"Sen nasıl bir hayvansın?" dedi bana "On saniye ve tabak bomboş."

"Çikolata komasına girdim. Sen anlamazsın." dedim omuz silkerek "Bella, çikolatalı kek uzatsana."

"Kilo alacaksın." dedi Bella ve bana kekten bir dilim uzattı.

"Almam ben, sen üzülme." dedim ve keki de on saniyede bitirdim. Lucius bana yine az önceki gibi bakıyordu "Cissy, sevgiline söyle özürlü gibi bakmayı kessin."

"Duydun, Lucius." dedi Cissy gülerek. Lucius silkelendi ve gülümseyerek Cissy'yi öptü. Kusuyormuş gibi yaptım.

"Bari yemekte yapmayın şunu." dedim. Bella da onayladı. Rodolphus gelip her zamanki gibi Bella'nın karşısında oturdu ama aniden uzanıp Bella'yı yanağından öpünce Bella, Rodolphus'un kafasına elindeki kadehi fırlattı. Rodolphus inledi.

"EĞER BİR DAHA BENİ ÖPERSEN SENİ ASTRONOMİ KULESİ'NDEN AŞAĞI ATARIM!!" diye kükredi Bella. Masanın başında oturan birinci sınıflar korkup oldukları yere sindiler. Ben bile sıçramıştım.

Rodolphus kafasını ovuştururken sırıttı "Buna değdi," dedi ve ekledi "Ayrıca da, ben her şekilde kurtulmanın bir yolunu bulurum."

Bella homurdandı "Geri zekalı."

"Rodolphus, eğer böyle devam edersen sonun hiç de iyi olmayacak ben sana şimdiden söylüyorum." dedim.

"Kehanetteki başarılarına dayanarak mı söylüyorsun bunu?" diye dalga geçti Rodolphus.

İç geçirip Bella'ya döndüm. Onayladı ve masanın altından Rodolphus'a tekme attı "Hey!" dedi Rodolphus.

"İleride, bu ikisinin erkek arkadaşı olacak oğlanlara acıyorum." dedi Lucius. Bella ile birbirimize bakıp sırıttık.

"Cissy'nin bizim kadar kötü olmadığına şükret sen." dedim. Sonra Remus'un, Büyük Salon'dan çıktığını görüp ayaklandım "Ben sizi sonra bulurum." dedim ve Remus'un peşinden koştum, ona yetiştiğimde omzuna tutunarak zıpladım "Naber?"

Gülümsedi "İyiyim, sen?"

"İyiyim ben de. Biraz dolanalım mı, eğer bir işin yoksa?" dedim. Onayladı. Şatonun içinde dolanmaya başladık. İlk olarak havadan sudan konuştuk, sonra ben asıl konuya giriş yaptım "Rose'u baloya öylesine davet etmedin, değil mi?" dedim.

"Rose ne alaka şimdi?" dedi Remus ama bakışlarını kaçırdığı gözümden kaçmamıştı.

"Hadi ama, burada meraklı bir Natasha var ve buna karşı koyamazsın." dedim ve onu omzundan tutup sarsmaya başladım "Anlat banaaa!"

Remus kahkaha attı "Tamam, tamam anlatacağım. Şuraya oturalım." dedi ve camın kenarındaki taştan bankımsı şeye oturduk "Rose'dan hoşlanıyor olabilirim."

"Kesin bir şey söyle bana. Hoşlanıyor musun, hoşlanmıyor musun?"

Derin bir nefes aldı "Hoşlanıyorum." demesiyle çığlık atmam bir oldu.

"Mükemmel!" dedim ve ellerimi çırptım. Sonra fısıldayarak "Benden duymuş olma ama Rose da senden hoşlanıyor." dedim.

Remus'un suratına şapşal bir gülümseme yayıldı "Gerçekten mi?"

Onayladım "Yani hemen şimdi gidip ona teklif etsen seve seve kabul eder." dedim.

"Peki, ya şu kurt meselesi?" diye sordu Remus rahatsızca.

"Rose anlayışlıdır. Benim animagus olduğumu biliyor mesela. Seni sırf küçük, tüylü bir sorunun var diye terk etmez." dedim ve ayağa kalktım ama Remus hala oturuyordu "Hadi, güven bana."

Insensitive ➳ Sirius BlackWhere stories live. Discover now