BÖLÜM 6

171 7 1
                                    

Tolga eliyle tek gözünü kırparak başını kaşıdı ve konuşmaya başladı. Sohbet uzayacak diyip önümüzde ki bardakları işaret ederek, çalışana çay getirmesini söyledi.

"Evet dostum kız kardeşimle ilgili. Ona hediye motorsiklet aldım. Kullanması için elinde düşük bir model vardı. Hep hayalini kurduğu yüksek modeli alabilecek fırsatım oldu. Çok sevineceğine eminim. Ve benimde mutluluk kaynağım değer verdiğim insanların sevincin den doğar. Biliyorsun iki ortak çalıştığımız mağazada işlerimiz çok iyi gidiyor. Metin şu aralar yardım konusunda biraz aksaklık yaratsa da güzel bir şekilde kâr etmeye devam ediyoruz. Bu sefer babam bu sürprizi mi görüp, kız kardeşimin mutluluğuna şahit olduğunda bana onay verecektir. Mağazayı açmadan önce sürekli iş değiştirdiğim için geleceğimden endişeliydi. Bir iş kurup başarabileceğime inanmıyordu. Hak veriyordum. Çünkü düşündüklerin kadar değil, düşlerini yaşamına yansıtabildiğin kadar varsın. Yapana kadar hayalini söylediğin herkes sana şüpheci bir bakış atar. Ne yazık ki bazen en acı şüphe en yakınlarından gelir. Fakat hayatı boyunca risk almamış birinin de beni anlamasını beklemiyordum. Babalarımız biz belirli bir yaşa geldikten sonra onların dediklerini alttan almamız ve olabildiğince nazik olmamız gereken yaşlılık evresine girerler. Her yaşın zamanın güzellikleri mevcuttur. Doğanın ve giden vaktin üstümüzde bıraktığı tahribatın kanunu. Konuyu çok fazla dağıtmadan senden rica edeceğim konuya geleyim. Aldığım motorsiklet bir güne bana ulaşacak. Benim ehliyetim var fakat mağazada işler çok yoğun. Vakit ayırıp onu şehir dışına süremem. Senin götürüp kız kardeşime benim adıma hediye etmen için rica edecektim. Bu konuda güvenebileceğim tek insansın. Hem gezi planında vardı. Rotayı ben sana sunmuşum gibi düşün."

Başımı sallayarak onayladım. Zaten izne çıkıyor olduğumdan bahsettim. Daha iyi zamanlama olamayacağını söyledim. Aramızda böyle ricaların olumsuz bir ters durum olmayacağını, zaten birbirimize sunduğumuz dostluğun bu tip isteklerin ödemesini kendiliğinden yaptığını anlattım. Dürüstlük bir servetti. Yalan ise onu kazanmaya çalışan kumarbaz. Geçmişim de güvenimi sarsacak ve değer verip sevdiğim halde, bitirmek zorunda olduğum ilişkilerim ve arkadaş bağlarım olsa da. Kötü günlerimde yanımda olmuş, kendini dürüstlük konusunda kanıtlamış bir kişiyi kaybetmemek adına çaba sarf edeceğim âşikardı. Bana göre zenginlik sayılabilecek değer buydu.

Sohbetimiz devam ediyordu. Yaklaşık üç saattir son haber başlıkları, ilgi alanlarımızda gelişen haberlerin karmaşası içinde zamanın ölmesine destek oluyorduk. Etrafınız da sohbete başladığınız anlarda size bakış açısı veya yeni bir bilgi katabilecek insanlar var olmalı. Yakalamak üzere olduğunuz fırsatlar, sahip olduğunuz arkadaş bağlarının ilmiyle açabileceği yollardan geçer. Eğer herşeye çözüm üretip sonuçlandırmak size kalıyorsa ve zaman geçirdiğiniz insanların psikolojilerini sadece siz toparlıyorsanız yanlış gemide seyahat ediyorsunuzdur. Tolga ile çoğu konuda fikir ayrılığına düşüyor olsak ta bu tartışmalar açık görüşlü oluşumuzu ve bilgimizi tazeliyordu.

Konu Tolga'nın son ayrıldığı kız arkadaşına geldi. Bir senelik ilişkisiydi. Özel hayatını fazla detaylı anlatmayı sevmezdi. Ama en yakın arkadaşı olduğum için bir kaç kez oturup hep birlikte gezme ve konuşma fırsatı yakalamıştık. Fazla tanımıyordum. Onun hakkında yüzeysel olarak bazı fikirlere sahiptim. Tolga'da hayat hakkında bu tip kararları alırken, her zaman kendisinin istediği yoldan gitmeyi felsefe edinmişti. Dışardan yapılan hiçbir yorum onu etkilemezdi. Kararı o alır ve tekrar o bitirirdi. Bana fikrimi sormadan ona ekstradan hiçbir tavsiyede bulunmazdım. Ama ikili ilişkiler konusunda en tehlikeli gerçekler olarak bahsettiğim algılar vardı. Bunları anlatırken bana hak vermişti. Benimde son ilişkimden yaşadığım kayıptan dolayı bana anlatmadığını düşünürdüm. Tedavi mi kötü olarak etkileyeceği bir noktaya çekmek istememişti. Omzunu hafif bir şekilde yukarı kaldırıp indirdi. Elini tersini kirli sakalında yavaşça gezdirmeye başladı. Anlatmaya devam etti.

"Onunla ayrılmamızın asıl nedenini sana hiçbir zaman anlatmadım. Problemleri çözmeden kasten görmüyor olmayı seçersen, küçük bir kıvılcımı bile söndürme den bırakırsan, seni bir gün yakalayacak olan ve güzellikle kurduğun herşeyi yakacak bir yangına dönüşüyor. Ve sonunda elinde kül den başka birşey kalmıyor. Bir keresinde bir cümle söylemiştin. İnsanların çoğu ilişki yaşamak konusunda bir haber, bazılarının hatta çoğunun kendi özgür alanlarını kısıtladıklarını ve bütün zamanlarını bir duyguya yaslayarak, bencil oldukları dürtüleri ortaya koyduklarını anlatmıştın. Sıradanlaşan rutinde herşeyi kaybettiklerini. Haklıydın. Şuan anlatacaklarımı bilmeye hakkın var."

YOL ŞEYTANITahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon