👸🏻

40 5 0
                                    

Erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamaya başlamıştım. Bugün bayramdı. Rüya ve Bora uyanmadan bütün işlerimi tamamlamaya çalışıyordum.

"Günaydın tatlı çileğim." Gökay arkamdan gelip yanağıma sert bir öpücük bıraktı. "Günaydın."

Elimde tuttuğum patatesi Gökay'a uzattım. "Güzel olmuş mu?" Şu hayatta kesin olarak bildiğim bir şey vardı. Gökay fazlasıyla patates seven bir adamdı.

"Sen yapmışsın kötü olma ihtimali var mı?" Güldüm. Burnunun ucuyla boynumu gıdıklarken mutfaktan içeriye Bora girdi.

"Anne çu beler misin?" Bardağa su koyup Bora'ya uzattım.

Henüz üç yaşındaydılar.  Bora suyunu içerken içeriye Rüya girdi bu seferde. "Anne çu!" İki çocuğumun arasındaki fark burdan bile belli oluyordu.

Bana çekmişlerdi. Her uyandıklarında koca bir bardak su içiyorlardı. Gökay eğilip Bora'nın saçlarını okşadı. "Bugün günlerden ne biliyor musunuz?"

Rüya'nın hemen gözleri parladı. "Baylam! Baylam!" Güldüm. Bora'da heyecanlanmıştı. "Anne bizi giydiyiy misin?" Bacağıma yapıştı ikisi de.

"Önce kahvaltı." Obur kızım hemen yemek masasına oturmak için Gökay'dan yardım istedi. "Baba beni otuytuluy muçun?" Gökay, Rüya'yı kucaklayıp sandalyeye oturttu.

Ardından Bora'yı alıp Rüya'nın yanına oturttu. Sonra da yanıma gelip benimle birlikte kahvaltıyı hazırladı.

"Dedemleye de gitecez mi annicim?" Güldüm. "Gideceğiz ama şimdi değil."

Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra Rüya ile hazırlanmaya başladık. "Annicim bende matyaj içtiyom." Güldüm.

Pembe elbisesiyle ve örgülü saçlarıyla çok tatlı olmuştu. "Anniş pundan çür bana!" Elindeki allığı bana uzattı.

Sürmek istemiyordum çünkü henüz küçüktü ve cildi tahriş olabilirdi. Elimle allığı alıyormuş gibi yapıp yanaklarına dokundum.

"Çok güzel oldun." Ellerini birbirine çarptı. Sonra ayağa kalkıp etrafımda döndüm.

"Ben nasıl olmuşum?" Elbisemin eteklerini tuttu. "Çen hep gücelsin annişim." Sıkı sıkı sarıldım.

Şu dünyadaki en güzel şey anne olmaktı.

Odanın kapısı tıklatıldı. Gökay ve Bora hazırlanmış gelmişlerdi. Babasının kopyası olan oğluma baktım.

Gökay gözümün içine bakıyordu. Yavaş adımlarla yanıma yaklaştı. "Çok güzelsin." İçim bir çocuk gibi kıpır kıpır olmuştu. "Çot güzensin annicim." Bora'nın önünde eğildim. Hızlıca yanağımdan öptü.

"Siz de çok yakışıklı olmuşsunuz beyler." Rüya koştura koştura babasının yanına gitti. "Baylamın kutnu ossun baba." Kollarını yukarı kaldırıp Gökay'ın kucağına çıktı.

"Bayramın kutlu olsun küçük bebeğim benim."Gökay, Rüya'nın burnuna küçük bir öpücük kondurdu. Rüya'nın tatlı gülüşleri tüm odayı doldururken bu anları mutlu bir şekilde izliyordum.

"Pala! Pala ber!" Kızım çirkef gibi babasından para isterken ben kahkaha atıyordum. Gökay cebinden para çıkarıp Rüya'nın eline tutuşturdu.

Bunu gören Bora ise hemen babasının bacağına yapıştı. "Baba bana da beler misin?" Gökay cebinden başka bir para çıkarıp Bora'ya uzattı.

İkisini de kucaklayıp bana döndü. "Bayramın kutlu olsun güzel karım." Yaklaşıp alnımdan öptü. "Bayramın kutlu olsun Götay'ım." Kahkaha attı.

Tak tak ben geldimOn viuen les histories. Descobreix ara