En Karanlık Gecenin Başlangıcı

130 5 3
                                    

"Nefret ettiğin yönlerinden beslenmeye devam edersen normal gelmeye başlar. Zaman bu şekilde yozlaşmanı sağlar. Kendi doğrularım olarak sahip olduğun yanlışlarla başbaşa kalırsın. Ve sonrasında bazı doğru dediğin yanlışlara hiçbir tedavi etki etmez. Son aşamada teşhis konmuş kanser hastaları gibi. Ne yaparsan yap sadece konuşma ile destek verebilirsin. Kanseri hücrelerinden kopartıp hayat bağını tekrar var edemezsin."

Kahve bardağını elimde tutarak,

"Evet bazı duygular o kadar karanlıkta kalır ki ışığa korku besler. O yüzden en başında birşeyleri düşüncede doğru tohumla ekmek gerekir. Hayatın gösterdiğin bir sergi dir. Eserlerinin etkileyici olduğundan emin ol" dedim.

Tolga öne doğru eğildi. El hareketiyle masalara bakan çalışana çay işareti yaptı. Konuşmaya devam etti.

"Demek istediğinde hem fikirim. Hayatında ışık olsun diye yaktığın her mum bir eser ve bu eserleri ne kadar çoğaltırsan. O kadar anlam kazanır.

Konuşmadan başımı salladım. Ve cevap vermek için dikkatimi topladım.

"Evet dostum. Tam demek istediğim bu, hayatın komedi anlayışı farklıdır. Yaşatmış oldukları ile önce üzer sonra kabullendirir ve en sonunda güldürür."

Tolga gülümsedi. Omzunu silkti.

"Bence, evrende sadece toz zerresi iken, doğanın bir gün bizi tamamen sileceğinin korkutuculuğu altında, kaybolacağımız bir var oluşta, kendine fazla değer yüklemek gibi geliyor. Yani doğa bizi diğer canlılarla ortak mekanizma da var etti. Karanlık çağlarda, bizden önce var olan ve görsek aklımızı yerinden oynatıcak canlı türleri, sırlarla birlikte bir yerde yatıyordur."

Parmaklarımı birleştirdim.

"Bravo" dedim.
"Yine başka bir detay gerektiren konuşmaya kapı açmayı başardın.

Karşılıklı tebessüm ettik.

Tolga konuşmaya başladı,

"Muhabbetimin çoklu yönünü sevdiğin için bana hala dost olarak katlanabiliyorsun. Keşke şuan daha fazla zamanımız olsaydı. Ama bize kalan süre en fazla yarım saat daha, motosikleti de Musa'ya göstermen gerek. Dükkanı açmıştır. Yola çıkacağın saate az kaldı."

Saatime baktım.

"Haklıydı. Saat dörde geliyordu. Eğer planladığım saate yola çıkmak istiyorsam, en fazla yarım saat sonra kalkıp Musa'ya gitmem gerekiyordu.

Biraz daha oturduktan sonra kalktık. Tolga ayrılmadan önce tekrar teşekkür etti. Telefonunun sürekli açık olduğunu, birşey olursa aramam gerektiğini, dikkatli olmamı söyledi. Vedalaştık ve ben motoru çalıştırıp gitmek için kaldırıma yöneldim.Tolga'da uzaktan el sallayarak kendi mağazasına doğru yürümeye başladı. Gideceği mesafe beş veya on dakikaydı. Onu motosikletle bırakarak benim zaman kaybetmemi istemedi. Yürümek onun için düşüncelere atılan tuğlalardı. Belkide bu yüzden bu kadar seviyordu. Hayat felsefesi edinmiş olduğun bir söz ve bir davranış karakterini yansıtır. Her zaman Düşüncelerin anlamlı olmasına dikkat et. Analizin, yönünü boşluğa sevk etmesin."

YOL ŞEYTANIWhere stories live. Discover now