Görevimiz Tehlike 《TEHLİKELİ OYUNLAR SERİSİ I 》TAMAMLANDI

14. [ Belge ]

Şimdi can canlar yeni bölüm geldi :) Ay ben diyordum ki tahminimce 14. bölüm kısa olur ama nerdeee :) oldukça uzun bir bölüm umarım keyifli okursunuz. Yazım hatalarım varsa affalo :D

İkinci bir şey daha vardı görmesem de duymasam da oralarda bir yerlerdesiniz :) Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum düşüncelerinizi benimle paylaşın lütfen...:)

MULTİ: MİSLİNA

Mislina, Tahir Şimşeğin her gün saat 08:00'da yaptığı kahvaltısını bir bir özenle hazırlamıştı.Tahir Şimşek kahvaltıda kayısı yumurta, taze sıkılmış portakal suyu, vişne reçeli, ince dilimlemiş salam seviyordu. Üstelik hava, bahçe de kahvaltı yapacak kadar güzeldi. Her bir çiçeğin etrafı sardığı çiçek kokusu eşliğinde kahvaltı etmek; Tahir Şimşeğin gözüne girmek, daha bir iyi olacaktı. Mislina kahvaltı bahanesi ile Tahir Şimşeği oyalayacak böylelikle Bukre yasak olan alt kata inerek neyin saklı olduğunu bulacaktı.

Mislina normalde devamlı topladığı saçlarını birkaç haftadır salıyor, savurduğu saçlarıyla çekici ve cüretkar bir görüntü sunuyordu.

Mislina muzurca gülümseyerek özel olarak hazırladığı kahvaltı tepsisini bahçede ki kamelyaya taşımaya başlamıştı. Her adımında kıvrımlı vücudu kendini belli ediyor; saçları ahenkle salınıyordu. Üstelik o dolgun dudaklarında ki sıcak ve içten gülümseme çoktan masaya kurulmuş kahvaltısını bekleyen Tahir Şimşeğin, Mislina'nın her adımında taşan arzusu gözlerini karartıyordu. O, kıvrımlı vücudun her hareketinde 'tahrik' oluyordu.

Mislina, belini kavislendirerek poposu hafif yukarıda, göğüs çatalının iştah açıcı görüntüsüyle, tepside ki kahvaltılıkları masaya dizmeye başladığında; Tahir Şimşeğin tek arzusu Mislina olmuştu. Genç kadını, kolundan tutarak yanına çekip, dibine oturtmuştu. Kahverengi gözlerinde ki istek tamda Mislina'nın isteği gibiydi. Yaşı kaç olursa olsun zevkleri uğruna harcanan erkekler ordusuna bir kişi daha eklenecekti.

Yaşlı kurdun hırıltılı kesik nefesleri saçlarını havalandırıyordu. Midesinde ki iğrenmeyi yok sayarak çekiştirilip, oturtulduğu yere rahatça kuruldu. "Güzelliğin aklımı alıyor, Ülkü." Genç kadının gözlerinde ki parıltı, Tahir Şimşek için o an görülmeye değerdi. Mislina, bacağını kavislendirerek, diğer bacağının üzerine attığınca adamın yüzünde yılışık bir gülümseme peyda olmuştu. Genç kadının bacaklarına açlıkla bakarken biraz daha sokulmaktan geri durmamıştı. "Biliyorum, sende istiyorsun." Ne isteme ama! Mislina, oyunu kuralına göre oynuyor, oyunu bozacağı anı sabırsızlıkla bekliyordu. Tahir Şimşeğin bakışlarından gözlerini çekmeyerek, yavaş yavaş hiç acele etmeden diliyle dudaklarını ıslatarak adamın tek odak noktası kendisi haline getirmişti. Ufak ufak adamın gömleğinin üzerinden göğsünü de okşamaya başlamıştı. "İlk önce kahvaltı sonra, sonrasını düşünürüz..."

***

Bukre, adımlarını sakin ve tedbirli atıyordu. 'Yasak' olan zemin kata inmesi ve ne olduğunu öğrenmesi gerekiyordu zira bir ayın dolmasına çok az bir zaman kalmıştı. Bukle bukle olan dalgalı saçlarının görüşünü engellememesi için topuz yapmıştı. Topuklu ayakkabılar yerine ses çıkarmaması için düz siyah babet giymişti. Tek sorun merdiven basamaklarında ki despot ve katıksız olan korumaydı. Her ihtimale karşı bu adamı buraya dikmekten çekinmemişti Tahir Şimşek.

Bu korumanın K12 ajanı olmaması Bukre için bir şanstı. Bukre, dudaklarını dişlemeye başlamıştı. Hızlı ve atik olmalıydı. Çekinik ve hafif utangaçça merdivenlerin başında ki genç adama doğru ilerlemişti.

Genç adam ise genç kadının yanına neden geldiğini anlamlandıramıyor. Bir yandan ise yüzünün saf güzelliğinden etkilenmekten geri duramıyordu. Kollarını göğsünde birleştirerek; dik bakışlarla Bukre'ye bakmaya başladı.