*16* İmkansız Gerçek Oluyor

Start from the beginning
                                    

Homurdanarak doğruldu "Tam da uyuyacaktım."

James'in yatağına geçerken tek kaşımı kaldırdım "Kucağımda mı?"

Onayladı ama bir şey söylemeden esnemeye başladı "Pekala, sanırım uyku vakti gelmiş." dedi ve ışıkları söndürdü "İyi geceler." dedi.

Yorganın altına girerken "İyi geceler." diye mırıldandım.

"Hayır, lütfen onun canını yakma!" diye yalvardım "İstediğin benim! Bırak gitsin!"

Kahkahası içimi donduruyordu. Aslında, fazlasıyla tanıdık bir kahkahaydı bu. Tıpkı benim, içimdeki vahşi kız ortaya çıktığı zamanlardaki kahkahalarım gibiydi "Bana katılmayı kabul etmediğin sürece o da burada kalacak. Elimde bu kadar iyi bir koz varken neden kaçırmayı göze alayım ki?" dedi kahkahanın sahibi.

"Asla sana katılmayacağım!" dedim "Senin yüzünden bu haldeyim."

"Çok inatçısın, Natasha. İşte bu yüzden kaybedeceksin." dedi ve asasını, benim yan hücremde duran Sirius'a doğrulttu "Crucio!"

"Hayır!" diye çığlık attım "Tamam, tamam istediğin her şeyi yapacağım, yeter ki onun canını yakma!" Merlin, ağlıyordum.

Asasını indirdi ve bana döndü "Bu kadar zaman sana işkence ederek vaktimi boşa harcamışım." dedi.

"Tasha sakın yapma!" dedi Sirius.

"Benim yüzümden acı çekmene dayanamıyorum," dedim ve iki hücreyi birbirinden ayıran parmaklıklara doğru emekledim. Elimi, demirlerin arasından geçirip Sirius'a uzattım "Asla gerçekten onlardan biri olmayacağımı biliyorsun. Ve senin bilmen benim için yeterli."

Uzanıp elimi tuttu "Asla seni bırakmayacağım."

"Midemi bulandırıyorsunuz," dedi hücremin önünde duran adam "Sol kolunu uzat, Natasha."

Sirius'un elini bıraktım, ayağa kalktım ve hücremin önüne ilerleyip onun karşısına dikildim. En azından hiç benzemiyorduk. Sol kolumu, demirlerin arasından geçirip ona uzattım.

"Bazen senden utanıyorum," dedi bana "Nasıl olur da bu kadar kolay pes eder diye düşünüyorum. Hiç de benim kızım gibi davranmıyorsun."

"Çünkü ben sevgiyi biliyorum, baba." dedim, Voldemort'un gözlerine bakarak "Ve sana acıyorum. Sevgiyi bilmediğin için. Seni seven ilk ve tek kişi kendin öldürdüğün için."

"Sevgi, zayıflara göredir." dedi "Ve sen de bunu anlayacaksın."

"Sevgi, bizi hayatta tutan şeydir." dedim "Ve sen bundan yoksunsun. Bu yüzden çok pişman olacaksın. Çünkü seni yenen şey sevgi olacak."

Güldü "Göreceğiz." dedi ve asasını, sol kolumun iç tarafına doğrulttu "Morsmordre!"

Nefes nefese uyandığımda gün yeni doğuyordu. Başımı ovuşturdum. Merlin, bu gecenin nesi iyiydi?

¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤

Saat on birdi. Ve Sirius hala uyuyordu. Ve ben çok acıkmıştım. Bu yüzden süper bir şekilde uyandırılmayı hak ediyordu. Sağ elimde zıplayıp duran Fluffy'ye baktım "Hazır mısın, bebeğim?" diye fısıldadım. Fluffy bir şeyler mırıldandı ama Pofyumakça anlamadığım için bunu evet kabul edip Fluffy'yi, Sirius'un yatağına bıraktım.

Fluffy, zıplayarak Sirius'un üstüne çıktı ve göğsünde durdu. Uzun, yılana benzeyen dilini dışarı çıkartıp Sirius'un sümüklerini yemeye başladı. Ben de gülmekten yere düştüm. Birkaç saniye sonra Sirius haykırarak uyandı "YİNE Mİ SEN?!" dedi ve Fluffy'yi eline alıp bana fırlattı.

Insensitive ➳ Sirius BlackWhere stories live. Discover now