Bir Şey Eksik

1.6K 175 43
                                    

Multi: Eymen Güngör

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar :)

Ben selimi delicesine öperken mertin 'ooo' lamalarını duymamaya ve melissanın sinir krizlerini keyifle dinlemeye çalışıyordum. Selim gülerek beni öpmeye devam ettiğinde nefessiz kaldığım için sonunda durmuştuk ikimizde. Alınlarımızı birbirine dayayıp nefes nefese kaldığımızda selim birde gülüyordu. "Sen böyle yaptığında küçük selim hiç rahat durmuyor" dediğinde yutkundum. Haklıydı. Ona hep rahat durmasını söylüyordum hemde öpüyordum. Cevap vereceğim sırada ikimizinde telefonları aynı anda öttüğünde dikkatlerimizi telefonlarımıza verdik. Telefona instagramdan bildirim gelmişti.

Mert Gencer sizi bir fotoğrafa etiketledi

Biz çıkalım djşsmdşssşşsöd

İkizimizde aynı anda merte baktığımızda ellerini suçlu gibi havaya kaldırdı. "Salak şey ne diye öpüşürken foto çekiyosun" diye çemkirdiğimde güldü. "Sizde öpüşmeyin kardeşim önümde" gözlerimi devirdim. Sanki her gün öpüşüyorduk. Yani tamam her gün öpüşüyorduk ama onun önünde sadece bir kere öpüşmüştük.

Kahvaltıdan sonra selim melissaya bakarak beni sinir etmişti ve ona ciddi anlamda trip atıyordum. Oda ciddiliği kavramıştı ki çıkıp bana bişeyler alacağını söylemişti merte. Bu sırada bende mertin odasında yatakta uzanıyordum. Sabahın köründe kalktığım için çok yorgun hissediyordum ve gerçekten çok uykum vardı. Göz kapaklarımdaki ağırlıkla savaşmayıp yorganı üstüne çektim....

                           ------

"Kalk" selim beni kalk diye uyandırmaya çalışırken inadına uyumaya karar verdim. Hadi kalk bitanem demek yerine kalk diyor öküz. "Kızım kalksana ölüm uykusunamı yattın" gülmek istedim ama gülemedim uyuyormuş gibi yapmak ne zor ya. Yine hiç tepki vermediğimde ofladı "bizde hande hanıma hediye aldık uyanır öper diye hayal ediy-" sözü bitmeden yatakta doğruldum ve sevinçle ellerimi vurdum. "Olley hediye he-di-ye" diye kendimce uydurduğum melodide şarkı söylerken selim piç smile yapıyordu. "Uyanacağını biliyordum" gözlerimi devirdim. Sonra camdan hala bahçelerinde olan melissayı görünce tiksintiyle bakışlarımı çevirdim ve selime baktım.

Elindeki beyaz Kutuyu bana uzattığında hala şarkıyı mırıldanmıyordum. "Hadi açta bitsin şu trip valla çemeyeceğim hande" dedi itiraz istemeyen bi ses tonuyla. Aklıma gelen dahiyane ve tam bir piçlik planıyla selimin elinden tuttum ve merdivenlere yöneldim. Bahçeye çıktığımızda bizim grup oturmuş bişeyler içiyolardı. "Hande napıyon kızım" selimi dinlemeden bahçenin tam ortasına kurulduk. "Aaaa selim!" Diye melissanın duyabileceği bi şekilde bağırdım. Herkes ne yaptığımı anladığında gülmeye başladı selimse ciddimisin der gibi bakıyordu. "Aşkkımm demek bana hediye aldınn" ellerimi havaya kaldırıp şaşırmışım gibi yaptım ve melissaya baktım. Bize yani bana sinirle bakıyordu. Bir an gözleriyle ateş edecek sandım. Ve bu beni daha çok keyiflendirdi. "Hande iyimisin ya" selim benim duyabileceğim bi şekilde konuştuğunda kıkırdadım. "Lütfen" dedim gözlerine bakarken. Bir kız sinir olduğu bir kızı sinir etmek için eline geçen fırsatları dibine kadar kullanır. "Salak mısın kızım" selim yine benim duyabileceğim bi ses tonuyla konuştuğunda gözlerimi devirdim ve "ayy demek bana çok yakışacakk" diye bağırdım. Masadakiler gülüyordu bu arada. "Aç şunu sinirlenmeye başladım" diye soludu. Daha fazla şansımı zorlamadım ve kutuyu açtım. İçinden çok zarif beyaz bir elbise çıktığında göz bebeklerim büyüdü. "Bu" dedim elbiseye bakarken  "çok güzel"

