YASAK DENEY

Bölüm 24|• "Tenha."

Bölümü bitirdiğim an daha fazla bekletemedim, yorumlarınızı okumak için sabırsızlanıyorum.

Oy vermeyi ve beni mutlu etmek için bol bol yorum bırakmayı unutmayın. En sevdiğim kısım güzel yorumlarınızı okumak.

İyi okumalar.

Sizi seviyorum. 🤍

✦✧✦

İngiltere~

Vaktin gece yarısını geçmesine henüz birkaç dakika vardı. Nezih ve gecenin karanlığında ışıl ışıl parıldayan bir semtte yer alan iki katlı evin ışıkları sönüktü. Esen sert rüzgar evin bahçesindeki ağaçların dallarını sallıyor, yeni atıştırmaya başlayan sağanak yağmur yeryüzünü tatlı bir toprak kokusuna buluyordu.

Sakin yolda ilerleyen bir araba bahçe kapısından geçip evin önünde park etti. Aracın silecekleri durdu, şoför koltuğundaki adam kontağı çevirdiğinde farlar söndü ve etraf karanlığa büründü. Arabadan inip yolcu koltuğuna dolandı, koltukta uyuklayan sarışın kadının kemerini çözdü. Kadının yumuşak ve dalgalı sarı saçlarına bir öpücük kondurdu. "Sevgilim." Diye seslendi sıcak nefesi kadının yüzüne vururken. "Evdeyiz."

Kadın uyku sersemi bir mırıltı çıkardığında adam kadını korkutmamaya özen göstererek kucağına aldı, kadın tenine değen yağmur tanelerinden korunmak adına adamın boynuna sokuldu. Geniş omuzlu, orta yaşlı adam büyük adımlarla verandanın basamaklarını tırmanıp kapıya ulaştı. Cebinden anahtarlarını almaya çalışırken gözlerini açan kadın adamın yanağına bir öpücük kondurdu.

"Anahtarlarımı bulamıyorum."

"Çantamda." Diye yanıtladı kadın, eli çantasındaki anahtarlara uzandı, anahtarları aldığında eğilip kapının kilidini açtı ve yeniden kocasının boynuna sarıldı. İkisi birlikte eve girdiler, adam kadını kucağında yatak odalarına kadar taşıdı ve yavaşça yataklarına bıraktı.

"Bütün yol boyunca uyudum mu?"

"Evet." Dedi adam gülümseyerek. "Yolculuk çok sıkıcıydı."

Kadın yatağın üstünde otururken saçını kulağının arkasına itti. "Yorgun hissediyorum."

"Kendine çok yükleniyorsun." Adam dolaptan temiz bir pijama takımı getirip yatağın üstüne bıraktı ve kadının saçlarına bir öpücük kondurdu. "Biraz dinlenmen gerek." Kadın sessiz kaldığında adam pijama takımını işaret etti. "Üşütmeden üzerini değiştir hayatım, ıslanmışsın."

Başını salladı kadın usulca ve uzanıp kocasının dudaklarına uzun soluklu bir öpücük kondurdu. Adam gülümseyip yağmur damlalarıyla kaplanan gözlüklerini ve parmağındaki alyansı çıkarıp yatağın yanı başındaki komodine bırakarak banyoya gitti.

Kadın sokak lambalarının aydınlattığı odada eliyle yatağı yoklayarak çantasını buldu ve içinden telefonunu çekip çıkardı. Ekranın parlaklığı karşısında gözleri kamaşsa da ışığı kısıp mesajlarını kontrol etti. Ajansında çalışan yazar arkadaşı ona yarınki katılacağı programın iptal olduğunu yazmıştı. Kadın gözlerini kapatıp sakinleşmek adına derin bir nefes aldı. Yeni bir şey değildi, sesini duyurmaya çalıştıkça yoluna taş konmasına alışkındı.

Müdürüyle konuşmalıydı. Ona mail göndermeliydi, bilgisayarının çalışma odasında olduğunu anımsadığında yerinden kalkıp oraya doğru yöneldi. Karanlık odada masasına yürüyüp lambasını açtı. Geniş ve karanlık odayı masanın üzerindeki lambadan yayılan sarı ışık aydınlattı. Kadın bilgisayarını açmak için tuşa bastı ve arkasını dönüp kendine bir kadeh kırmızı şarap doldurdu.