9. BÖLÜM:

3.8K 315 61
                                    

(⁠づ⁠。⁠◕⁠‿⁠‿⁠◕⁠。⁠)⁠づ

(Gencolar ek yazıyorum buraya. Tam bölüm paylaşacaktım dışardan bir uçak sesi. Çıktım baktım hemen üç tane Kızılelma ve ya türkyıldızları bilmiyorum f-4 de olabilir f-16 da emin değilim. Tepemizden geçti aşırı güzeldi bir kez daha aşık oldum)

Bakın size bugün 2. Bölüm atıyorum size iki seçenek sundum sizde ilkini seçtiniz.

Yarın bir bölüm var size ve oldukça kısa bunu da söylemiştim
İdare edersiniz artık.

Yıldızı parlatmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın.

5bin için teşekkür ederim gencolarım.
Şimdi ki hedef 10 bin. İnşallah

Olur muyuz bir on bin?

Son olarak bu bölümden sonra Instagram'da bir soru/cevap yapıcam haberiniz olsun.

YAZAR ANLATIMI:

Bir sürü seçeneğin,bir sürü yaşam tarzının olduğu bir yerdi dünya. Yoluna bazen küçük bazende aşamayacağın kadar büyük engellerin çıkmasıydı hayatta kalmak ya da ömür de denir. 

Erdem onca yolu yürümüş, bitirmişti. Yorulmuş ama yılmamıştı, pes etmemişti. Çünkü onlların hayatlarında, onların yaşam tarzlarında pes etmek yasaktı. Pes edemezdin korumakla yükümlüğü olduğun bu topraklardan vaz geçemezdin.

'Bir kişi eksilsin zarar olmaz.' Diyemezsin. Bu topraklar bir kişi eksile eksile kazanılmıştı, yüzbinlerce şehit verilerek. Şimdi ise bir kişi de olsa muhtaçtı topraklar o yüzden pes etmek gibi bir kaydenin askerlerin hayatında yeri yoktu.

Depo, Erdem'in görüş alanına girdiğinde durdu ve biraz etrafı uzaktan uzaktan inceledi. Biraz kambur durdu çünkü teröristler asla dik duramazdı. O bir türk askeriydi ama şu anlık çakma bir teröristti.

Depo'ya doğru ilerledi zaten terörist gibi göründüğü için kimse onu sorgulamadı. Bir tanesi "Nerden gelirsen?" Diye sorduğunda. "Etrafı gezdim malum türkler bizi takip etmiş olabliler." Dedi ve depodan içeriye girdi.

Sizi takip etmiş olabiliriz.

Bunu demedi sebebi ise oldukça açık. 

İçeriye girdiğinde görüş alanına baş düşmanlarından sadece biri olan Apo'yu ve Raif'i gördü.

Apo, Raif'in abisiydi ve daha çok tanınıyordu. İşkenceleriyle ün salmıştı. Çok farklı yöntemleri vardı onun eline düşen kişinin kurtulma şansı nerdeyse yoktu ama bir türkün eline düşersen kurtulma şansın hiç yoktu.

İçeriye girdi ve inandırıcı olmak adına yanlarına kadar gidip. " Temiz takip edilmemişiz." Dedi.

"Güzel." Dedi Raif. Burası Raif'in mekanıydı ve oldukça büyüktü ayrıca tek mekanı burası değildi. Tüm varlığını koruduğu bir sürü deposu vardı. Ne yazıkki o depoların yerini henüz tespit edememişlerdi. Ama bulacakları, hepsini bulup tek tek patlatacaklardı sonunda da onların kökünü kazıyacaklardı bu topraklardan.

Apo kardeşinden daha varlıklı biriydi o çok şeytan biriydi. şeytana dünya da bir örnek gösterecek olsalar hiç düşünmez direkt Apo'yu gösterirler.

Varlıklarını... Diyerek geçirdi içinden Erdem, ağzını bozmamak içinde gerisini getirmedi, tuttu kendini. Gerçi bunlarla muhattap olup ağaz bozmamak çok zordu.

"Oğlum söyleyin gelsin şu." Dedi adamlarından birine. Erdem kimden bahsettiklerini anlamadı. Kimi getireceklerdi? Erdem kaşlarını çatmış bunu düşünürken kapı açıldı ve içeriye bir bedeb girdi. Zayıf bir beden, saçı başı birbirine girmiş bir beden, 

YEŞİL YURTWhere stories live. Discover now