MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 59

   Çok geçmeden; biraz ileride ufak ve köhne bir ev olduğunu fark eden Mürsel, kulübeyi andıran ve tahtadan yapılmış olan bu evden de bir çıkarım yapamadı. İyice kafası karışan Mürsel, bir an için Orta Çağ' dan hâlâ çıkamadıklarını ve Orta Çağ içerisinde bir yere ışınlandıklarını düşünerek karamsarlığa kapılır gibi oldu. Böyle düşünmesi de normaldi çünkü bulundukları yer, Orta Çağ' ı da andırıyordu. Karamsarlığa kapılan Mürsel' in ruh hâlini gözlemleyen Angelina ise duruma el koyması gerektiğini düşünerek yumuşak bir ses tonuyla cümlesine giriş yaptı:

- İyi misin Mürsel? Nasıl hisediyorsun?

- Ben oldukça iyiyim Angelina... hiçbir sağlık sorunum kalmadı. Sen kendini nasıl hissediyorsun?

- Ben de aynen senin hissettiğin gibi iyi hissediyorum. Son yaşadığımız tartışma nedeniyle bir karamsarlığa düştüysen ve görevin sarpa sardığını düşünüyorsan eğer seni rahatlatmak isterim çünkü görev aynen devam ediyor... Bu konuda hiçbir sıkıntımız yok ve üçüncü görevimizin içerisindeyiz.

    Angelina' dan duydukları karşısında oldukça sevinen ve bu bol oksijenli ortamın havasını soludukça iyice ferahlamaya başlayan Mürsel, oldukça sevinçli bir ses tonuyla konuşarak içinin rahatladığını ifade etti:

    "Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Bizi üçüncü görevimize taşıyacak olan kapının ortaya çıkma zamanı oldukça manidardı... Aynı zamanda şu anda bulunduğumuz yer de Orta Çağ' a benziyor... Tüm bunları kafamda birleştirince bir an için umutsuzluğa kapıldım ama sonrasında senden bunları duyduğuma çok sevindim. Bir an için boyutlar arasında sıkışıp kaldığımızdan ve hiçbir zaman eve dönemeyeceğimizden bile endişelenmiştim."

    Öncelikle Mürsel' i iyi hissettirebildiğine sevinen Angelina ise sonrasında, asıl önemli olan konuya geçiş yapmaları gerektiğinin tam vakti olduğunu anlamıştı. İşler bir daha kötüye gittiğinde, Mürsel' e güvenip güvenmeme konusunda hâlâ endişeleri olsa da geçmişe koca bir çizgi çekerek geleceği yeniden şekillendirmeye yönelik, teşvik edici konuşmaya çalıştı:

- Evet Mürsel, şu anda tam olarak üçüncü görevin içerisindeyiz ve bizim için çok kritik olan üçüncü görevi nihayete erdirmemiz gerekiyor. Şu anda nerede olduğumuzla ilgili ve görevin içeriğiyle ilgili bilgileri birazdan vereceğim ama öncelikle son yaşadığımız olaylar hakkında konuşmamız gerekiyor.

- O olaylar hakkında hiç konuşmasak olmaz mı Angelina... Çünkü tam rahatlamışken yeniden tadımızın kaçmasından korkuyorum. (Tartışma mevzusunu yeniden gündeme getirmeden devam etmek istediği için Angelina' nın sözünü bölme ihtiyacı hissetmişti.)

- Merak etme, bu sefer tartışmayacağız... Sadece seni uyarmak istiyorum: Durumunu ve yaşadıklarını anlıyorum ama lütfen ne olursa olsun dağılmamaya çalış. Bundan böyle kesinlikle tartışmamamız gerekiyor. Yeni tanıştığımız dönemlerde yaşadığımız tartışmalar bile tartışma hakkımızı doldurduğumuzu gösteriyordu. Bizim tartışmamız ve birbirimize düşmemiz durumunda dünya üstünde negatif bir enerji oluyor ve bu durumda kötülükten beslenen insanların işine yarıyor. Eğer görev konusunda başarısız olursak zaten o insanlar da hayatlarında yaşamadıkları bir döneme girecekler ve onlar da dünya üstünde kâbusu yaşayacaklar. Bu görev zor yoldan da bitebilir, daha kolay yoldan da halledilebilir. Görevimiz başlı başına zor ama daha da zorlaşmasını ve kötü günleri görmek istemiyorsan eğer tartışma ortamından kaçınmaya çalış. O kapının o anda orada belirmesi bizim için hem şanstı hem de büyük bir şanssızlıktı. Işıklı kapı, öyle bir anda belirdi ki ikimizi de şaşırttı. Şöyle bir düşündüğümüzde; Roma Dönemi' nde ölümün pençelerine düşmüşken, kendini benim için siper ettin ve ortaya attın... Sonrasında da bir anda kapı belirdi ve kurtulduk. İkinci görevimizde yani Orta Çağ' da ise her şey kötü giderken, sağlığımızdan da olmuşken üstüne bir de tartışmaya tutuştuk ve bir anda kapı belirdi. Buradan şu sonuç çıkıyor: Birinci görevimizde gösterdiğin üstün performansın hatrına ikinci görevimizde çok büyük bir yardım aldık... İlk görevinde yaptıkların nedeniyle, ikinci görevinde hataya düşsen de sana bir şans daha tanındı. Yine aynı hataları tekrarlarsan eğer üçüncü görevimizde ise ya zor yoldan ilerlemen gerekir ya da her şey biter ve seninle birlikte dünya da yok olur. Benim istediğim şey ise tereyağından kıl çeker gibi bu işi tamamına erdirmen ve sonraki yaşamında huzurlu olman. Bu işi olabilecek en kolay şekilde halletmezsek eğer tüm bunlar sana psikolojik yara olarak dönecek çünkü.