11. { Adım Adım İlerleyiş }

12.3K 555 77
                                    

Açelya, Saffet Dikmen'e ait olan görkemli ve ihtişamlı otelinin oldukça rahat olan Saffet Dikmenin isteği ile en güzel odalardan birine yerleşmişti. Henüz sezonun açılmamış olması nedeniyle otel çok kalabalık olmasa da birkaç önemli Saffet Dikmenin iş yaptığı Türk ve yabancı iş adamlarının bulunduğu dikkatinden kaçmamıştı genç kadının.

Saffet Dikmen de hatırı sayılır bir beğeni bıraktığının farkındaydı Açelya ve bunu ağır ağır yormadan ve yorulmadan ileriye taşıyacaktı genç kadın.

Yol boyunca Saffet Dikmenin kaçamak bakışları üzerinden eksik olmamış; odasına kadar eşlik ederek, akşam yemeği için sözleşmişlerdi.

İlk izlenime özel olan elbisesini buruşmaması için askılığa asarak kısa bir duşun ardından gece için hazırlanmaya başlamıştı. Saten kumaşın üzerine dantel işlemeli olan elbise Açelya'nın diz kapaklarının bir karış üzerinde bitiyordu. Yarım kol olan elbisenin kol kısımları da dantelden oluşmaktaydı. Mavi gözlerini siyah göz kalemi ile belirginleştirmiş, rimel ile kirpiklerine gölgelik katmıştı. Dudaklarını çok öne çıkarmayan; dikkatten de kaçmayan kırmızı ruju saçlarında yer yer bulunan kızıllıklarla ahenk içinde uyum sağlıyordu. Son olarak siyah stiletto topuklu ayakkabılarını ayağına geçirerek; odasından çıkarak, asansöre doğru ilerlemişti.

Asansörün sarsmadan durmasıyla yavaşça açılan kapıyla önüne gelen saç tutamını arkaya doğru atmış; ilk adımını attığında kendisine hayranlıkla bakan Saffet Dikmen'in yakıcı ve ihtiraslı bakışları saçlarından, ayak bileklerine kadar hissetmişti. Vücudunu kaplayan rahatsızlık uygusunuz aksine kendisine doğru ilerleyen adama ayak uydurmuş memnunca gülümsemişti.

"Güzelliğiniz göz kamaştırıyor..."

"Teşekkürler Saffet Bey..." hoşnut olmayan bir şekilde yüzünü buruşturan adam biraz daha Açelyaya yaklaşarak; hafifçe sokularak, nefesini üflemişti. "Bey... sendece çok resmi olmadı mı Pervin? Saffet demen benim için yeterli." Açelya, hafifçe kapanıp açılan göz kapaklarını içinde ki derin bakışları, çarpıcı masumluğu ve çekiliği ile Saffet Dikmen'i mest ediyordu. "Sen nasıl istersen..." dudakları arsızca kıvrılan adam, aldığı cevaptan oldukça memnundu. "Yemek yiyelim mi? Açıkmış olmalısın." Açelya bütün gün bir şey yiyememiş canı pek bir şeyler yemek istemese de Saffet Dikmen'e karşı gardını ve iradesini koruya bilmesi ve biraz da kendini toplaya bilmesi için dağ yamacında bulunan bu otelin güzel nimetlerinden fırsattan istifade bol bol faydalanacaktı.

Çekilen sandalyeye kurulan Açelya, karşına geçerek oturan kırk dört yaşının aksine dinç, pervasız bir o kadar siyah gözlerini çevreleyen keskin pırıltılar yolun sonunda ki dönemeçte ne çıkacağını belirsizleştiriyordu.

"Ne yemek istersin?" elindeki menüye bakarak; dudaklarını kıvırmıştı. "Aslında... Senin önerdiğini tercih ederim. Senin otelinde bana; en iyi menüyü tattıracağına eminim." Saffet Dikmen'in yüzüne yayılan içten gülümseme ile gözleri kısılmış; yaşının da verdiği etkiyle göz kenarlarında oluşan kırışıklıklar yaşanmışlığın belirtisiyken, karizmatik bir hava sunmayı da ihmal etmiyordu. "O zaman... güveçte alabalık yemeye ne dersin?" Açelya dirseklerini masaya yaslamış bel kavisini ortaya çıkaracak şekilde eğilmişti. "Yanında bol yeşillikli bir salata da olursa asla hayır demem."

Saffet Dikmen baş işareti ile yanına çağırdığı garsona siparişi vererek göndermişti. Karşısında oturan mükemmel güzellikte ki bu kadını yatağında arzuluyor belki de daha ilerisinde yanı başında yer alması olasılığı şimdiden tatmin sağlıyordu. Bir saat içerisinde tüm araştırmalarını tamamlamış. Geriye sadece biraz uğraşması ve elde etmesi kalmıştı kör kuyularda mahsur kalacağını bilemeden.

Görevimiz Tehlike 《TEHLİKELİ OYUNLAR SERİSİ I 》TAMAMLANDI  Where stories live. Discover now