BÖLÜM 40

55 1 0
                                    

Yolum başında buralarda yaşayan birinin olduğuna dair emareler bulunuyordu. Yanılıyormuydum? O girmeyin yazısı çok önceden konulmuş ve zamanın dayanmasına direnci şansmıydı?

Bir yanılgının bana verdiği umuda mı sarılmış? İçimi rahatlatmıştım. Hiç birşey saplantılı düşünce kadar seni baskılayamaz. Bu paradoks sana bir mengene oluşturur. Çırpınmak bu yükün altında kalmanı ve daha dibe batmanı sağlar. Hatalar deneyimi oluşturacak yanılgılardan gelir. Fakat bazı yanılgılar sana deneyim oluşturamayacak kadar keskindir.

Bu düşüncelerin boğukluğu ve çözüm arayışında ilerlerken bir an ses duyduğumu sanıp başımı arkaya çevirdim. Hareket eden bir hayvan şüphesine kapıldım. O esnada elim gazda sabit bir şekilde duruyordu. Hızı aynı düzeyde tutarak, hareket halindeydim. Bir süre hiç bir şey olmadığından daha da hızlanmıştım. Çökmüş köstebek yuvalarından bir kaç tanesinin ortasından geçmek zorunda kaldım. Kaçmaya veya etrafından dolaşmaya fırsatım olmamıştı. Öne doğru hafif eğilmiştim. Artık motosikletin farı haricinde önümü aydınlatan bir ışık yoktu. İlerledikçe karanlığın esintisi tüm gücüyle gözlerimi etkiliyordu. Biraz daha hızlandım. Artık yavaş gitme olasılığını kullanmak istemiyordum. Motosikleti sağa sola hızlı bir şekilde sarsmış ve yıpratıcak duruma getiriyor olsam da bu şekilde ilerlemek istiyordum. Birinin ya da bir hayvan tarafından izlendiğimin yarattığı atmosferden etkilenmiştim.

Son bir viraj kalmıştı. Ardından yolum düzlüğe çıkmış olacaktı. Karanlığın en koyu kalbine yaklaşmıştım. Ormanın ortasında tabelada okuduğum en tehlikeli yer dedikleri kısma. Virajı dönmek için hazırlandım. Tehlikesiz bir şekilde geçtim. Tahminlerim doğruydu. Yolun devamı uzun bir süre dümdüz bir sürüş yapmam için olanak sağlayacaktı.

YOL ŞEYTANIWhere stories live. Discover now