35. Bölüm

3.6K 166 49
                                    

2 saatin sonunda kapımı açtılar. Yemek ve su getirmişlerdi.

Daha sonrasında yemeğimi yedim ve beni aşağı kata indirdiler. Solona girdik Demir ve arkası dönük oturan biri daha vardı.

Demir bacaklarını üstüste atmış sırıtarak bana bakıyordu. Beni  kolumdan tutup indiren korumaya bırakıp çıkması için eliyle işaret etti ve ben salon kapısında durdum.

"Çekinme gir içeri yabancı değil misafirimiz."dedi Demir bana

O ne demekti ki zaten burdaki herkez bana yabancı gelen misafir mi yabancı değildi anlamsızca baktım.

Misafir denen adam arkasını dönüp bana baktığında anladım niye yabancı olmadığını.

Gelen kişi Buğra hocaydı. Bu adamın burda ne işi vardı ki ne alakaydı hem. Kaşlarımı çattım yeterince sıkılmıştım bu adamdan bu olayların üstünede bu adamı görmek yeterince can sıkıcıydı.

"Siz... sizin ne işiniz var burda." Dedim

Buğra:
"Demir benim abim.."

Yani bu işlerin başında Buğra hoca mı vardı. Herşeyi o mu planlamıştı. Bu olabilirmiydi.

"Bütün bu yaşadıklarımız... hepsi sizin planınızmıydı."

Pislik bir sırıtmayla konuşmasına devam etti.

"Buna sen beni mecbur ettin Vera."dedi

"Siz ne saçmalıyorsunuz. Ben sana tek bir umut dahi vermedim.."

"Sence bu önemli mi ben seni deli gibi severken.. sende zamanla seversin hem."

Dedi ve hem konuşup hem bana doğru geliyordu.

"Siz kafayı yemişsiniz.. ben sizi sevmem sevemem bu mümkün bile değil.."

"O nedenmiş..."

"Benim kalbim sadece Karan'a ait..."

Sırıtması sinire dönmüştü üzerime öfkeyle gelince elimle yüzümü kapattım.

Demir ordan Buğra'ya seslendi.

"Sakin ol kardeşim Vera daha bizimle uzun süre kalacak."

Uzun süremi kalacak! Karan beni size asla bırakmazdı bunu çok iyi biliyordum. Demir tekrar sözüne devam etti.

"Karan'ın halledeceğim dediği işi bizimkiler bu akşam bozacaklar geçen seferki gibi. Şimdi kızı rahat bırak."

Buğra derin bir sokuk vererek geri oturdu yerine.

"Siz iğrenç insanlarsınız Karan ne yapar eder beni sizin elinize bırakmaz." Dedim.

Demir gülmeye başladı.

"Sen öyle san güzelim. Onun işi bugün yan yatacak. Sen Karan'ı bugünden itibaren unutsan iyi olur."

"Allah hepinizin belasını versin."

Dedim ağlayarak korumalardan biri beni yukarıdaki odaya çıkardı. O kadar ağladım ki ya Karan gerçektende beni bunların elinden kurtaramazsa ben ne yapacaktım ki.

________________________________

Karandan:

"Cevat yarın çok dikkatli olmamız lazım geçen seferki gibi işi maf etmeyelim yarın ki iş Vera için, onu onların elinden almamız lazım.

"Anladım abi sıkıntı olmayacak bu sefer."

Verayı bir an evvel kurtarmam lazımdı. Benim yüzümden Vera tehlikedeydi. Ona bunları yaşatmaya hakkım yoktu.

Bu işi hallettikten sonra Demir'in ölümü elimden olucaktı.

________________________________

Buğra denen baş belasından da kurtulamıyordum. Bütün bu olanlar onun başının altından çıkmış meğerse bu adam kafayı yemişti takıntılı manyak.

Bugün buradaki ilk gecem bitmişti son bir gün kalmıştı ve ben inanıyordum kurtulacağıma.

Uyku tutmamıştı tüm gece odada dönüp durdum sabaha kadar.

Bugün Karan'ın işine taş koyacaklardı ve benim elimden ise hiç birşey gelmiyordu. Telefon bulsam Karan'a ulaşabilirdim.

Kapıyı çalmaya başladım. Kapıdaki koruma kapıyı açtı ve ne istediğimi sordu lavaboya gitmeyi düşünüyordum bir alt katta merdivenlerin başında sabit telefon vardı.

Korumayı atlatabilsem iki dakika bile yeterliydi.

"Lavaboya gitmek istiyorum." Dedim.

"Tamam." Dedi

Beni bir alt kata indirdi merdivenden inerken ayağımı burkmuş gibi yapacaktım ve buz isteyecektim. Planım umarım tutardı.

Merdivenlerin sonuna geldik ve ben ayağım burkulmuş gibi bağırıp sızlandım. Koruma ise bişeyim var mı diye eğildiğinde. Bana buz getirirmisin lütfen dedim.

Başta beni bırakıp gitmek istemesede ağrımın çok olduğunu düşünüp bana buz getirmek için ikna olmuştu.

Ben hızla telefona doğru ilerledim ve Karan'ın numarasını tuşladım 2. Çalışta telefon açıldı ben hiç zaman kaybetmeden anlatmaya başladım olanı

"Karan ben Vera hiç vaktim yok. Akşam işinizi bozacaklar lütfen tetbirli ve dikkatli olun olurmu."

"Vera'm iyimisin. Bugün seni kurtarıcam sakın korkma olur mu."

"Biliyorum Karan dediğimi anladın mı dikkat edin akşam işinizi bozucaklar lütfen dikkatli ol.

"Sen merak etme güzelim. Her şeyin farkındayım. Gece onların başı yanacak asıl onların haberleri yok."

Konuşmayo kısa tutuyordum. Neyseki bu konuda terbirini almıştı Karan. Telefonu kapatmadan son kez...

"Seni seviyorum Karan."

dedim oda bana

"Bende seni seviyorum Vera'm" dedi.

Ben telefonu kapattım koruma buzu getirmişti ağrıyormuş gibi topallayarak odama doğru gittim. Artık İçim rahatlamıştı az da olsa.

Akşam olmuştu ve o gece gelmişti. Ne olursa olsun içim sıkılıyordu ve ben Karan için korkuyordum..

Babamın BorcuWhere stories live. Discover now