32. BÖLÜM

1.5K 146 34
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

(* ̄3 ̄)╭

Son yaşananlardan sonra bir daha nasıl normale dönerdim bilmiyorum. Karman çorman olan piskolojimi nasıl düzeltirdim, nasıl düzeltebilirdim?

Ben Erdem'in bana piskolokluk yapmasını beklerken her şeyi berbat ederek kalbimde asla tamamı dolmayacak bir yara, bir boşluk bırakmıştı.

"Haksızlığa uğryan bir kadının yaralarını sarmak çok zordur."

Benim yaralarım nasıl sarılacaktı? Sarılabilecek miydi? Tek güvendiğim kişi de elimden gittikten sonra kim soracaktı sırtımdaki kırbaç izlerinin hesabını, Kim soracaktı göğsümdeki kesik ve yanık izlerinin hesabını? Bunu yapabilecek tek bir kişi vardı, o da artık yoktu. Terk edilmek mi demeliyim buna, yoksa vazgeçiş mi?

Şu sıralar hiçbir şeyi almayan kafamı birde bunlara yoruyordum. Her ne kadar istemesemde beynimi kontrol edemiyordum. Benden istemsizce az önce yaşanan olaylara gidiyordu. O anları tekrar tekrar canlandırıyordu zihnimde. Özellikle ondan korktuğum zamanlar dönüp duruyordu. Bana dokunurken ki hissettiğim o kötü his yine tenimi ziyaret ediyordu.

Bana bağıran sesi bana zarar vermek isteyen biriymiş gibi zihnime kazınıyordu.

Gözümden akan yaşlara engel olmadım, kendi haline bıraktım. Bazen ağlamak güvenebileceğim, sığınabileceğim tek yerim oluyordu. Tıpkı şu anki gibi.

Hıçkırıklarımı yuttum. sessizce sıcak gözyaşlarım yanaklarımda dar, ıslak yollar çizerek çeneme kadar geliyor oradan intihar ediyordu. Bazılrı ise çenemden boynuma kayıp oradan içime doğru haraket etmeye devam ediyordu.

Başımı dik tutup etrafıma baktım. Hastanedeki bazı çalışanlar ve insanlardan bazıları sadece bana ya da arkamda bıraktığım Erdem'e bakıyorlardı. Hastane de çalışan iki kız Bir bana Bir arkama bakarak bir şeyler fısıldıyorlardı. İçimdeki onların saçını yolma isteğimi bastırıp tepkisiz kalmaya özen göstererek hastaneye girdim. Hastaneye girince adımlarım hızlandı. Boğazımda oluşan o yumruyu tutmak gitdikçe zorlaşıyordu. Lavobaya doğru koşmaya başladığımda elimle ağzımı kapattım.

Bana bakan gözleri umursamadan koştum. Bugünün kaçıncı darbesi, kaçıncı felaketiydi. Beni de biraz anlamalıydı değil mi? İlk zamanarımız gibi beni sakinleştirmeye çalışıp başımı okşasaydı ne olurdu? Onun için daha da mı zorlaşıyordu o zaman bana karşı koymak? Benim tükendiğimi izlemek belki de daha iyi geliyordu ona.

Tuvalete girdiğimde direkt en sondaki lavabonun başına gittim. Elimi mermerin iki yanına yaslayıp suyu açtım. Hıçkırmaktan nefes almam zorlaşırken elimi yüzümü yıkadım sakinleşmek için. Derin nefesler eşliğinde kendimi dizginlediğimde mermeri bırakıp doğruldum.

O sırada içeriye bir tane kadın girdi. Yüzü kan içinde kalmış saçı başı dağınık hasta önlüklü bir kadın.

Görevim, yapmam gereken vazifem her şeyden önce geliyordu o yüzden zor da olsa beynimi kontrol edip saçma sapan düşüncelerimi, beynimin gülünç uydurmalarını en kuytu köşeye kaldırdım.

"İyi misiniz?" Diye sorduktan sonra bunun çok saçma bir soru olduğuna karar verdim çünkü hiç iyi görünmüyordu. Yanına gidip yüzüne gelen saçlarını çekmek için dokundum ama anında benden kaçıp diğer lavaboya geçti. Oradaki suyu açtığında önce elinin daha sonra da tüm bedeninin titrediğini fark ettim. Bir panik atak ya da şok geçiriyor olsa gerek.

Ne yapacağımı bilemedim.Başka birilerini çağırmayı düşündüm ama bu fikirdende vazgeçtim.

Benden bile korkan bir insan şu an biraz olsun kalabalık bir yerde geçirdiği panik atak daha da artardı. Kendim bir şekilde halledecektim. "Bak sana yardımcı olabilirim. Ben kötü biri değilim." Dedikten hemen sonra bana döndü. "Herkes öyle diyor!" Sertçe yutkundum. Yüzünün bir tarafı yanmıştı, yakılmıştı. Boynundan başlayıp burnunun hizasına kadar bir tarafı yanmıştı ve kanıyordu. Bir insan nasıl bunu yapabilirdi. Yalnışlıkla olduğunu hiç düşünmüyordum. "Herkes yalan söylüyor, canımı yakıyor." Diye bağırdığında ellerini saçlarına geçirip kafasnı kapıya vurmaya başladı. "Kötü insanlar." Diye söylenmeye başladığımda gerçekten en çaresiz kaldığım anlardan birindeydim.

YEŞİL YURTTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang