'İhtimaller için bizi buraya gönderdin. Ya olursa ya olmazsa diyerek bambaşka hayatlara soktun bizi' dedi sertçe Ariana.

Büyükbabam tekrar masaya yaklaştı. Bu sefer sert bir ses tonuyla.

'Sizin hayatınızı kurtardım. Size yeni bir hayat verdim. Kızlarınızı kurtardım. Erkeklerinizi öldürtmedim. En önemlisi senin onun karısı olmanı önledim' dedi. Şaşkınlıkla ona bakarken Ariana tekrar yerinde huzursuzca kıpırdandı.

'Ne karısı?' dedim.

'Anlatır sana' dedi büyükbabam geri yaslanarak. 'Tüm bu sebeplerden sen ve ailen artık nankörlük etmeyin' dedi büyükbabam.

Ariana kısa bir bakış gönderdi, tekrar önüne dönerken başını onaylayarak salladı.

'Barıştık mı prenses?' dedi büyükbabam.

Ariana hemen başını kaldırdı. 'Barıştık' dedi gülümsemeye çalışarak ama kaşlarını çatarak tekrar bakışlarını kucağında ki ellerine çevirdi.

Aralarında ki konuşmadan anladığım, büyükbabamın onları buraya getirdiğiydi. Ki bunu zaten biliyordum. Ama Ariana ve ailesi bu durumdan memnun değildi. Ariana kimin karısı olacaktı? Bu düşünceyle kaşlarımı çatarken, büyükbabam koluma dokundu.

'Karısı olmadı meraklanma' dedi gülümsedi. Beni benden iyi tanıması tüylerimi ürpertirken aramızda ki her şeyi anladığına da emindim. Onun bana dokunmasıyla hissettiğim güveni kucaklayarak kolumun üzerinde ki elini tuttum. Büyükbabam memnun bir şekilde gülümsedi. Kahvemden bir yudum aldım. Ariana'ya baktım. Aramızda geçen konuşmaya ve dokunuşumuza bakıyordu. Gözlerinde meraklı bir ifade vardı. Göz göze geldiğimizde hemen bakışlarını kaçırdı. Bana anlatması gereken şeyler her seferinde artıyordu. Bunlar onun için zor olmalıydı, anlıyordum. Ama bilmem gerektiğini de biliyordum. Bana başında anlatması gerekiyordu. Ama bunları yapmak bir yana bahsetmemişti bile. Onunla alakalı şeyleri başkalarından öğrenmekten nefret ediyordum.

Büyükbabam kolumdan elini çekerek ortada ki tabaktan kurabiyeye uzandı ve bir tanesini ağzına attı. Bende kahvemden bir yudum alırken, Ariana ile büyükbabamı izliyorduk. Büyükbabam hiç umursamadan bir kurabiye daha yiyerek kahvesini bitirdi. Boş bardağı masanın üzerine bıraktı. Ellerini birbirine kenetledi ve parmaklarını çıtlattı. Ariana ile dikkatle onu izliyor ve konuşmasını bekliyorduk. Büyükbabam bütün işlemleri bitince bana döndü.

'Üstünü çıkar evlat' dedi.

Şaşkınlıkla kaşlarımı çatarken 'Ne?' dedim.

'Dövmelerini görmek istiyorum. Bakalım ne kadar bağlandınız' dedi.

Başımı sallayarak ayağa kalktım. İkisinin de bakışlarını üzerimde hissederek tişörtümü çıkardım. Büyükbabam oturduğu sandalye de doğrulunca ona bir adım yaklaştım. Kaşlarını çatarak derin bir nefes aldı. Göğsümde ki ve omzumda ki dövmeyi uzun uzun inceledikten sonra elimdekilere baktı.

'Başka?' dedi.

Arkamı dönerek göz dövmelerini de gösterdiğimde, sandalyenin üzerinde ki tişörtümü alarak üzerime geçirdim ve tekrar yerime oturdum.

Büyükbabam düşünceyle sakalını okşarken, Ariana da ona bakıyordu.

'Düşündüğümden hızlı' dedi büyükbabam.

'Çok kısa süre içinde oldular' dedi Ariana. Büyükbabam ona bir bakış attı.

'Ne kadar kısa?'

'Birkaç gün' dedi Ariana.

'Rüya mı?' dedi büyükbabam bana dönerek.

'Hatırlayamıyor' dedi Ariana hemen cevap vererek.

Ejder Lorduजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें