11.BÖLÜM: O ŞEY!

7.7K 556 82
                                    

Bölüm Şarkısı:

The Killers-White Demon Love

The Killers-White Demon Love

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔱

Yaşadığım felaketler düşlerime saldırıyor beni uykularımda da zehirliyordu.

Tüm gece boyunca yaşadığımız saldırıyı tekrar tekrar izledim kabuslarımın kanlı sahnesinde. Öyle ki attığım çığlıkların yankısı beynimde çan gibi yükselmeye devam ediyordu. Demirden bir tokmağın, metal kalkana vuruşu gibiydiler. O dev yaratıkları gözlerimi kapatsam görecekmişim gibi hissediyordum ve bunu istemiyordum. Bunların dışında gün gece Alain ile yaşadığımız o anlık şey yüzünden şimdi yüzüne bakamayacaktım. An itibariyle çok sinirlenmiştim. Ama bu kızgınlık kendimeydi, ona değil. Karanlık ve derin bir suyun içinde yüzer gibi hisseden bendim. Sırf onu öptüğüm için. Bu yanlıştı. Maalesef ki düzeltmenin bir yolu yoktu. Ama yine de onu öpmek güzeldi. Biliyorum, biliyorum bunu itiraf etmek bile çok korkunç!

Tüylerimi diken diken edecek bir temas ile yattığım yerden sıçradım. Kolumda yakıcı bir his vardı ama çok geçmeden azalıp yerini ferahlığa bıraktı.

"Özür dilerim," Dedi Alain, yanımda olduğunu fark etmemiştim. "Uyandırmak istemedim." Göz kapaklarımı hızlı hızlı kırptım. Onun dokunup dokunmamak arasında kalmış eline, bakışlarımı devirdim. Başucumdaydı, sandalyede oturuyordu

"Az önce bana dokundun mu?" diye sordum. Sesim boğuk çıkıyordu. Boğazım kurumuştu ve çok susamıştım. Alain bir süre yüzümü inceledi, ruh halimi ölçmeye çalışıyordu.

"Evet." dedi şüpheyle.

Kaşlarımı çatmaya devam ederken, yataktan doğrulup oturur pozisyon aldım.

"Sorun ne?" Cevap vermedim. Dün geceye dair hatırlamayı atladığım bir anı belirdi hafızamda; öpüşürken, göğsüme acı bir sızı oturmuştu. Bu acı manevi bir acı değildi, fiziksel bir acıydı. Ormandan ayrılmadan önce pusulamın verdiği sızıyla aynıydı. Birden bu sızının sebebinin yine pusulam olduğunu anladım. İçten içe bu durumu sorguladım. "Neler oluyor?" diye üsteledi Alain. Gözlerine baktığımda, son kalan anıyı da hatırladım; büyük bir acı hissetmiş gibi, beni kucağından indirip, saniye bir hızla kollarımdan uçup gitmişti. Ardına bıraktığı tek ses ise, kapının kapanış sesiydi. Ben yatağıma utanç ile kıvrılıp o gelene kadar uykuya direnmeye çalışmıştım ancak çok geçmeden direnişim kırılıp kendimden geçmiştim.

Geri dönüp gece boyu yanımda yatıp yatmadığını merak ediyordum doğrusu ama bunu ona soracak cesaretim yoktu.

"Yok bir şey." Dedim utanarak başımı eğdim.

Sandalyeden kalktı "Uyuyabildin mi?" diye sordu, yatağıma otururken.

"Sanırım. "

"Kabus mu gördün yine? Uyurken titredin, bu yüzden seni uyandırmak için dokunup dokunmamakta tereddüt ettim. Gözlerin açtın ama bir süre tavana baktın, tepki vermedin bende-"

YANGIN VE YAKUT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin