2.BÖLÜM

4.5K 299 59
                                    

-
Kulaklarımda uzun bir çınlama etrafta duyulan silah sesleri insanların çığlıkları ve koşuşturmaları.

Ne olmuştu tam kestiremiyordum ama patlama olduğunu tahmin ediyordum.

Kulaklarım çınlıyordu ve bu çınlamanın arkasında insanların koşturan ayak sesleri ve çığlıkları vardı bir de silah sesleri çok yoğun geliyordu.

Ne olmuştu anlamamıştım bir anda büyük bir patlama sesi duymuştum onunla eş değer olarak da bedenimin savrulduğunu ardından kafamı çarptığını hatırlıyorum ama hiçbir şey net değildi hepsi yarı saydam bir şekildeydi.

Şimdi de hala soğuk zeminde yatıyordum gözlerimi açık tutmak çok zordu ve tüm eklemlerimde ağrı, acı hissediyordum.

Kafamın arkasında bir uyuşukluk vardı ve bu beni daha da sersemleştiriyordu.

Kollarımı oynatacak halim yoktu ikisi de iki yanımda öylece duruyordu.

Bacaklarımda aynı şekilde kollarım gibiydi hissetmediğini sanıyordum ama etrafta koşuşturan insanlar bana çarptıkça acım katlanıyordu.

Gözlerim kapanırken kendimi kapatmamak için zorladım.
Her ne kadar canım çok yansa da kollarımı zar zor haraket ettirip soğuk zemine dayanabildim  ve kendime destek yapabildim.

Kafamın uyuşukluğunu umursamamaya çalışarak doğruldum etrafta oluşan mahşer yerine baktım. Bir yangın vardı ama çok büyümemişti. Ambulans ve polisin sren  sesleri gelmeye başlamıştı kulağıma.

Ben tam olarak hangi bölgedeydim bilmiyordum kafamı zar zor haraket ettirerek etrafa baktım tuvaletlerin olduğu koridordaydım ve kimse beni fark etmiyordu.

Kayarak sırtımı duvara dayadım ve destek alarak doğrulmaya çalıştım ama imkansız gibi bir şeydi bacaklarım o kadar titriyordu ki üstüne bir de hem uyuşuyor hem acıyordu dengemi sağlamak benim için oldukça zor bir işti.

Duvardaki desteğimle titreyen bacaklarımın üzerinde zoraki durmaya devam ettim ama her saniye acı katlanıyordu dayanamayıp kendimi yere bıraktım ve gözlerimden yaşların yolunu çizerek intihar etmesine izin verdim.

Artık vücudum da titriyordu ve üşümeye başlamıştım burası bir an fazla mı soğuk olmuştu yoksa bana mı öyle geliyordu?

Etrafıma bakarak telefonumu bulmaya çalıştım ama elbette bu şekilde bulamayacağımı biliyordum aramam lazımdı onun içinde şu an gücüm yeterli yoktu hatta gücüm yoktu.

Gözlerim de bu seferde etrafta insanlara müdehale eden sağlık görevlilerine takıldı ben de böyle olmak için gelmiştim buraya.

Hastaya bakmak için gelmiştim hasta olmak için değil. Etrafta polisler ve kamufilajlı askerler geziyordu kimi arıyorlardı bu patlamanın sahiplerini mi? Ben bu patlamanın sahiplerinin dağda olduğunu düşünüyordum.

Giderek uyuşan bedenime son bir güç kazandırarak elimi kaldırdım beni fark etsinler diye beni böyle ölüme, yanlızlığa terk etmesinler diye ama beni kimse görmedi kimse fark etmedi.

Hepsi, herkes daha meydanda görünen insanların daha göze çarpan kşilere müdehale ediyordu.

Gözlerimden akan yaşlar hızlandığında yutkunmak için çalıştım ama olmadı boğazım kurumuştu suya ihtiyacım vardı ve her geçen saniye bedenim biraz daha titriyordu.

"S-su." Diye fısıldadım ama yine kimse benim sesimi duymadı kimse beni fark etmedi kimse bana su vermedi ben yine olduğum yerde tek başıma kaldım.

Olduğum yerde duman yoğunlaşırken nasıl baş edeceğimi düşündüm belki de edemeyecek ölecektim burda çünkü şu an şoka girdiğimi biliyordum aklım yerindeydi ama bedenim beni terk ediyordu.
Etrafın soğuk olmadığını da biliyordum olduğum yerde yangın vardı nasıl soğuk olabilirdi?

YEŞİL YURTWhere stories live. Discover now