Tak tak ben geldim

KÜÇÜK BİR PERİ MASALI

"Ay ama sen çok komik oldun." Hilal bana bakıp bakıp gülüyordu.

Peri olmuştum. Ama gerçekten peri olmuştum. Sırtımda küçük kanatlarım bile vardı. Elimde yıldızdan bir sihirli asa ile fazlasıyla periydim şuan.

"Kötü mü oldum?" Aynaya baktım. Pespembe olmuştum. Elbisem, peruğum, makyajım...

"Hayatımda bu kadar pembeyi bir arada görmedim."

Odaya Sıtkı ile Gökay girdi. "Oha lan yürüyen pembe."

Sus Sıtkı.

"Kötü mü olmuş? Beğenmezler mi beni?" Gökay gelip yanağımdan öptü. "Seni beğenmemek mümkün mü?"

Rahatlamıştım. Amacım çocukları mutlu etmekti. O yüzden elimden geleni yapacaktım. Bu peri olmak dahilinde olsa bile.

"Eee adın ne küçük peri kızı?" Hilal'in sorusunu biraz düşündüm. "Ben tatlı çilek perisi." Gökay ile göz göze geldik. Memnuniyetle gülümsüyordu.

"Peki tatlı çilek perisi, bu hayattaki amacın nedir?"

Elimdeki asayı salladım. "İnsanlara mutluluk vermek."

Her şey hazırdı. Hediye paketleri arabaya taşınmıştı. Bende hazırdım. Yolculuk hemen başlamalıydı.

Hastanede

İçeriye geçtiğimiz anda lobide bekleyen çocukların hepsi üzerime koşmaya başladı. "İnanamıyorum. Macide abla?" Kafamı iki yana salladım.

"Hayır ben Macide ablanız değilim. Ben tatlı çilek perisiyim. Buraya sizi eğlendirmeye geldim."

Çocuklardan geri kalanları Gökay'ın yanındaydı. Tabi bunlar genelde kız çocuklarıydı.

Sıtkı ve Hilal'de çocuklarla tanışırken yanımıza gülümseyerek bir doktor geldi. "Hoş geldiniz."

Bu kıyafetime rağmen beni ciddiye almıştı doktor hanım. Onu çok sevmiştim. Görevini hakkıyla yapan biriydi.

"Hadi oyun alanına gidelim." Çocuklar beni kolumdan sürüklerken benim gözlerim Can'ı arıyordu.

Oyun alanına geçtiğimizde onu karşımda gördüm. "Macide abla!" Koşarak bana sarıldı. "Hayır onun ismi tatlı çilek perisi." Yandaki kızlar hemen yeni imajımı öğrenmişti.

"Asana bakabilir miyim?" Kıza asamı uzattım. "Tabi ki ama tek bir şartı var. Bu asa sihirli. Bu yüzden sallamak yo-" Küçük kız hızlıca sallayınca boynumda Gökay'ın elini hissettim.

Sihirbaz gibi boynumdan bir oyuncak çıkarmış gibi yaptı. "Ta daa!" Nasıl yapmıştı bilmiyordum ama çok güzel yapmıştı.

Küçücük bir bebekti elindeki. Küçük kıza uzatınca kız şaşkın şaşkın oyuncağa baktı. "Bunu nasıl yaptın?" Fazlasıyla şaşırmıştı. Küçük kıza göz kırptı. Küçükler Sıtkı ve Hilal ile oynarken çaktırmadan sordum.

"Nasıl yaptın?" Güldü. "Orası da bana kalsın." Acaba önceki hayatında sihirbaz falan mıydı?

Can gelip yanıma oturdu. "Tatlı çilek perisi?" Yüzüne yaklaştım. "Buyurun küçük bey."

Ben ne olduğunu anlayamadan gelip yanağımdan öptü. "Seni çok seviyorum." Macide çok tatlı.

"Saçlarımı keseceklermiş. Beni saçsız da sever misin?" Kemoterapi tedavisi alacaktı. "Tabi ki severim." Yüzü yumuşadı.

Yanımıza küçük bir kız yaklaştı. Diğerlerinden daha küçüktü. Yanında annesi de vardı. "Melaba. Bende çizinle oynayabiliy miyim?" Hızlıca kafamı salladım.