Yavaş yavaş toparlanıp evden çıktık. Annemlere gidiyorduk.

Ulaştığımızda Rüya koştura koştura kapıyı çaldı. "Anneanne biç gendik!" Alacaklı gibi kapıyı çalıyordu. Kapıyı ablam açtı. "Ay benim bayram şekerim mi gelmiş?" Rüya'yı kucaklayıp hunharca öpmeye başladı.

Bora'da teyzesini görünce oraya koşturdu. "Oy bu yakışıklı kim böyle?" İkisini birden kucaklayıp içeriye koştu. Yine unutulmuştum. Gökay ile el ele içeriye girdik.

Ablam beni yeni fark etmiş gibi yanıma geldi. "Bayramın kutlu olsun ablam." Elini uzattı. "Hadi öp para vereceğim." Hep birlikte gülerken içeriden babam ve annem geldi. "Allah'ım bu güzellikler ne böyle?" Gidip babamın elini öptüm. "Bayramın kutlu olsun baba." Bana sarıldı. Elini cebine atıp bana para çıkarmaya başladı.

"Baba ne yapıyorsun?" Herkes gülerek babamı izliyordu. "Para vereceğim." Sanırım hâlâ onun için çocuktum.

Benim yerime koştura koştura Rüya geldi. "Dede bana bel sen o palayı." Babamın bakışları Rüya'nın üzerinde durdu. "Annesine çekmiş."

Anneme de sarıldıktan sonra içeriye Kaan ve Duru girdi. "Kaan." Hızlıca gidip ona sarıldım. "Hoş geldin teyze." Sonra Duru'ya döndü. "Duru hadi teyzenin elini öp." Duru gelip elimi öptü. "Teyce pala içtiyom."

Şimdiki çocuklarda hep paragöz olmuştu. "Kime çekti bunlar? Ben hiç para istemezdim." Annem ve ablam bu dediğime güldüler. "Para vermedik diye üç günlük bayramı bize zehir eden kimdi?"

Yapmacık bir şekilde boğazımı temizledim. Gökay annemin elini öperken Bora'da dedesine yapışmıştı. "Dede baylamın mübalek ossun." Babam Bora'yı kucakladı. "Bu çocuk niye bizim Gökay'a bu kadar benziyor?" Babası olduğu için? İyi bayramlar bende burdayım.

"Sanırım babası olduğu için." Babam bana yandan yandan bakışlar attı. Bora'nın yanaklarını sertçe öptü.

Rüya ile Duru karşı karşıya geldiler. "Baylamın mübalek ossun Dulu." Duru kuzeni ile sıkıca sarıldı. "Hadi elimi öp sana pala velem." Rüya elini uzatınca Duru hemen Rüya'nın elini itti. "Ben senden büyüküm ama?" Rüya baya bozulmuştu.

"Ossun çen benim elimi öp." Duru ise itiraz etti. "Çen öp." Kavga edeceklerini anlayınca ikisinin arasına girdim. "Ben daha büyüğüm siz benim elimi öpün."

Bir anda ikisi de beni öpmeyip ayrı yerlere dağıldı. Tüm ev halkı kahkaha atarken ben yerde öylece kalmıştım.

Birkaç saat boyunca hep birlikte vakit geçirdik.

Evden çıktığımızda iyice geç olmuştu. Kapının önüne geldiğimiz an Hilal ile Sıtkı bize yaklaştı. "Biz geldik." Bora'nın aşık olduğu kadın gelmişti.

Bora, Hilal'i çok severdi. Hızlıca kucağına doğru atıldı. "Hiyal abla!" Yanağından sertçe öptü. "Baylamın kutnu ossun!" Hilal Bora'yı sertçe öptü. "Bayramın kutlu olsun yakışıklı." Bora ise pis pis sırıtıyordu. Sırıtması bile babasıyla aynıydı.

Sanırım Bora'yı Gökay doğurmuştu. İçeriye geçtik. Geç saatlere kadar sohbet ettikten sonra evlerine gittiler.

Çocukları uyuttuktan sonra yatağa oturdum. "Gökay?" Gözleri kapalı o olduğunu belirten bir ses çıkardı. Yanına uzanıp kısa saçlarıyla oynamaya başladım. "Ben bir şey yaptım." Gözlerini açtı. "Ne yaptın?" Arkamdan uçak biletlerini çıkardım. "Yarın annenin mezarına gidelim diye uçak bileti aldım." Oturur pozisyona geldi. "Sen ciddi misin?" Kafamı salladım.

