GİRİŞ.

8.8K 319 84
                                    

-
"Bölüm Birincimiz Doğa Elçeri'yi konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet ediyorum." 

Salonda bir alkış tufanı koptuğunda yüzümdeki mutlulukla ayağa kalkıp kürsüye doğru yürüdüm.

Ben bugün mezun oluyordum. Ben bugünden sonra hemşire oluyordum!

Burada geçirdiğim yılların sonuna gelmiştik hafif buruk bir mutluluk vardı üzerimde buruk olmasının sebebi ise buradaki arkadaşlarımdan kopuyor olmamdı ama olsundu görüşürdük yine ben hayalimi gerçekleştirmiştim.

Ayağımda beyaz açık burun ipli bir topuklu üzerimde ize krem renk dizlerimde biten ve sağ bacağında hafif yırtmaç olan bir elbise vardı ayrıca bölüm birincisiydim.

Ancak kürsüye çıktığımda kesilmişti alkışlar. Annem bana yakın sayılabilecek şekilde karşımda oturuyordu.

Elinde bir mendil sürekli gözlerini siliyordu gururluydu tabi ki kızı mezun oluyordu, kızı hemşire oluyordu. 

Anneme tebessüm ederek mikrafonu kendime göre ayarladım ve boğazımı temizledim.

"Öncelikle hepiniz hoşgeldiniz sefalar getirdiniz, bizi bu mutlu ve gururlu günümüzde yanlız bırakmadığınız için hepinize teşekkür etmek istiyorum."

Bu cümleler size klişe gelebilir ama buraya çıkınca bu sözcükler çok büyük anlam kazanıyordu.

Salonda yine bir alkış tufanı koptu bitince ise konuşmama devam ettim.

"Hayalim olan bu mesleği yapacağım için çok mutluyum ve burada bölüm birincisi olarak konuşma yaparken yani şu an aşırı heyecanlıyım lütfen saçmalarsam görmezden gelin. Bugün burada yanımda olan arkadaşlarıma anneme babama ve beni destekleyip burada olamayan herkese teşekkür ediyorum ayrıca bu zamana kadar d bana destek oldukları için asla beni kötülükle yargılamadıkları için de teşekkür ediyorum. Çok bir şey söylemeyeceğim. Elimden geldiğince kısa ve öz olmak istiyorum.
Belki burada belki değil çocuklarına kendi istedikleri mesleği zorla yaptırmak o bölümü seçtirmek isteyen kişiler, aileler var bunu yapmayın bırakın o ne istiyorsa onu okusun o mesleği yapsın. Öğretmen olmak istiyorsa öğretmen olsun doktor da doktor mühendis se mühendis ve ya başka bir meslek.
Çoğunuz 'o bölümün ataması yok onu olamazsın' diyorsunuz ama o çocuk ya da genç o mesleği istiyorsa başarırda atanırda. Yani tek söyleyeceğim şey onları özgür bırakın zorlamayın onları susturmayın ki hayatları boyunca kendini savunamayan küçük düşürülen kişi olmasınlar. Bırakın mutlu olsunlar. Ben istediğimi yaptım hiç bir zaman beni zorlayan bir ailem olmadı onlara minettarım onları çok seviyorum.
İstediğim mesleği olmamda sonuna kadar destek çıktılar bana onlara hangi konuda kızabilirm ki? Bakın ben istedim özgür kılındım ve şu an bölüm birincisiyim. Senin çocuğun senin istediğin bölümü okuyor başarılı da yetiyor ama istediği bölümü okusa belki benim gibi olucak birinci olacak. Size tavsiyem budur tekrardan teşekkür ederim."

Salon yine alkış içindeydi. Ben diplomamı alıp sahnede ki yerimi alıp beklemeye başladım.

Herkes diplomasını almış sahne mezun olan öğrencilerle dolmuştu.
Yeminimizi ettikten sonra
Kürsüde isimleri anons eden kız konuşmaya başladı.
"Evet işte herkesin beklediği o ana geldik koştuk yorulduk ama sonunda bitti bakın eğer sizde hazırsanız ondan geriye hep beraber sayalım.

Klasik mezuniyet şarkısı arkadan kısık bir şekilde çalmaya başladı. O sırada biz ve biz dahil herkes ondan geriye sayıyorduk.

10

9

8

7

6

5

4 herkes keplerini eline almış hazır bir şekilde bekliyorduk.

3

2

1

0

Şarkının sesi bir anda yükselip tüm salonu sardı bizde bağırarak keplerimizi fırlattık herkes çok mutluydu birkaç dakika sonra çoğu kişi ailesinin yanındaydı. Ortalık biraz karışmıştı gözlerim annemi ararken onu hala elinde mendiller gözlerini silerek beni aradığını gördüm babamın da gözleri sulanmıştı.

Kalabalığı yararak yanlarına gittim ve önce annem sonra babamla sıkı sıkıya sarıldık. Babam elinde benim için yaptırdığı yeşil ve kahve tonlarından oluşan çiçek demetini bana verdi. Teşekkür ettikten sonra tekrar sarıldım.

"Hadi dışarıya çıkalım da fotoğraf çekinelim." Diyerek çıkışa doğru ilerledim.

Merdivenleri tırmanıp geniş alana çıktık ve oradanda kapıdan geçip dışarıya vardık.

Babamdan elli lira istedikten sonra fotoğraf için paraları toplayan fatmayı buldum.

"Aaa Fatma dur." Bana baktığında parayı uzattım. "Fotoğraf için."

"Tamam Doğa hemen ekliyorum seni de."

"Bunun farkı ne de elli verdik buna?" Diye sordu babam. Yandan sarılıp mükemmel açıklamamı yaptım.

"Profeyşınıl kamerayla çekiliyoruz." Babam gülerek elini omzuma attı.

Sıra bize gelmişti  bir sürü fotoğraf çekildikten sonra bunları bize atacaklarını söyleyip uğurladılar.

Annemle babamı mükemmel bir yere götürecektim pide yemeye.
"Anne baba bakın sizi bir pideciye götüreyim acayip iyi kaşarlı kuşbaşı yiyelim."

Annemleri kral pideye getirdim ve üçümüze de kaşarlı kuşbaşı söyledim.
Ortaya iki tabak salata geldi ve küçük acı biber.  Çok bekletmeden pidelerimiz de gelmişti ben afiyetle yiyip koca tabağımı bitirdim. "Aşırı iyiyidi."
Babamda kafasını onaylar anlamda salladı ama annem aynı şeyi sergilemedi.

"Anne beğenmedin mi?" Diye sordum annem kafasını iki yana salladı. "O zaman?"

"Doğa nerede yersek yiyelim hiçbiri Terme pidesi gibi olamaz." Gülmeye başladım.

Some samsunlu olma problems.

"Ay Allah canını almasın anne tamam Terme'de yersin sen."

"Hayırlısıyla bir atan da sen yiyemediğimiz Terme pidesi olsun kuzum."

"İnşallah anne."
-----

Selammmmm umarım beğenmişsinizdir bu daha giriş unutmayın ama normal bölümleri de çok uzun yapmayacağım zaten aşağı yukarı iki üç bin kelime olur ama bazen beş altı da olabilir ama genellikle iki üç bin olur.

Hatam varsa affola gencolar.

İng: geymssya
Tiktok: asker sevdam

YEŞİL YURTWhere stories live. Discover now