                          -------Bahçede selimin bana aldığı pekte günlük olmayan ama benim melissayı sinir etmeme yarayan mükemmel elbiseyle oturuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                          -------
Bahçede selimin bana aldığı pekte günlük olmayan ama benim melissayı sinir etmeme yarayan mükemmel elbiseyle oturuyordum. Melissa ise daha fazla kaldıramadımı naptı içeriye girmişti nihaha "yaz tatilinde ne yapcaksınız" diye sordu mert elindeki fıstıkları ağzına atarken herkes aynı amda omuz silkti. Selim "benim çalışmam lazım" dediğinde kısa bir sessizlik oldu. Ne annesi nede babası onu istemediği için mertlerde kalıyordu ve bunun bir yük olduğunu söylüyordu. "Benimde selim çalıştığı zaman onun yanında durup etraftaki kızlara ölümcül bakışlar atmam lazım" dediğimde elini omuzuma atıp saçlarımdan öpmüştü. "Kısa bir tatil yaparız ama değil mi? " diye sordu furkan. Selim onayladığında ellerimi çırptım ve "yes be" dedim. "O değilde arkadaşlar" deyip durdum. "Elbisem çok güzel değil mi" dediğimde herkes baygınlık geçiriyormuş gibi yaptı. "Kızım son bir saattir aynı şeyi sorup duruyosun güzel işte" dedi özkan bıkkınlıkla. Güldüm. Mert "selim bidaha şu kıza elbise alırsan seni sikerim" dediğinde selim uzanıp mertin kafasına bitane geçirdi. "Birincisi o şu kız değil benim herşeyim. İkincisi bana bihada seni sikerim dersen seni sikerim" dediğinde herkes güldü. Mert hariç. Bana benim herşeyim demesini sonradan hatırlayıp sevinçten dans edecektim.

                          --------
Babam beni eve çağırdığı için selim beni babama bırakmıştı ama o geri dönmüştü çünkü serenayın iki gün sonraki doğum günü için mertin saçmalıklarını dinlemesi gerekiyormuş. Eve girdiğimde eymen ve anneside evdeydi. Yani melis abla. "Selam" dedim ve şirince gülümseyerek koltuğa oturdum. Öpüşmeyi hiç sevmediğim için direk oturmuştum. Eymenle göz teması kurmuyordum çünkü sebep olmasada piç gibi sırıtıyordu. "Size açıklamamız gereken birşey var" babam ve melis abla ayağa kalkıp el ele tutuştuklarında babam melis ablaya onun söylemesini istedi. Bu sırada ben ve eymen sadece izliyorduk. Melis abla heyecanla parmağındaki tek taşı gösterdiğinde hem şaşkındım hem mutluydum hem kızgındım. Babama inanamıyordum. Bana sormadan nasıl yüzük seçer. "Evleniyoruz !" Gülerek tek taşı gözümüze soktuğunda ayağa kakıp tebrik ettim ve ikisinide öptüm. Her türlü öptüm yani. "Eee düğün ne zaman" diye sordum babama manalı bakarak. "Onuda bize haber vermeden mi yapacaksınız yoksa" dediğimde melis abla babama bakıp kıkırdadı. "Tatlım gelinliği beraber seçeriz" dediğinde gülerek melis ablayla konuşmaya devam ettim. Bir kaç saatin ardından yine bu taraflarda bir ev alacağımızı bu evin küçük olacağını ve eymenle aynı evde kalacağımı öğrendim. Aslında biliyordum ama ne bileyim işte gerçek gibi gelmiyordu. Babamla konuşmamın ardından selimin beni almasını istedim. Sonuçta mertlerde kalıyordu ve karşıdada melissa vardı. Ortalığı boş bırakmaya gelmez. Şimdi ise mertlerdeydik. Mert çizgili pijamalarıyla elinde çiğköfte yiyerek fener maçını izliyordu. Selimde altında ve üstünde siyah pijamaları vardı ve dağılmış ve hafif şişmiş gözleriyle gel beni ye diyordu. "Bence serenaya asla düşünemeyeceği özel bişey almalısın" dediğimde mert güldü ve ağızında çiğköfteyle "prezerva-" selim önündeki yastığı merte yavaşça (!) attığında çok yavaş (!) attığı için mert koltuktan düştü. Bende söylediği şey yüzünden istemedende olsa kızarmıştım. "Düzgün konuş lan sik beyinli" gözlerimi devirdim. "Çocuğa düzgün konuş diyorsun sen küfür ediyosun mal" dediğimde omuz silkti ve maçı izlemeye devam etti.

Selim koltuğa uzanmış maçı dikkatle izlerken bende üstüne çıkmış ve üstünde uyumaya çalışıyordum. Ama bi türlü susmuyordu. O topa öylemi vurulur gibisinden benim için küfür etmemeye çalışıyordu. Pek başarılı olduğu söylenemez tabi herneyse. Ben uyumaya çalışırken birden goolllll diye bağırıp ayağa kalktığında üstündeki ben yere yapışmıştım. Ve o yerde olduğumun farkında bile değildi ki hala lalalala diye mal gibi mertle bağırışıyordu. Tekrar yattığından bir kaç dakika sonra "mert" diye seslendi. Mert "hıı" diye vızıldadığında "bişey eksik değil mi?" Diye sordu ve gözlerimi devirdim. Mert "Evet bende farkettim" dediğinde yerden kalkmay düşünüyordum ki selim "haa" diye bişeyi hatırladığını belli edercesine konuştu. Sonunda diye geçirdim içimden. "Dolapta kola vardı" dediğinde şaşkınlıktan ölecektim. Yaklaşık beş dakikadır yerdeydim ve farketmemişti. Bu maç erkeklerin olmayan akıllarınıda başından alıyordu yahu. "Ben getiririm" dedim ve sinirle ayağı kalkıp ona dehşet bakışlar attım. "İyi olur" dedikten sonra tekrar yattığında sinirle ayaklarımı vurarak mutfağa ilerledim ve kolayı alıp sinirle tekrar içeriye girdim. Kola şişesinin kapağını açıp selimin suratına doğru boşalttığımda yattığı yerden fırladı. Mert hunharca gülerken bende ona eşlik ettim. "Hala bişey eksik mi ?" Diye sinir ve gülümseme arasına sordum.

Tatlı İhanet (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin