BÖLÜM 81

5 2 0
                                    

   Kasaba halkı içerisinde bulundukları simülasyonu gerçek hayatmış gibi yaşamak, bu yaşamın dertleriyle uğraşmak ve bunlara çözüm bulmaya çalışmak zorundayken, Mürsel ve Angelina' nın bildikleri şeyler çok daha fazla olduğu için çok daha büyük dertlerle uğraşmak zorundaydılar. Kasaba halkı bir simülasyonun içerisinde olduklarını ve toprak ağalarından bile daha güçlü bir otoritenin kuklası olduğunun farkında değildi... Kendilerini yöneten mekanizmanın nasıl işlediğini bilmedikleri gibi o mekanizmanın işlemesini sağlayan kişileri görmemişlerdi bile. Mürsel ve Angelina ise tüm olan biteni öğrenmişti, her şeyin farkındaydı. Burada sadece gözlem yapmak için bulunsalar dahi tüm bu vahşiliğin içinde canları da tehlike altındaydı... Toprak ağalarından kurtulsalar bile simülasyonu yönetenlerden kurtulamayabilirlerdi. Tüm bu kaos arasında da yeme içme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını da karşılamak zorundaydılar. Bir yandan son görevlerinde de bir şekilde başarılı olup yollarına devam edebileceklerini hissediyorlardı, bir yandan da üst düzey teknolojik imkânlara sahip kişileri alt etmenin zorluğundan çekiniyorlardı... Sırf bu yüzden, yine geçmişin derinliklerinde bir görevde olmayı tercih ettiklerini söylemek bile yanlış sayılmazdı... Ama görevlerinde başarılı olabilmek için olumlu düşünmeleri ve fazla sızlanmamaları gerekiyordu, bu yüzden her şeyin dengesini bulup yollarına devam etmek zorundaydılar.


    Tüm zorluklara rağmen Alice dirayetini korumaya çalışıyordu ve gözyaşlarına hâkim olamasa da törene devam edebileceğini, bugün bu törenin yapılması gerektiğini deklare ediyordu etrafındakilere. Onun dinmek bilmeyen gözyaşları nedeniyle de etrafındakilerden törene ara verme ya da iptal etme teklifleri geliyordu ama Alice her defasında, eşinin rahat uyuyabilmesi için devam etmeleri gerektiğini söylüyordu. Alice' in ayakta bile duramayacakmış gibi bir hâli vardı ama başladıkları işi tamamına erdirme konusunda kararlılığı da vardı. Durum böyle olunca işlemler son hızıyla devam etti ve herkes elinden geldiğince Alice' e yardımcı oldu. Cenaze töreni bittikten sonra kalabalık dağılmaya başladı ve son bir kez daha taziyelerini ileten her kasabalı kendi yoluna devam etti. Mürsel, Angelina ve Alice de Kara Şimşek' i de yanlarına alarak evin yolunu tuttu.


    Cenaze töreni esnasında yaşadığı duygusal anlar Alice' i bir kez daha yormuştu ve evinde dinlenmeye ihtiyacı vardı. Mürsel, Angelina ve Alice eve geçtikten sonra kara bulutlar çökmeye başladı ve çok geçmeden de yağmur başladı. Geçici olarak evin önüne bağladıkları Kara Şimşek' i de ahıra aldılar. Evin ufak bir ahırı vardı ve Kara Şimşek' i yağmurdan korumak için yeterliydi. Günün kasvetine daha da kasvet katmak istercesine çakan şimşekler, kasabalıların üstüne çöken karamsarlığı simgeliyordu sanki. Böyle bir günde havanın kararması ve ardından da fırtına eşliğinde yağan yağmur, kasabanın üstündeki olumsuz enerjiye cevap niteliğindeydi adeta. Doğa, bugünkü ruh hâlinize en uygun hava muhalefetini sizlere sunuyorum diyordu resmen. Yağmurun cenaze töreni esnasında başlamaması ise doğanın kasabalılara sunduğu ufak bir teselli ikramiyesiydi ve herkes de kalabalık dağıldıktan sonra çıkan fırtınaya ve yağmura şükrediyordu.


