MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 57

   Mürsel ve Sophie' nin birbirine kenetlenmesi ve birbirlerini iliklerine kadar hissetmesi tüm hızıyla sürüyordu. O büyülü an devam ederken ve büyünün bozulmaması için anın tadını çıkarmaktan başka bir şey düşünmüyorlarken birden kapı açıldı. Aniden açılan kapının sesine kayıtsız kalmaları imkânsızdı ve birbirlerinden ayrılıp gözlerini kapıya diktiler. Kapıda beliren kişi dev gibi cüssesiyle Angelina' dan başkası değildi. Angelina her şeyi görmüştü, Mürsel ve Sophie' nin tutkulu bir şekilde öpüştüğünü net bir şekilde görmüştü... Ancak şu anda ne Angelina' nın bu durumla ilgili hesap sormaya niyeti vardı ne de Sophie' yle öpüşürken yakalanan ve ne yapacağını şaşıran Mürsel' in, Angelina' nın burada ne aradığını sormaya niyeti vardı. Beklenmedik anda odada beliren Angelina' nın ise acelesi vardı ve biraz olsun rahatladıktan sonra Sophie' yle ilgili olan her şeyi soracaktı. Mürsel ve Sophie, suratlarına yerleşmiş olan şaşkınlık ifadesini henüz silememişken ve ağızlarını açacak durumda değilken Angelina birkaç adım daha attı ve Mürsel' i kolundan tutarak ayağa kaldırdı... Ardından da "Fatih çabuk benimle gel! Buradan hemen gitmemiz gerekiyor..." dedi telaşlı bir hâlde. Bir kez daha şoka uğrayan Mürsel ise kafasını çevirip Sophie' ye baktı ve onun güzel yüzünü hafızasına kazıyarak adeta vedasını yaptı, bir şeylerin ters gittiğini ve Sophie' yi bir daha göremeyeceğini anlamıştı. Mürsel' e "Ne olur gitme!" dermiş gibi bakan Sophie ise şaşkınlıklarına bir yenisini daha eklemişti ve hafif dolmuş olan gözleri de cam gibi parlar hâle gelmişti. Angelina bu kez daha sert bir şekilde Mürsel' i kolundan çekti ve onun birkaç adım atarak kapıya yaklaşmasını sağladı. Mürsel' in avucunun arasından kayıp gittiğini düşünen Sophie ise olduğu yerde paniğe kapılarak hareketlendi ve "Fatih ne olur beni bırakma!" dedi duygu yüklü bir sesle. Kafasını bir kez daha Sophie' ye çevirmeye çalışan Mürsel ise Angelina' nın gazabına uğradı ve resmen onun tarafından sürüklenerek dışarı çıkarıldı.

    Merdivenlerin başına geldiklerinde şöyle bir kolunu sirkeleyen Mürsel, Angelina' dan kurtuldu ve "Tamam, tamam... Kendi kendime çıkacağım, beni rahat bırak!" dedi. Angelina' yla birlikte merdivenleri inerlerken adeta yıkılmış olan Sophie ise yerinden kalkıp gelememişti bile. Mürsel ve Angelina şatodan kaçarken Sophie ise Mürsel' in yatağında oturmuş ağlıyordu. Apar topar şatoyu terk eden Mürsel ve Sophie hız kesmeden soluğu yeşil bir ovada aldı Angelina' nın talimatıyla. Burada durabileceklerini ve rahat bir şekilde konuşabileceklerini söyleyen Angelina, nefes nefese kalmış olan Mürsel' in de rahat bir nefes almasına neden oldu. İkisinin de ciddi bir konuşmaya ve bir tür müzakereye ihtiyacı vardı. Sophie' yle yakınlaşırken yakalanmış olan Mürsel biraz daha ezik hissediyordu çünkü büyük bir tür kural ihlali yapmıştı... Bu yüzden de önce Angelina' nın konuşmaya başlamasını bekliyordu... Ayrıca nefes nefese kaldığı için de biraz soluklanmaya ihtiyaç duyuyordu.

    Mürsel hasta olduğu için normalden daha fazla yorulmuştu ve sıradan bir soluk alıp verme işlemi bile şu anda işkence gibi geliyordu... Fakat o zor durumuna rağmen bir şeyi daha fark etmişti ki o da Angelina' nın da benzer durumda olmuş olmasıydı. Angelina da aynı şekilde yorgun ve bitkin görünüyordu. Hâl böyle olunca Angelina' da bir gariplik olduğunu anlamıştı. Kısa bir süre daha soluklanmayla geçtikten sonra Angelina daha fazla dayanamadı ve kendisinden beklenen soruyu sorarak başladı:

- O yaptığın da neydi öyle? Neden böyle bir şey yaptın? Neden Sophie' yle yakınlaştın ve öpüştün? Üstelik sana her defasında bunun büyük bir hata olacağını belirtmeme rağmen bunu yaptın... Ayrıca evli olduğunu sanan Sophie nasıl oldu da seninle öpüşebilecek seviyeye geldi. O kadın evli biriyle yakınlaşacak biri değildi. Bana mantıklı bir açıklamada bulunamayacağını biliyorum ama yine de seni dinlemek istiyorum Mürsel...