onu gördüğünde Esin'in attığı çığlıklarla birlikte bugün ondan imza istediğini hatırladı. Bir an için ismi neydi diye düşündü Amine. Sonra birden hatırladı.

"Siz Ömer Kayaydınız değil mi?" diye sordu Amine ağzı yarı açık bir halde. Şaşkınlığını bir kenara bırakıp dudaklarını normal haline getirerek hafifçe tebessüm etti. Gözlerinin içine bakmadan konuşuyordu Amine. Çünkü annesinden öyle görüp öğrenmişti. Haramdan , günahtan bildiği kadarıyla uzak durmak için hele de bu karşı cins ise daha dikkatli olmaya özen gösteriyordu.

Nur suresinin 31.ayetine göre:

"İnanan kadınlara da söyle, onlar da gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffet ve namuslarını korusunlar, süslerini göstermesinler, elde olmayarak açığa çıkan ve görünen kısımları hariç, cazibe ve güzelliklerini açığa vurarak dikkat çekmesinler ve bunun için başörtülerini, göğüsleri üzerine sarkıtsınlar ki, boyun ve gerdanlarından birşey görünmesin. Allah'ın açılmasını haram kıldığı, gizli zinet yerlerini yani cazibe ve güzelliklerini kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, üvey oğullarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğulları ya da kız kardeşlerinin oğullarından veya müslüman kadınlardan veya yasal olarak sahip oldukları köle, cariye gibi kimselerden veya erkeklikten kesilmiş yemek isteyip karın doyurmaktan başka birşey düşünemeyen kadınlara meyil ve şehvet ihtiyacı olmayan erkeklerden veya kadınların mahrem yerlerine henüz ilgi duymayan çocuklardan başka kimselere açıp göstermesinler. Yürürken gizli görkem ve güzelliklerini belli edecek, tahrik edici bir yürüyüşle yürüyerek ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler! Hepiniz topluca, günahkarca davranışlardan dönüp, Allah'a yönelin ki, dünya ve ahiret mutluluğunu elde edesiniz."