KAFASI KOPAN OYUNCAK BEBEK

En başından başla
                                    

Kadın gelip önümüzde durdu. "Vay babamız çok hızlı." Öyledir. Elinden her iş gelir bizim kocamızın.

Bezi çıkarıp bu seferde ben bağladım. Hayatım Kaan'ın boklu bezleriyle iç içe geçmişti. Bu yüzden az çok biliyordum bir şeyler.

Deniz ile Asena'ya kafamı çevirdim. "Bu ne amına koyayım?" Deniz bezi takmaya çalışırken Asena bebeği tutuyordu.

"Düzgün bağla şunu." Deniz yandan yandan Asena'ya baktı. "Tut sen bağla beğenmiyorsan?" Asena bezi Deniz'in elinden aldı.

"Bebeği tut." Deniz bebeğin kafasını avuçlayınca kahkaha attım. "Deniz çocuğumuz boğulacak ne yapıyorsun?" Asena ile Deniz birbirlerine baktılar. Deniz yutkundu. "Boğmam ben çocuğumuzu." Elini çekip bebeği daha nazik tuttu.

Sinsice gülümsedim. Gökay ise bu durumdan hiç memnun değildi.

"Bunlar niye her yere bizimle geliyorlar sevgilim?" Güldüm. "Bir bildiğim var da ondan."

"Sıradaki göreviniz bebeği beslemede." Ellerimize birkaç biberon tutuşturdu. "Aranızda daha önceden mama hazırlamayı bilen var mı?" Gökay hiçbir şey demeden kadının elinden biberonu ve mamayı aldı.

Ölçeği ölçeğine mamayı hazırlayıp ısısını kontrol etti. "Doğruyu söyle başka birinden çocuğun var değil mi?" Güldü. "Hayır tabi ki." Deniz komutanına baktı. "Komutanım o mamayı biz alsak bizim çocuk aç kalacak yoksa."

Biberonu Deniz'e uzattım. O bebeğe mama içirirken kadın yanlarına gitti. "Bu çok doğru bir tutuş şekli."

Deniz gururla oyuncak bebeği mamayla öldürmeye çalışırken Asena bebeği kafasından kendine çekti. "Ver şunu ölecek çocuk!" Deniz bebeğin ayağından çekti. "Babasıyım ben onun. Vermem!"

Heyecanla olacakları izlerken ikiside aynı anda bebeği çekince bebeğin kafası vücudundan ayrılıp Asena'nın elinde kaldı.

Bacağı ise Deniz'in elindeydi. Bebeğin geriye kalan gövdesi fırlayıp hamile bir kadının önüne uçtu.

Haykırarak gülüyordum. "Ay bayılacağım." Asena elindeki kafaya baktı.

Sonra kafasını Deniz'e çevirip gülmeye başladı. "Kafası koptu." Deniz'de elindeki ayağa bakıp gülmeye başladı.

Ortamdaki tek ciddi kişi Gökay'dı. "Yeter!" Bağırma sesi ise hepimizi kendine getirdi. Kadın sinirli bir şekilde ayakta durmuş bize bakıyordu.

"Çıkın dışarı!"

Kapı dışarı edilmiştik. "Kovulduk." Buradan da kovulma be Macide'm.

"Hepsi bu salak yüzünden." Gökay sinirle Deniz'e bakıyordu. Deniz ise nedense çok mutlu görünüyordu. "Pardon komutanım. Koptu bir anda."

Galiba Deniz'de de bir şeyler kopmuştu. Asena'ya baktım. O da gülümsüyordu. Olacak Macide'm biraz daha uğraş.

"Göstereceğim ben sana kopan şeyi. Şerefsiz." Gökay'ı tuttum. Bana bakınca gözlerimle ikisini işaret ettim. Onlara baktı.

Birbirlerine kitlenmiş bir şekilde bakıyorlardı. Çok yakışıyorlar Macide'm.

Gerçekten çok yakışıyorlardı. Ama ikisi de fazlasıyla inatçıydı. "Ee ne yapıyoruz?"

Gökay ortamın anında içine etmişti. "Yeter lan ne bakıştınız? Siktirin gidin buradan."

Asena'ya baktı. "O sözüm sana değil." Nazik şey ya.

Deniz sarhoş sarhoş yürürken arkasından da Asena gitti.

"Aşk sarhoşu oldular." Gökay güldü. "O neymiş öyle?" Güldüm. "Aşk sarhoşluğu çok değişik bir şey. Ayıksın ama değilsin. Kafan hep o kişide falan. Çok karmaşık."

Gökay yanaklarımdan öptü. "O zaman ben hep bu durumdayım. Sen yanımda olunca sarhoş olmamak mümkün değil zaten."

Mutlu mutlu el ele evimize döndük tekrar.

🌺

Kendimi koltuğa attım. Karnımın içindekiler hareketlenmişti yine. "Gökay bebeklerimiz benimle konuşuyor biliyor musun?" Yanıma oturup elini karnıma koydu.

"Ne diyorlar?" Düşündüm. "Beni çok sevdiklerini söylüyorlar. Herhangi bir şeyde beni hemen onaylıyorlar."

Güldü. Karnımda bir tekme hissettim. "Ah! Tekme attılar." Gökay elini karnımda tutmaya devam etti. "Hissettim." Heyecanlanmıştı.

"Çocuklar bu el babanızın eli. Evet dev kadar biri. Kendisini çok seviyorum. Siz de sevin."

Gökay'ın dudakları boynuma ulaştı bir anda. "Dur Gökay. Çocuklarımızla sohbet et birazcık." Kafasını kaldırıp karnıma baktı.

Karnıma da bir öpücük kondurdu. "Güzel yavrularım biraz annenizi seveceğim. Siz gözlerinizi kapatın." Tekrar boynumdan öptü.

Ensesindeki saçlarla oynadım. "Sen onu bunu bırak söyle bakalım sen nereden biliyorsun mama yapmayı?"

Güldü. "Doğruyu söyle eskilerinden kalan çocuklara mı bakıyorsun?" Kahkaha attı. "Eskilerinden?"

Saçlarımı okşadı. "Hayır sevgilim. Askerliğimin başlarındayken annesi babası ölen bir çocuk bulduk. Çocuk açtı tabi. Askeriyeye götürüp besledik. Altını falan da değiştirdik bir şekilde. Bir süre o çocukla ben ilgilendim. Oradan biliyorum."

Gözlerim dolmuştu. "Nerede o çocuk şuan?" Gülümsedi. "Bir ailesi oldu."

Güldüm. Ama gülerken bir yandan da ağlıyordum. Gökay'a sarılıp gözyaşlarımı tişörtüne sildim. "Gökay bana tatlı alır mısın?" Saçlarımdan öptü. "Almaz mıyım? Hangisinden istiyorsun?"

Bilmiyordum. "Trileçe olsun." Burnumu çekip kafamı Gökay'ın göğsüne gömdüm.

...

Macide çok tatlısın isiricam şimdi seni

Ben tatlı olayım beni ye ne dersin Macide'm?

Ayyyy sınavlar nasıldı?

Yorumlarınızı ve oylamalarınızı bekliyorum 💐

Tak tak ben geldimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin