Tak tak ben geldim

BİRKAÇ KÖTÜ OLAY

Yıl 2009/ 3. Sınıf

"Doğruluk mu cesaretlilik mi?"

Biraz düşündü Macide. "Doğruluk." İlayda isimli sinsi kız gülümsedi. "Sınıftan birine aşık mısın?" Cevap vermek istemedi.

"Hayır değilim." Gözü Gökay'ın olduğu sıraya kaydı. Müzik dinliyordu.

İlayda itiraz etti. "Biliyorum aşıksın." Tüm sınıf gülmeye başladı. Cahit gelip Macide'nin önünde durdu. "Aşıksa bile bu sizi neden ilgilendirsin?"

İlayda sinsi bir kızdı tabi. "Sevgili misiniz?" Macide sinirle ayağa kalktı. "Değiliz. Yolarım bak seni." İlayda umursamadı. "Hey çocuklar bu ikisi sevgili." Tüm sınıf güldü.

Macide elini kaldırıp hızla İlayda'ya tokat attı. O ana kadar kafasını kaldırmayan Gökay Macide'ye baktı.

İlayda ağlıyor, Macide onu yoluyordu. "Bırak saçımı!" Gökay hemen sırasından atlayıp Macide'nin yanına gitti.

Eline uzanıp yavaşça elinden tuttu ve onu sınıftan çıkardı.

"Sinirin geçti mi?" Gökay, Macide'yi sakinleştirmişti.
Hızlıca kafasını salladı Macide. Kalbi de hızlanmıştı.

El ele tutuşuyorlardı. İlayda çıktı sınıftan. "Seni öğretmene söyleyeceğim." Macide dil çıkardı. "Selam da söyle."

Gökay, Macide ile kendi eline baktı. O da heyecanlanmıştı ama belli etmiyordu. "Nereden öğreniyorsun böyle lafları?" Omuz silkti Macide.

"Mahallede bir tane çocuktan duydum." İlayda'ya baktı. Güzel yolmuştu saçlarını.

"Oh canıma değsin. İyi yaptım." Elini göğsünden aşağı kaydırdı.

Gökay yanındaki küçük intikamcı kıza bakıp gururlandı.

İyi ki onun Macide'siydi.

Günümüz

"Pizza!" Günün bilmem kaçıncı siparişi için kapıdaydım yine.

Kapıyı orta yaşlı bir kadın açtı. "Ay niye bu kadar gecikti bu sipariş?" Gecikmek mi?

"Hanımefendi siparişinizi on dakikada kapınıza getirdim ne gecikmesi?" Kadın yine ısrar etti.

"Senin yüzünden on dakikadır açım." Pizzanın kutusunu açıp tadına baktı. "Soğumuş bile."

Sakin ol Macide'm.

"Hanımefendi pizzadan dumanlar çıkıyor. Siz ne saçmalıyorsunuz Allah aşkına?"

Kadın ağzı dolu dolu konuştu. "Sonson soçmoloyon. Şokoyot odocoğom sono."

Sinirlendim. "Hanımefendi parayı verin kavga çıkmasın." Kadın el kol hareketleri yapmaya başladı. "Ne parası be? Böyle iğrenç bir pizzaya para falan vermem ben."

Şimdi anlamıştım niyetini. "Ha sen beni dolandırmaya çalışıyorsun." Derin bir nefes aldım. Kadın tam kapısını kapatacakken elimi koydum. "Parayı vermeden gitmem." Kadın kapıyı kapatmak için zorladı.

Yıllarca boşuna spor yapmadık. Hep bu kaslar içindi.

"Ay git. Yok benim param." Kapıyı hızlıca itip kadına baktım. "Paramı ver. Hemen!" Kadın korkup  arkada cüzdanından on lira çıkardı. "Bu ne lan? Sipariş verirken fiyatı on lira mıydı sence?"

Kadın bir on daha çıkardı. Dayanamayıp cüzdanı elinden çektim ve içinden yüz lirayı aldım. "Hadi üstü sende kalsın. Gerisini almıyorum."

Kapıyı çekip merdivenlerden seke seke indim. "Zaten benim nişanlım gitmiş göreve. Sinirliyim. Agresifim. Mutsuzum."

Tam bir hafta olmuştu Gökay'ı görmeyeli. Ne görmüştüm, ne sesini duymuştum.