    Cenaze töreni esnasında olduğu gibi evde de bir durgunluk ve sessizlik hâli hâkimdi. Alice pek fazla konuşmuyor hatta hiç konuşmuyordu ve öylece yağmuru izliyordu. Biraz dinlenmek istediği ve kendisiyle baş başa kalmak istediği her hâinden belliydi. Durum böyle olunca Mürsel ve Angelina da bu ambiyansı bozmak istememişti. Şimdilik Alice' in bu ruh hâline ayak uydurmaktan başka çareleri yoktu ve zor günlerden geçen Alice' in iyiliği için de bu gerekliydi. Herkes evin salonunda olmasına rağmen çıt çıkmıyordu ve öylece oturuyordu. Alice' i pek sıkıştırmak istemeyen Mürsel ve Angelina da, o hareket gösterene dek öylece durma kararı almıştı aralarında sessizce anlaşarak. Birkaç saat daha böyle geçtikten sonra Alice ayağa kalktı ve camın önüne koymuş olduğu sandalyeyi kaldırarak her zamanki yerine götürdü. Hemen ardından da yemek hazırlamaya başlamalarının iyi olacağını söyledi durgun ama hayata devam edebilme isteğini geri kazanmaya çalışmak istercesine.


    Angelina, Alice' in bir şekilde toparlanacağını görebiliyordu. Onun dirayetli ve güçlü bir kadın olduğunu ilk anda fark etmişti. Eşini hiçbir zaman unutmayacağını ve onun anısına hiçbir şekilde saygısızlık yapmayacağını ama hayatın devam ettiğini bildiği için de çabuk toparlanacağını biliyordu. Zaten Alice' in eşi Alexander da bunu isterdi ve şu anda bir mesaj yollayabilseydi eğer ilk söyleyeceği şey bu olurdu... Ya da tam tersi bir şekilde Alice hayatını kaybetseydi ve Alexander hayatta kalsaydı eğer Alice' in isteği de bu yönde olacaktı. Hayatta ve ölüm kaynaklı bir ayrılık da ikisi de birbirinin iyi olmasını isterdi çünkü güçlü bir sevgi bağıyla birbirlerine bağlıydılar. Angelina yardım etmek amacıyla Alice' in yanına gittiğinde aradan geçen birkaç saatin ona yaradığını ve şimdi daha iyi hissettiğini de fark etti... Hatta yemek yaparken birbirleriyle sohbet de etmişlerdi... Çok akıcı ve canlı bir sohbet olmasa da son birkaç saattir oluşmuş olan sessiz ortama göre bir hayli olumlu atmosfer olduğu söylenebilirdi. Alice ve Angelina yemeği hazırlarken bu kez de Mürsel pencerenin kenarına gitti ve dışarıyı izlemeye başladı. Simülasyon da olsa İrlanda' ya yaraşır bir hava vardı ve Mürsel' in aklından geçenler bunlar olmuştu. Kısa zaman dilimi içerisinde bugün yaşadıklarını, tüm görev boyunca yaşadıklarını ve zaman zaman insanlara zorluk çıkarsa da doğanın haşmetini ve bu haşmetinden yansıyan güzelliği düşünüp durdu, her şeyi bir tür özet hâlinde düşünüp kafasında kurguladı.


    Kısa bir süre sonra yemekler hazırlandı ve herkes sofraya geçti. Sofrada da kendilerini koyu bir muhabbete kaptırdıkları söylenemezdi ama en azından az da olsa Alice konuşuyordu ve elinden geldiğince sohbete ayak uydurmaya çalışıyordu. Yemek yedikçe kendilerine gelirlerken "Nasıl oldun Alice? Kendini daha hissediyor musun?" diye sordu Mürsel. Güzel Alice ise "İyi hissediyorum dersem yalan söylemiş olurum. Aynı zamanda ömür boyu bir yanım eksik kalacak olsa da hayatın akışına uyum sağlayabilmek için çabalayacağım. Yani iyi hissetmiyorum ama iyi hissedeceğim... Tabii bu iyi hissetme, çok sevdiği eşi dünyadan koparılmış bir kadın ne derece iyi hissedebilirse o kadar olacak." diyerek durumunu ve içinde bulunduğu ruh hâlini çok güzel özetledi. Bu manidar cevaptan sonra "İyi olacağına eminim ve senin yanında olacağız." diyen Mürsel' den sonra Angelina da "Güçlü ve dirayetli bir kadınsın. Açılan yaran tamamen kapanmayacak olsa da bu zor günleri atlatacaksın." dedi. Birçok şeyin ilacı olan zamanın da devreye girmesiyle birlikte Alice' in kendisini toparlayacağı açıktı... Ve bu akşam yemeği de birbirlerine olan destek konuşmalarıyla geçmişti. Akşam yemeğinden sonra da salonda oturup biraz daha sohbet ettiler ve yaşananlarla ilgili çok fazla derinlemesine girmeden, yaraları deşmeden sakin bir şekilde geceyi noktaladılar... Mürsel ve Angelina yatak odalarına geçmek için izin istedi ve yeni bir gün için enerjilerini toplamak amacıyla kısa bir süreliğine inzivaya çekildiler.


MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin