YOL ŞEYTANI

BÖLÜM 32

Sevgi içten gelirse insanı iyileştirir idi. Özünde ise herkes tehlikelidir. Kaybedecek hiç birşeyi olmadığı noktaya çektiğin zaman. Kendinden emin duruş ve fikirlerinin arkasında var olabileceğin cesaretin olursa, her insanla aranda ki mesafeyi koruyabilecek bir potansiyele sahip olursun.

Bana anlatılan hikayeden sonra, en azından yola bir kez bile bakmadan gidemezdim. Ömrüm boyunca kafamı kurcalayacak kaşıntı gibi olucaktı. Beni kemirip bitirecekti. Hem en kötü ne olabilirdi ki yaya olarak gitmiyordum. Aracım vardı. Kötü birşey sezersem hemen geri dönebilirdim. Orayı görme isteğim çoktan korkularıma galip gelmişti.

Telefonuma baktım. Tolga mesaj atmıştı. Annem ve babamda aramış fakat cevapsız çağrıya düşmüşlerdi. Motosikleti sürerken bir noktada hat bağlantım kopmuştu. Navigasyon bunun göstergesiydi. Yolu durmadan karıştırıyor, beni ormanın içine olmayan yollara saptırmaya çalışıyordu. Ağaçlardan olması gerekliydi. Bu kadar sık bir ormanın yakınında iken bu çok normaldi. Bana ulaşamadıkları için merak etmiş, hatta şimdiden hayal güçlerini kullanmaya başlamışlardır. Ama onları suçlayamam. Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar. Üstümde ki koruma içgüdüleri onlarda sağ kalan en canlı duyguydu. Her anne ve baba çocuklarının zarar görmesini istemez. Çocuklarda hiçbir zaman aile gibi karşılıksız sevgiyle bezenmiş servetin borcunu ödeyemez. Anne ve baba herkes olabilir. Fakat o sorumluluğu taşıyacak cesaret ve güç herkeste bulunmaz. Bu yüzden kral tacı, bazı arzu eden kişilere ağır gelir. Görüntüsü cezbedicidir. Fakat hazır olmayana yüktür.

Telefon şebekesi çekiyor vaziyette iken hepsine dönüş yaptım. Son yaşadığım olay hariç herşeyi anlattım. Tahmin ettiğim gibiydi. Annem başıma gelen her detayı öğrenmek istedi. Hayatta olan en normal durum. Baba kahraman, anne kanatlarını kimseye göstermeyen melekti.

Karavan da ki adamın anlattıklarını Tolga'ya bahsettim. Oradaki olaylardan haberi olduğunu söyledi. Bir kaç tane haber başlığı ve oraya ait teoriler okumuştu. Anlattıklarına göre o bölgede ki insanların hikaye kurma becerileri üst düzeymiş. Bölgeye insan çekmek için bir kaç tanesinin bariz uydurulduğunun belli olduğunu söyledi. Ama onun haricinde okuduklarını baz alırsa kaybolan insanların bir çoğunun çözülmemiş bir gariplik olduğunu da ekledi. Geri kalan herşey, bütün komplo teorileri ve gezegenin çevresinde dolaşan tuhaf doğa üstü kurguların toplamından bir tutam serpiştirilmiş gibi dedi. Ormanda halüsinasyon gösteren bir bitki bile olabileceğini söyledi. Bulabildiği en mantıklı açıklama buydu insanların aklı karışırsa kendilerini kayıp edebilirlerdi.