TATLI BİR HEYECAN YAPTIM.

130 13 5
                                    

"Macide abla bir hafta sürecekti hani adamın işleri? Hafta sonu alır diyordun." Öyle olmadı işte Hilal, deşme yaramızı.

"Valla sadece birkaç kez gördüm ama çok sevdim bu koca oğlanı." Sadece birkaç günde kendini herkese sevdirmeyi başarmıştı. Macide, Ranger'a bir veda partisi yapalım mı? Evet, evet çok mantıklı.

Kafamdaki parlak fikirle birden ayaklandım. Ranger'da refleks olarak benimle birlikte ayağa kalktı hemen. "Ranger'a bir veda partisi yapmak istiyorum yarın. Sizde gelir misiniz?" 

Bu fikir herkesin hoşuna gitmişti. Azıcık daha sohbet edip kaynaştıktan sonra herkes evlerine dağıldı. Evden en son Gökay çıktı. "Gökay!" Evine girmeden önce dönüp bana baktı. Sadece teşekkür edeceksin ne bu heyecan? "Teşekkür ederim." 

Önce anlamaz gözlerle baktı. "Ne için?" Çok yakışıklı olduğun için...

"Dün için. Eve kadar çıkarmışsın beni. Biraz ağır bir uykum var. Umarım horlamamışımdır." İki tarafta da derin bir sessizlik oldu önce. "Horladım mı yoksa?" Macide rezil olmuş olabilir miyiz?

Gökay çok samimi bir gülücük gönderdi bana. İçimdeki garip hisler birden yine uç göstermeye başlamıştı. "Hayır, çok güzel uyudun." Macide, iyi misin yavrum? Beynimin içinde söylediği sözler güzel bir şarkıya dönüşüyordu. O evine girerken ben kapının önünde öylece kalmıştım. 

Macide? Ne oldu?

İçimdeki hisler demiştim hatırlıyor musun?

Aşk mıymış?

Galiba.

Geçmiş olsun.

Odama girip yastığıma kafamı koydum. Ranger'da hemen yanıma atladı. 

"Ne yapacağım ben?" Ranger havladı. Aşık olmak için geç bile kaldın bence. Ben bile içeride bayılıyordum. Ve bu senin aklı başında ilk aşkın farkında mısın? Sevin bence. 

Kendi kendime aşık olup olmadığımı test etmeye çalışıyordum.

Şimdi Gökay ismini duyunca ne hissediyorsun? 

İçimde kozadan çıkmak için zorlayan birkaç kelebek darbesi var sanki. 

Peki Gökay sana gülümsediğinde ne hissediyorsun Macide?

İşte içimdeki kelebeklerin kozadan kurtulup uçmaya başladıkları an burasıydı. Ben galiba yanlışlıkla birinin gülümsemesine aşık olmuştum. En iyisi. İç sesim beni teselli ederken ben içimdeki kelebeklerin nasıl kozaya geri gireceklerini düşünüyordum. 

Boşuna uğraşma. Artık çok geç. 

Demesen öyle.

Aşıksıınn dırırı aşıksın dırırır aşıksınn. Sen aşıksın arkadaş.

Yastığa doğru tiz bir çığlık attım. 

"Hayır hayır hayır."

Ertesi sabah 

Erkenden uyanıp bir kırtasiyeden parti süsleri almıştım. "Çok güzel olacak değil mi oğlum?" Ranger yanımda havlarken bende bir pastaneye gidiyordum. 

Yanımdan bir arabanın korna sesi gelince yandaki arabaya baktım. Camdan kafasını çıkaran Gökay'ı görünce bir anda karnımdaki kelebekler uyandı. "Macide?" Efendim gönlümün sultanı?

"Merhaba." Ranger'da havlayarak selam verince Gökay tekrar bana döndü. "Binin ben götüreyim. Nereye gidiyorsunuz?" E çok ısrar ettin binelim bari. "Yok ya şuradaki pastaneye gidiyorduk. Bugün için pasta yaptıracağım. Hiç zahmet etme sen iki dakika giderim hemen." Gökay bu sefer arabadan indi. "Almazlar Ranger'ı içeriye. Arabada bekler seni. Hadi gel." Macide uğraştırma da bin şu arabaya.

Tak tak ben geldimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin