MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 51

   Bir sonraki güne herkes dinç bir şekilde başlamıştı. VII. Charles ve yaverleri geceyi bahçede geçirmişti. Antoine ve Madelyn' in şatoda yatma teklifini kibarca reddeden VII. Charles için böylesi daha iyi olmuştu. Bahçede, kendi otağlarında dinlenen VII. Charles ve yaverleri bu durumdan memnundu çünkü gittikleri her yerde evlerinde uyuyorlarmış gibi hissediyorlardı. Bu tercihlerinden dolayı iyi bir uyku çekmişlerdi ve güne güzel başlamışlardı. Büyük masada güzel bir kahvaltı ziyafeti çektikten sonra biraz sohbet eşliğinde yediklerini sindirmeye çalışacaklardı ve ardından da tiyatro gösterisi başlayacaktı. VII. Charles yemekler için müteşekkir olduğundan dem vurarak masadan kalktı ve şatonun en güzel bölgelerinden birine geçti. Şatonun salonunda, en güzel yere konulmuş olan, büyük pencerenin önündeki koltuğa oturmuştu. VII. Charles buraya oturduğu anda tahtının keyfini çıkaran hükümdarlar gibi hissetti ve yüreğine dolan bu umut ışığının yansımaları yüzünde de nur gibi parladı. Antoine, Madelyn ve diğer tiyatrocular ise biraz hava almak için dışarıya çıkmak istemişlerdi ve izin alarak kapıya doğru ilerlemeye başlamışlardı. VII. Charles' ın yanından hiçbir zaman ayrılmamaları gereken, ancak o istediğinde uzaklaşmaları gereken yaverleri ise VII. Charles' ın yanında soluğu almıştı bile.

    Mürsel ve Angelina da tiyatrocularla birlikte kapıya doğru ilerliyordu ve bunu gören VII. Charles ise Mürsel' e seslendi ve yanına gelmesini istedi. VII. Charles her ne kadar arkadaş canlısı olsa da tahtın veliahdı olduğu için ve geleceğin kralı olduğu için araya bir tür resmiyet de koymak gerekiyordu. Bu nedenle Mürsel ve Angelina da VII. Charles' ın yanına gitmek yerine tiyatrocularla dışarıya çıkmayı tercih etmişti... Ancak VII. Charles özellikle birini yanına çağırırsa bu sefer de gitmemek kabalık olacağı için Mürsel de oraya doğru hareketlenmişti. Böylelikle; talihsiz olayların yaşandığı ormandaki ilk günden sonra Mürsel ve Angelina ikinci defa ayrılmak zorunda kalmıştı... Bu ayrılılıklar zorunluluktan kaynaklı ve kısa süreli ayrılıklar olsa da karşılaştıkları günden beri yapışık ikizler gibi bir arada gezen ikili için büyük bir şeydi. Bu sefer aralarındaki mesafe, ormanda ölümden döndükleri günkü gibi açık ve uzak değildi ama ilk kez birinin isteği üzerine birlikte aynı yöne gitmekten vazgeçmişlerdi... Bunu yaptırabilecek güç de tabii ki bir kraldan ya da bir gün kral olacak kişiden gelebilirdi.

    Mürsel, VII. Charles' la bir yaver aracılığıyla konuşacaktı. İngilizceye çok iyi hâkim olan bir yaverin yardımıyla yani tercüman aracılığıyla bir diyalog gerçekleştireceklerdi. Mürsel iyice yaklaştıktan sonra da önce VII. Charles diyaloğu başlatmıştı ve aralarında geçen konuşmalar da şu şekilde olmuştu:

- Güzel eşin biraz hava alırken seninle yalnız, erkek erkeğe konuşmak istedim Fatih. Öncelikle tekrar hoş geldiniz diyorum. Neden sürekli burada kalmayı düşünmüyorsunuz? Sizin gibi enerjisi yüksek insanlara ihtiyacım var. Şu anda İngilizlerle savaş hâlinde olabiliriz ama günün birinde Fransa Kralı olduğumu ilan edeceğimi biliyorum. Henüz oyunculuk performansınızı görmedim ama iyi oyuncular olduğunuza da eminim. İlerleyen günlerde ve aylarda yanımda bile yer alabilirsiniz. Burada kalmanıza da gerek kalmaz. Bu teklifime ne dersin?

- Öncelikle bu teklif için ve her şey için teşekkür ederim. Burada olmaktan da gayet memnunuz ve ben de tekrar hoş bulduk diyorum. Bir amaç için burada bulunuyoruz ve burada karşılaştığımız insanlar da bize çok şey öğretti... Ama buradaki misyonumuzu yerine getirdikten sonra Osmanlı İmparatorluğu' na dönmemiz gerekiyor çünkü orada da bizi bekleyen bir hayat var. Nazik teklifiniz için tekrar teşekkür ederim ama kabul etmemiz mümkün görünmüyor.