DELİLİK VE GERÇEKLİK ARASINDA

45 3 0
                                    

Kararımı vermiştim. Olamazdı. Ne kadar korkutucu dursa da bu yoldan gitmem gerekiyordu. Olayların üstünden uzun vakit geçmiş ve hala yeni bir vaka olmamıştı. Kendimi bu vesileyle telkin ediyordum. Bir kaç kaybolma hikayesine inanabilirdim. Fakat abartılmış yanlarının gizem kokan her kısmı, toplu sanrıdan başka birşey değildi. Söylediğiniz herşey karşı tarafın algıladığı kadar var olur. Ama karşı tarafın doğruları, zihninin yüksek bir noktasında düşüncelerini harmanlamış olursa, her hikaye manipüle edilebilecek hale gelir. Bu yankı ömürlük iz bırakır.

Motosikleti yolun girişine çevirdim. Farın aydınlatmasıyla yolun delik deşik olan çökmüş kısımlarının ne kadar fazla olduğunu fark ettim. Bazı kısımlarından çok yavaş geçmem gerekecekti. Aksi halde motoru fazla yıpratmış olacaktım. Ve zarar verme olasılığım artacak idi. İlerlemeye başladım. Sanki ben geçtikten sonra arkamda bıraktığım yol yok olurcasına kendini karanlığa teslim ediyordu. Yolun diğer kısımları sırlarını gecenin ıssızlığına esir etmiş derecesinde gizliyordu. Herşeye rağmen ormanın ortasında ilerlerken, yukarıdaki yıldızlar bana ilham ve ışık veriyordu. İlhamı her noktasında alabileceğiniz görsele sahiptiler. Başıma hangi hayal kırıklığı ya da hüsran gelicek olsa, her ihtimale daima hazırdım. Kabullenme çok önceden iyi bir şekilde aldığım ders idi. Belki de şuan doğmuş olan cesaretim bu sahip olduğum temel karakter özelliğinden kaynaklanıyordu. Ya da delilik ile akıllı olmanın bir adım arasında olan o ince çizgide yürümek. Uzakta olan her zaman cezbedici idi. Delirmek belkide gördüklerinizin ağırlığını kaldıramayacak baskılanmış duyguların dünyaya saçılmış halidir. Bazen kazanmış olduklarının seni yıpratan kaybedişlerine gülümsemesi gibi.

YOL ŞEYTANIWhere stories live. Discover now