4 Milyon Özel Bölüm

6.2K 310 15
                                    

Öyle bir esti, sizi özledim bahanem olsun dört milyon da...

*

Elimde tuttuğum tabletim, omzumda çantam ile koşar adımlar ile okula doğru ilerliyordum. Bugün çok önemli bir seminer vardı ve ona yetişmem lazımdı. Saate baktığımda on dakikamın kaldığını görmüş ve adımlarımı hızlandırmıştım. Bilal'in orda olduğunu ve bana önlerden yer tuttuğunu biliyordum.

Okula geldiğimde taşlık yolu da koşar adımlarla aşıp hemen okula girmeyi planlıyordum lakin az ilerimde ani fren yapan araçla adımlarım durdu. Arabanın arka kapısından inen takım elbiseli adam hızla bana doğru geldiğinde koluma hafif bir temasta bulunmuştu. Araba ile aramda 2 karış mesafe ya vardı ya yoktu...

"İyi misiniz?" diye sordu yanımdaki adam. Ona döndüm, "İyiyim, kusura bakmayın lütfen" dedim. Tekrardan bir şey demesine zin vermeden koşar adımlarla okula doğru ilerledim.

Konferans salonuna gittiğimde, oldukça büyük olan bu alan her seferinde beni şaşırtıyordu. Gözüm insanlar üzerinde dolaşırken birininin hunharca bana el salladığını gördüm ve oraya ilerledim. Bilal'in burayı tutmasına nasıl izin vermişlerdi bilmiyorum çünkü kimse burda yer tutmaya izin vermiyordu.

Oturduğumuz yerden ışıklar direkt olarak bizi de aydınlatıyordu böylece hem biz konuşmacıyı hem de konuşmacı bizi görecekti. Saatime baktığımda birkaç dakika geç kaldığımı görmüştüm ama konuşmacı da geç kalmıştı. Oldukça dakik birisi olduğu söyleniyordu oysa...

Bilal ile konuşurken konuşmacı gelmişti. Bakışlarımı o tarafa çevirdiğimde az kalsın bana çarpacak olan o kişiyi gördüm. Tamam bana çarpması benim hatam olurdu çünkü yürüdüğüm yer arabaların geçtiği yerdi ve dikkatsiz davranmıştım. Etrafıma bile bakmıyordum...

Gülümseyerek ilerlemiş ve bize dönmüştü. Gözleri seyirciler arasında dolanmış ve "Hepiniz hoşgeldiniz" demişti. "Hepiniz geleceğin basamaklarısınız, siz ne kadar sağlam olursanız gelecek o kadar güzel olur" tahminimce daha 20'li yaşlarında olan bu kişinin neden bize konuşma yaptığını merak ediyordum. "Ben, Boran Karakoç" demiş ve "Karakoç Holding'in %50 hisse sahibiyim. Beş yıl gibi kısa bir sürede şirketi Türkiye'nin en büyük 100 şirketinin içine sokmayı başardık. Bu yolda tek değildim, ortağım Ozan Korfalı da benimleydi." dedi.

"Şirketi on sekiz yaşında kurmuşlar" dedi Bilal önündeki telefona bakarak "Ailesi, yani manevi ailesinin imkanları el verse bile onlardan maddi yardım almamış ve tüm her şeyi kendisi yapmış"

"Çok etkileyici bir şey bu" diye mırıldandım.

Adının Boran olduğunu öğrendiğim kişi konuşmasına devam ederken tüm dikkatimle onu dinliyordum. Ondan etkilenmiştim, bunu asla inkar edemezdim. Saatlerce konuşsa yine de onu dinlerdim.

Konuşmasının sonlarına doğru benim olduğum tarafa da bakmıştı ve hafiften kaşları çatılmıştı, çok hafif...

***

Konuşmayı bitirmiş ve gitmişti. Bilal'de gitmişti. Şuan tek başıma konferans salonunda oturmuş, az önce Boran Bey'in konuşma yaptığı yere bakıyordum. Çok etkileyici ve zekice konuşuyordu. Babamın şirketinde çalışmayı -şuanlık- istemiyordum. Acaba oraya başvursam beni işe alırlar mıydı?

Daha fazla düşünmek istemedim. Bugün dersim yoktu o yüzden direkt eve gidecektim. Son sınıf olduğumdan ötürü okulda çok dersim olmuyordu.

