8.BÖLÜM

3.6K 320 79
                                    

(ノ◕ヮ◕)ノ*:・゚✧

(Gencolar ek yazıyorum buraya. Tam bölüm paylaşacaktım dışardan bir uçak sesi. Çıktım baktım hemen üç tane Kızılelma ve ya türkyıldızları bilmiyorum f-4 de olabilir f-16 da emin değilim. Tepemizden geçti aşırı güzeldi bir kez daha aşık oldum.)

Helüüüü gencolarımm. Biliyorsunuz ki size 5 bin olursam 2 bölüm atacağımı söylemiştim. ve ben inanıyorum bugün biz 5bin oluruz ama bugün 8 ve 9 u atarsam yarın 10. bölümü atmak zorunda kalırım ve 10. bölüm gerçekten kısa bir bölüm o yüzden yarın iki bölüm atmayı düşünüyorum. HEE ama diyosanızz ki 'Olsun be sen at bugün 8,9 u atarım sıkıntı yok. O yüzden size sorayım dedim ne yapayım?

Barış diri/ derinden

Bu şarkıyı dilerseniz dinleyin bu bölüm için anlamlı bir şarkı.

Yıldızımız parlatıp satır arası yorumları unutmayın gencolarım.

^^
Siirt/ Jandarma il müdürlüğü

Bazı kurak topraklarda çiçek açardı bazı topraklarda ise o çiçek asla açmazdı.

Kaç gün geçmişti Doğa'nın kaçırılmasının üzerinden? Ya da kaç hafta?

Annesi ve Babası günlerdir jandarmada bekliyorlardı küçük de olsa bir haber alabilmek için ama yoktu ne bir haber ne bir iz vardı.

Doğa'nın sadece havalimanında patlamadan önce kalan son görüntüleri vardı.

Patlamadan birkaç dakika önce içeriye girmişti ve ardından patlama olmuştu.

Ölen çoğu kişinin sadece et parçaları dağılmıştı dört bir yana o patlamadan sonra.

Kızlarının onların içinde olmamasını dilediler. Dayanamazlardı çünkü kızlarının onları bırakıp gitmesine dayanamazlardı, mesleğini bir kere bile yapamadan kopmasını kaldırmazlar.

Eğer o patlama olmasaydı şu an kızı hastanede çalışıyor olacaktı. Bunu düşündükçe her ikiside kahroldu, mahvoldu ona bir şey olduysa nasıl nefes alacaklardı? Nasıl dayanacaklardı bu acıya? Evlattı o bir çırpıda unutulmazdı ki?

Bir hafta geçmişti o patlamanın üzerinden, bir hafta geçmişti kızlarından haber alamamanın üzerinden.

Bugün işe başlayacaktı kızları normalde ama olmadı, hiçbir şey umdukları gibi olamadı. Cani düşman buna izin vermedi.

Eşi Ali her saat başı komutanın yanına gidiyor sorular soruyordu her seferinde de eli boş dönüyordu karısısnın yanına.

Patlama olduktan sonra bavulu bulunmuştu Doğa'nın. Kıyafetleri, kozmetik ürünleri hepsi başka bir tarafa saçılmıştı. Ailesine teslim etmişlerdi ondan geriye kalanları. Toz toprak içindeydi ellerine verilen kıyafetler ama yine de kızının kokusunu alıyormuş gibi kokluyordu o kıyafetleri Nalan, Oymuş gibi bağrına basıyordu.

Herhangi biri koklasa 'Pis kokuyor.' Derdi ama o kızı gibi kokuyordu o toz toprak kokusu fazla kızı gibiydi. Doğa hiçbir zaman pis kokmazdı yine de kızı gibi kokuyordu işte.

Hissedikten sonra gerçeğin bir önemi var mıydı gerçekten?

Komutan odasından çıkmıştı ki üniformasıyla bir asker komutanına selam verip konuşmaya başladı. "Komutanım Askeriyede canlı bomba saldırısı olmuş." Dedi. Nalan gözlerini sıkı sıkıya yumup şehir olanların ailesinin durumlarını düşünmeye başladı.Komutan oldukça soğuk kanlılıkla yaklaştı bu duruma. "Durum ne?" "Bomba patlamamış komutanım ama bir dosya çalınmış."

YEŞİL YURTWhere stories live. Discover now