"Çocukları babaanneleri ile tanıştırmak istiyorum." Gözleri dolmuştu. Uzanıp yanaklarından öptüm. "Olur mu?" Gülümsedi. "Olur."

Çocuklar babaannelerinin öldüğünü biliyordu fakat yine de mezarını görüp bilmelerini istiyordum. Gökay'ı yetiştiren kadını onlara göstermek istiyordum.

🌺

"Merhaba anne." Gökay'ın annesinin mezarının başındaydık. Çocuklar mezarlığa baktı. "Melaba babaanne nasınsın?" Rüya toprağı okşadı. Duygulanmıştım.

"Torunlarını getirdim sana." Gökay fazla huzurlu görünüyordu. Bora mezarın kenarına oturdu. "Babaanne ben Bola." Sonra eliyle Rüya'yı gösterdi. "Bu da Lüya."

Rüya dudağını mezar taşına dokundurdu. "Biz çeni çot çeviyoruz." Gözümden damlayan yaşa engel olamadım.

Gökay ise tatlı tatlı çocukları izliyordu. Hayatta olsaydı işler nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim. "Baylamın mübalek ossun babaanneçim." Cebinden küçük bir şeker çıkarıp toprağın üzerine koydu Rüya.

Gökay'ın yanına gidip elini tuttum. Kulağıma yaklaşıp fısıldadı. "İyi ki varsın sevgilim. İyi ki varsınız."

Şakağımda dudaklarını hissettim. "Sende iyi ki varsın."

Kısa bir süre daha durup İstanbul'a döndük.

Yatağımızda birlikte uzanıyorduk. Hunharca odaya dalıp yatağımıza hoplayan çocuklara baktım. Gökay ile en ufak bir yakınlaşma da yanımıza damlıyorlardı.

"Anne anne!" Kucağıma hopladılar. "Ne oluyor?" Rüya yandan yandan Bora'ya baktı.

"Biz Bola ile küstük." Bora'da sesini çıkarmadı. "Neden küstünüz?" Gökay'ın sorusu havada kalmıştı. "İşte. Ben başka kaldeş içtiyom."

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Gökay ise hemen bana döndü. "Ne?" Bora'da kafasını salladı. "Biz Lüya ile anlaçamıyoruz. Başka kaldeş içtiyoluz."

Gökay'ın çapkın bakışları bana döndü. "Oha!" Tepkime herkes yandan yandan baktı.

"Her küstüğünüzde yenisini mi doğuracağım ben?" Üçü de kafasını aşağı yukarı salladı.

Gökay'a döndüm. "Sana ne oluyor?" Güldü. "Kaldeş istiyorlarmış." Kafama vurdum.

"Saçmalamayın. Hadi herkes odalarına." İkisi de mızmızlandı.

"Ama anniş." Rüya gözlerime baktı. "Bola beni anlamayor." Güldüm. "Neden küstüğünüzü söyleyin çözmeye çalışalım."

Bora somurttu. "Palalarımı alıp kendi çüzdanına toyacakmış." Rüya mızmızlandı. "Ama penim çüzdanımda kalçın." Bunu söyledikten sonra Bora'yı itti. Bora'da sinirle Rüya'nın saçlarını tuttu.

"Hey hey!" İkisini birbirinden ayırdım. "Bu sebepten dolayı küsülür mü?" Ellerimi onlara uzattım. "Paralarınızı neden kumbaralara koymuyoruz?" İkisinin de gözleri parladı.

"EVET! KUMBALAYA ATALIM." İkisini de alıp kumbaralarını onlara uzattım. "Atın bakalım içine."

Paralarını attılar. "Barışın hadi." Rüya hızlıca Bora'ya sarıldı. "Özül dilelim Bola." Bora'da ona sarıldı. "Bende saçını çektiğim için özül dilelim Lüya."

Onları yataklarına gönderip kendimi yatağa bıraktım. "Barıştılar mı?" Kafamı salladım.

"Kardeş işi ne oldu?" Sinirle yüzüne baktım. "Yok öyle şey." Somurttu. "Bak bir düşün. Bir tane daha evde gezen bir bebeğimiz olsa fena mı?" Gökay'a gözlerimi devirip arkama döndüm.

"Uyu Gökay." Güldü. Beni kendine çekip sıkıca sarıldı. "İyi geceler tatlı çileğim."

Güldüm. "İyi geceler dinozorum."

...

Ay ayyy

Anladığınız üzere bayrama özel bir bölüm oldu.

COK DA TATLİS OLDUUUU!!

Sizin de bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.

SİZLERİ COOOK SEVİYORUMMM 🌺😽💐



Tak tak ben geldimWhere stories live. Discover now