Okuldan çıkıp yürürken çantamdan kulaklığımı çıkarttım, tabletimi çantama koymuştum. Kablolu kulaklık olduğu için telefonuna takmış ve şarkıyı öyle açmıştım. Kafamı telefondan kaldırdığımda Boran'ı görmüştüm. Ona Boran demem ne kadar doğruydu?

Arabasına yaslanmış benim olduğum tarafa bakıyordu.  On sekiz yaşında şirketi kurduğuna göre okumamıştı. Üniversite okumamasına rağmen bu kadar başarılı olması insanı kendine hayran bırakmaya yetiyordu.

"Selam" dedi ona yaklaştığımda. "Sana çarpıyordum az kalsın, özür bile dileyemeden kaçar gibi gittin"

"Yetişmem gereken bir konuşma vardı" dedim az önce taktığım kulaklığı kulağımdan çıkartmış ve telefonumun etrafına sarmıştım. "Özür dilemesi gereken siz değilsiniz, ben dikkatsizdim ve etrafıma bakmamıştım. Kusura bakmayın lütfen"

"Bence kimin hatalı olduğunu bir kahve içerek anlayabiliriz" demiş ve hafif bir kahkaha atmıştı. Çok güzel gülüyordu... "Hangi bölümü okuyorsun?" demiş ve dikkatle beni dinlemeye başlamıştı.

"İşletme son sınıfım. Küçük yaşlarımdan beri şirketlerle içli dışlıyım, babam sayesinde ama emek vermeden şirketi almak istemedim çünkü benden çocuklarıma geçecek o şirkete hakkıyla emek vermeliyim" dedim heyecanla.

"Babanın şirketi mi?" demişti ve karşılıklı olarak gülümseyerek ettiğimiz ayaküstü sohbet  telefonunun çalması ile bölünmüştü. Mahçup bir şekilde "Kusura bakma" demiş ve telefonu açmıştı. "Evet... Evet geleceğim birazdan yola çıkacağım... Evet dedim ya... Tamam kapat orada görüşürüz"

"Kendinize dikkat edin, başarılarınız hep sizinle olsun" dedim gülümseyerek. "Sen de dikkat et. İyi yerlere geleceğine eminim" demiş ve arabasına binip gitmişti.

***

2 yıl geçmişti, o günün üstünden aylar geçmesine rağmen onu aklımdan çıkaramıyordum. Onun hakkında yaptığım araştırmalar ve onun ne kadar iyi bir insan olduğunu gördüğümde aklımdan çıkartmam daha da zorlaşıyordu. O beni çoktan unutmuştu. Konuşmak için geldiği okulda ki sıradan bir öğrenciydim...

Bugün bir karar almıştım. Elimdeki hatta ve yedek telefona bakıyordum. Mezun olmuştum hatta işe bile girmiştim. Bence artık onunla konuşmamın bir dakıncadı olmazdı...

Hattı telefona taktım ve Boran'ın numarasını kaydettim. Bu numarayı bulmak için iki hafta uğraşmıştım, herkese vermediği için de almam kolay olmuştu.

Boran'ın numarasına dokunup mesaj uygulamasına gideceğim simgenin üstüne tıkladım.

Elim ekranda daireler çizmeye başladı, yazdım yazdım ve sildim. Ne yazabilirdim ki?

Bir küçücük Boran'cık varmış

H

AYIR HAYIR HAYIR!

YANLIŞLIKLA YAZDIĞIM ŞEY MESAJ OLARAK GİTMEMELİ...

Şansım başlamadan bitmişti. Öyleyse içimde kalacağına Boran'ın mesaj kutusunda kalması daha iyiydi...

Küçük Boran'cık azgınmış

Ama kimseyle yatmamış

Attığım mesajlara utançla bakıp birkaç şey daha yazdım ve ekranı kapattım. Beni bulmadı zordu, hattı kendi üstüme almamıştım. Tanıdığım birkaç kişi bana yardım etmişti..

🌬️

Uzun zamandır Asil ve Boran'ı yazmıyordum... Çok özlemişim onları...

Kendinize iyi bakın, burallarda olmam pek. Eğer isterseniz bana İnstagram'dan ulaşabilirsiniz. Çok seviyorum sizi 💖

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 12, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Patron-Yarı Texting +18 |Final Yaptı|Where stories live. Discover now