Bölüm 23 |• "Eski Dost, Can Düşman."

2.6K 225 340
                                    

"Başlangıçta dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşur, aynı sözleri kullanırlardı. Doğuya göçerlerken Şinar bölgesinde bir ova bulup oraya yerleştiler. Birbirlerine, "Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim" dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar. Sonra, "Kendimize bir kent kuralım" dediler, "Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız." RAB insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi. "Tek bir halk olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar" dedi, "Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar." Böylece RAB onları yeryüzüne dağıtarak kentin yapımını durdurdu. Bu nedenle kente Babil adı verildi. Çünkü RAB bütün insanların dilini orada karıştırmış ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıtmıştı."

Duvardaki tablonun altında asılı duran Eski Ahit'in (Eski Ahit, Yaratılış 11: 1-9) sayfalarını okurken Joanna beni izliyordu, gözlerim duvardaki işlemeli bir çerçevenin içinde duran süslü yazıdaydı. Bembeyaz bir koridordaydık, zemindeki fayanslar daha yeni temizlik yapıldığının haberini verircesine parıl parıldı. Kasvetli gün ışığının tesiri altına aldığı koridorun baş köşesinde, onu aydınlatan bir spot ışığının altında sergilenen tablonun hemen önünde durmuş resme bakıyorduk.

"Pieter Bruegel." Diye mırıldandım resmi incelerken, elimi uzatıp resme dokundum. "Babil Kulesi."

Ben resmi incelerken Joanna'nın bakışlarının bana döndüğünü hissediyordum ama gözlerimi tablodan alamıyordum. Çok güzeldi.

"Daha önce hiç Babil Kulesi Efsanesini duydun mu?"

Başımı sallayarak "Her zaman bir nebze dikkatimi çekmiştir." dedim, gözlerimi zar zor tablodan ayırdım. "Kule aynı zamanda ressamın üç çalışmasının da konusudur. Bu üç resimden birinin kayıp olduğunu duymuştum." Tabloya döndüm. "Geriye kalanlardan biri büyük, diğeri de küçük diye niteleniyor. Kayıp olan... Bu o mu? Tablo gerçek mi?"

"Evet."

Resme biraz daha yaklaşıp fırça darbelerini gördüm. Çağdaşı olan ressamların aksine dine ve gösterişli içeriklere yönelmek yerine resimlerinde günlük olaylara, yemek sahnelerine, köye ve köy betimlemelerine yer veren ve rönesanstan izler taşıyan ressamın fırça darbeleri çağını aşıp bugünümüze ulaşmıştı.

 Çağdaşı olan ressamların aksine dine ve gösterişli içeriklere yönelmek yerine resimlerinde günlük olaylara, yemek sahnelerine, köye ve köy betimlemelerine yer veren ve rönesanstan izler taşıyan ressamın fırça darbeleri çağını aşıp bugünümüze ulaş...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Nasıl?" Diye sordum.

"Ait olduğu yer müze." Dedi, hemen birkaç adım gerimizde bizimle birlikte tabloyu inceleyen stajyerlerden Marcin. Joanna arkasını dönüp ona baktığında çocuk cümlesini düzeltti. "Yani... Öyle değil mi?"

Burada etik değerleri savunmak için aklıma gelen en son şey bu tablo olurdu. "Bu nasıl burada olabilir?"

Joanna ona cevap vermeden bana döndü. "Bay Wright'ın aile yadigarı olduğu söyleniyor."

YASAK DENEYWhere stories live. Discover now