Bütün ejderleri bitirdiğimde, bırakıp gidenler ve bir süre dolanıp gidenler dışında on ejder ve benim ejderimle bu arazide kalmıştım. Kendi ejderim yerine bana babamı açıklayacak olan siyah ejderin yanına gittim. Siyah ejder aynı bıraktığım yerde duruyordu.

'Demek bitti William' dedi ejder.

'Evet bitti' dedim gülümsemeye çalışarak. 'Bir adınız var mı?' dedim siyah ejdere.

'Elbette var. İsmim James' dedi gürültülü bir şekilde güldü. 'Senin ikinci adın gibi' dedi.

'Evet, babam vermişti' dedim.

'Bu adı kazandın mı William?' dedi hemen.

Hafızamı zorlayarak ejdere baktım. 'Çok küçüktüm ama annemin anlattığına göre, bir çocuğun hayatını kurtarmışım. Ve kurtardığım çocuğun adı James imiş. Bu bana çok saçma gelse de o yaşlarda birinin hayatını kurtarmam anneme cesurca geldiği için bu anıyı hep yaşatmak istemiş'

'Güzel bir anı William' dedi ejder James.

'Öyle. Çok net hatırlayamadığım için beni annem kadar etkilemez' dedim. Sonra aklıma gelen bir soruyla hemen ejdere baktım. 'İsimleriniz' dedim bana merakla bakınca devam ettim.

'İsimlerinizi kendiniz mi seçersiniz?' dedim.

'Hayır. Lordumuz olan kişi verir ismimizi' dedi.

'Senin sahibin için James ismi önemli olmalı o zaman?' dedim.

'Sahibimin oğlunun adı' dedi.

Başımı onaylayarak salladım. Benim ejderimin bir adı olmadığını yeni fark ediyordum. Ona bir isim vermek zorunda olmak zordu. Çocuğa bir isim vermek gibi değildi. Karakteri olan bir bireye hem de güçlü birine bir isim vermekti. Ve kesinlikle zordu.

'William' dedi James.

Hemen ona bakınca, 'Benim kimin ejderi olduğumu biliyorsun aslında' dedi.

Kaşlarımı kaldırırken içime dolan o hisle hemen gözlerimi daha da büyüttüm. James benim adımdı. Tanıdığım ejder lordları abim ve babamdı.

'Babam mı?' dedim hemen.

'Evet William' dedi ciddiyetle. Büyükbabam onun kötü bir ejder olduğunu söylemişti. Çok kötü. Hatta bu sebepten dolayı babam onu öldürmüştü. Hem de kendisi çok acı çekmesine rağmen. Büyükbabam yanılmazdı. Ama şimdi karşımda bana bakan, bana bu kadar sıcak yaklaşan yönlendiren bu ejder, üstüne üstlük bir de güçlerini bana vermişti. Nasıl kötü olabilirdi ki?

'Senin kötü olduğunu söylemişlerdi?' dedim.

'Kötüydüm evlat. Çok kötü' dedi.

'Ve?' dedim devam etmesi için.

'Ve baban beni öldürdü. Ruhumun bedenimden ayrılırken arkamda bıraktığım lordumun acı içinde kıvranışını izledim. Arkamdan göz yaşı döküşünü gördüm. Baban beni öldürmek istemezdi. Ama bunu yapmasına sebep olan kişi bendim. Onu izledim. Benim için her akşam uyumadan önce gözyaşı döküp vicdan azabı çektiğini gördüm. Değiştim. Babanla birlikte bende değiştim. O acısını sertlikle saklamaya çalışırken bende kötülüğümü iyiliği öğrenerek yok etmeye çalıştım ve başardım' dedi.

'Sana nasıl güvenebilirim?' dedim.

'Güvenemezsin. Sana ne anlatıldı bilemiyorum ama iyi bir geçmişim yok' dedi sıkıntılı ses tonundan geçmişinden gerçekten rahatsız olduğunu görebiliyordum.

'Ama William' dedi ona bakınca durdu ve devam etti.

'Ben senin yanındayım. Babana yaşattığım bütün acıları sana yardım ederek ödeyeceğim' dedi.

Ejder LorduWhere stories live. Discover now