25. { Eşsiz }

7.1K 464 22
                                    

Yeni bölüm beğenileriniz ve yorumlarınız bekliyorum :)

Mislina ve Enver karşınızda :)

                  

Enver, İstanbul'u ayakları altına alan bu tepeye hayrandı. Büyük Çamlıca tepesi eşsiz manzarasıyla her bakanı kendine büyülüyordu. Kuşkusuz genç adamı da öyle... Enver'i büyüleyen başka bir şey daha vardı ismini bildiği ama inkar ettiği bir gerçek; Mislina!

Karhan, ağabeyinin bir süredir dalgın ve düşünceli hali gözünden kaçmasa da üzerine gitmenin ters tepeceğini bilerek, onun kendisine açılacağı zamanı sabırla beklemişti.

Karhan, ağabeyiyle uzun uzun konuştukları, tüm sorumlulukları, planları bir kenara atarak sebepsizce güldükleri o günleri özlemişti. Bu tepe birçok gülümsemelere şahitti.

Karhan, adımlarını yavaşlatarak sessizce genç adamın yanına banka oturdu. Havaların henüz ısınmayışından kaynaklı ortalık sessizdi. İstanbul'un parlayan ışıltısı göz alıyordu.

Enver; dudakları düz bir çizgi halini almış, bakışları dalgalı hırçın ve bir o kadar dikti.

"Nasıl hissediyorsun?"

Genç adamın kirpikleri kıpırdandı, göz kapaklarını yavaşça indirip kaldırdı kesik bir nefes çekti içine soğuk hava da nefesi buharlaştı. Bakışları şimdi durgundu bir o kadar da yorgun...

Dudakları kıpırdandı; "Bilmiyorum..." verebileceği en iyi cevap buydu.

İki aydır genç kadından uzak durmuş, görmemiş, yaklaşmamış ama aklından, düşünmekten kendini alıkoyamamıştı.

Enver aşık kardeşine baktı. Işıl ışıl bakıyordu. Parlak ela gözleri dudaklarında ki tebessümle tamamlanıyordu.

"Aşık olduğunu nasıl anladın küçük kardeş?"

Karhan'ın şen kahkahası yankılandı. Enver'in dudakları kıvrılmış oda gülmeye başlamıştı.

"Bunu bana mı soruyorsun büyük kardeş?"

Haylaz pırıltılar genç adamında kehribar gözlerine serpiştirilmişti.

Yarı ciddi bir ifadeyle; "Evet, bilmem gerek" dedi.

Karhan 'Neden' diye sormadı biliyordu ağabeyinin cevap vermeyeceğini.

"Kaçmayı değil yanmayı göze alıyorsan, sahip olmak değil ait olmak istiyorsan, karşılıksız seviyorsan, kıyamıyorsan aşıksın demektir." 

Yanmak?

Ait olmak?

Sevmek?

Bitmeyen, tükenmeyen, bazen durulan, ansızın coşan ama asla gerilemeyen duygu... SEVGİ!

Enver bunu istiyor muydu?

Evet istiyordu! Cesur olup; sevmek istiyordu. Her şeye rağmen!

Karhan ağabeyinin gözlerin de gördüğü parıltılarla keyfi yerine gelmişti. Onun da çorba da tuzu olsundu... dudakları muzırca kıvrıldı.

Elini ağabeyinin omzuna yerleştirdi gözlerinin içine fısıldadı; "Sev abi kırmadan, incitmeden, sorgulamadan, onu sakla, sarıl, öp vazgeçmeden!"

Karhan elleri ceplerinde ıslık çalarak genç adamın yanından uzaklaşırken kardeşinin son sözleri genç adama tılsım gibi gelmişti.

Cep telefonunu cebinden çıkararak genç kadını aradı. Açılmayan telefonla kaşları çatılsa da aramaya devam etti.

Yakından gelen melodi sesiyle arkasını döndüğünde öfkeli bir Mislina vardı. Genç kadının gözlerinde ki kıvılcımlar geceye ışık saçıyordu.

Enver arada ki mesafeyi iki adımda kapattı. Baş parmağıyla genç kadının yanağını okşarken birbirlerine oldukça yakınlardı. Yanağında ki hafif dokunuşla genç kadının öfkesi toz duman olurken mercanları kısılmıştı. Enver tanıdığı adam olmaktan çıkmıştı çok başka bakıyordu. Gözleriyle sever gibi...

"İstanbul kadar eşsiz, gökyüzü kadar uzaksın bana yine de her gece seni düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum."

Mislina açık itiraf karşısında mercanları buğulandı seslice yutkundu dudakları aralansa da boğazında ki düğüm konuşmasına izin vermedi.

Bu adama gözlerine, gülüşüne, sesine, yanında olmasına, dokunuşlarına, en çok da sevgisine... Ihtiyacı vardı herşeyiyle!

Peki ya kurallar?

Tutamadığı gözyaşı gözünden firar ederken fırtına çoğaldı. Şiddetli rüzgar genç kadının saçlarını dalgalandırdı. Gözyaşı; dudak kıvrımında son buldu.

F��R=�V

Görevimiz Tehlike 《TEHLİKELİ OYUNLAR SERİSİ I 》TAMAMLANDI  Where stories live. Discover now