4.BÖLÜM: YALANLAR VE MUMLAR

14.9K 756 126
                                    

Bölüm şarkısı: ShamRain - Drifter (Türkçe çeviri)

Bölüm şarkısı: ShamRain - Drifter (Türkçe çeviri)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yalnızlığa alışınca karanlığı sevdiğini sanırsın.

Halbuki çocukken dünyanın renkli olduğu yalanına inanıp büyüdüğünde hayal kırıklığına uğrarsın.

Bu inleme beynime sıçradı ve sıkıca yumduğum göz kapaklarım açıldı. Beyaz ışık sızması odanın duvarlarında dans ederken yattığım yerden doğruldum. Az sonra aslında bu ışığın pencere kıyısından yansıyan sokak lambası olduğunu fark ettim. Başımda feci bir ağrı vardı. O kadar canım acıyordu ki, içimi çekerek inledim.

"Kalkma!" diye uyardı, tanıdık gelen bir ses. Acıdan kısılan gözlerimi biraz daha aralayıp karanlığın içinden bana doğru yaklaşan Alain'e baktım.

"Çok kötü düştün." dedi, uzanmam için omuzlarıma bastırdı ama ben direndim.

"Hayır, iyiyim."

"Değilsin," dedi. "Sima, neden bir an da kontrolünü kaybettin?" diye sordu. Pes etmiş ve koltuğa uzanmıştım. "Baygınken sayıkladın. "

"Ne söyledim?" diye sordum.

"Sadece mırıldandın. 'Nereye gidiyorsun' dedin. Ve sonrasında 'Anne' dedin.

Rüya mı görmüştüm? Hatırlamıyordum.

"Motoru sürerken neden kontrolünü kaybettin?" diye ısrarla yineledi sorusunu. Gözlerinde anlam veremediğim bir merak vardı. Sanki vereceğim cevap onun için hayati değer taşıyordu. Ona gerçeği söyleyip söylememe konusunda tereddüt ettim ama eğer söylersem muhtemelen gözünde deli damgası yiyecektim.

"Hiç. Sadece başım döndü." dedim. Gerçeği bilmesine gerek yoktu. "Motoruma ne oldu? Sağlam mı?"

Gülümsedi, "Sapa sağlam merak etme. İhtiyar dayanıklı çıktı, şu an kapının önünde." Başımı salladım.

"Pekala," dedi. "Biraz uyu istersen."

"Saat kaç?"

"Gece yarısını çoktan geçtik." dediği an yerimden sıçradım,

"Beni merak etmişlerdir."

Ani hareket ettiğim için başım dönmüştü ama buna aldırmadım. Yalnız bir düşünceyle paniğim birden bire yok oldu; Onlara karşı bir sorumluluğu yoktu bu yüzden beni beklememelerini söylemiştim.

"İyi misin?"

"Evet." dedim usulca.

"Seni merak etmişlerdir doğru." dedi. "Bence git." Neden bir anda duraksadığımı anlamış olmalıydı.

Alt dudağımı kemirmeye başladım. "Hadi Sima!"

Gitmem gerekiyordu. Zaten Alain'in evinde kalamazdım. "Teşekkür ederim." dedim belki bininci kez. Artık ona her konuda borçlu olmaktan nefret etmeye başlamıştım.

YANGIN VE YAKUT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin