Patron-Yarı Texting +18 |Final Yaptı|

4.Bölüm

İg: GaripBirYazarZeh

*

Topuklumun klipsini taktıktan sonra hazırdım. Akşamki kutlama için.

Şirkette hazırlanmıştım çünkü patronum böyle istemişti.

Patronum Boran değil...

Kendi odamdan çıkıp patronum Çınar Yılmaz'ın odasına gittim. Kapıyı tıklattım ve "gir" diyene kadar bekledim. Odaya girdikten sonra başını kaltırıp bana baktı. Beğeniyle beni süzerken tek yapmak istediğim onun üstüne kusmaktı.

"Gidebiliriz. Ben hazırım" diye lafa girdiğimde arsızca üstümü süzmeye devam etti.

"Bende hazırım. Çıkalım" diyerek ayağa kalktı. Odasındaki kanepenin üzerine bıraktığı ceketini alıp önden odadan çıktı. Ardında göz devirip peşinden gittim.

Asansörü beklerken çantamdan telefonumu çıkartıp saate baktım.

Acaba Boran ne giyecekti?

Siyah bir takım elbise giyip içine kopkoyu gri tonlarda bir gömlek giyip, siyah bir kravat takardı.

Hep böyle yapıyordu. Ne zaman bir kutlama olsa siyah giyiyordu.

Asansör geldiğinde Çınar'dan en uzak köşeye geçtim. -2.kata bastığında asansör hareket etmeye başladı. Hızla inen asansörden hemen inip arabaya doğru ilerledim.

Çınar bana arka kapıyı açtığında onu önemsemeden öne oturdum ve şöförü ve çok tontik olan Yalçın abiyle konuşmaya başladım.

Bütün yol bu şekilde ilerlemişti. Geleceğimiz yer geldiğimizde arabadan inip Yalçın abiye el salladım ve Çınar'ı beklemeye başladım. O'da indikten sonra birlikte yürümeye başladık. O birkaç poz verdikten sonra içeriye girdik. Gözüm hemen Boran'ı aramaya başladı.

Belimde hissettiğim el ile elin sahibine baktım. Çınar! Hemen elini çekip bizim için ayrılan masaya geçtik. Bir yandan Boran'ı arıyordum.

Neredesin kurt bakışlım?

Görmüştüm...

Üstünde tahmin ettiğim gibi bir takım vardı. Siyah ince bacaklarını saran bir pantolon, gri bir gömlek  ve siyah ceketiyle çok seksi duruyordu. Saçları dağınıktı ama özenle dağıtılmış gibiydi

Üzerine atlama isteğimi görmezden gelmeliydim.

"Nur, hadi konuşmam gereken kişiler var. Gel benimle" dedi ve oturduğu yerden kalktı. Peşinden kalktığımda il önce Okan Kaynakçı ile konuşmuştu. Birkaç kişi ile konuştuktan sonra Kurt bakışlım ile konuşmaya gitmiştik.

"Boran" diye söze girdi Çınar "Seni bu tarz yerlerde görmek ne kadar güzel." samımiyetini düşürmüşsün herhalde? "Hep gel sen"

Boran bana döndü ve gülümsedi. Beni baştan aşağıya süzmeye başladığında Çınar'ı takmadığını fark ettim. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Adınız neydi?"

"Nur" dedim sadece. Asil demeyecektim çünkü ülkede kaç Asil isimli kadın var?

"Nur hanım ne işle ilgileniyordunuz?"

"Benim ne işle ilgilendiğim yada işimi ne kadar iyi yaptığım bizim şirketimiziçin önemli değil. Çınar bey tatmin olsun yeterli" dedim. Tabiki benim sonuna kadar hak ettiğim reklam ekibinin başına geçme hakkımı sürtüğün birisine verdiğini hep yüzüne vuracaktım.

"O ne demek Nur?" diye sordu Çınar.

"Ne anladıysanız!"

"Nur hanım" bana hitaben konuşan Boran'ıma döndüm. Göz bebeklerim kalp şeklinde olabilirdi. "Sizin yaptığınız işleri  duymuştum,  görmemiştim  daha önce o yüzden tanıyamadım kusura bakmayın. Eğer Çınar'ın iş yerinde memnun değilsen bana ulaş lütfen." cebinden çıkarttığı kartviziti bana uzattı "Sizinle çalışmaktan onur duyarım ama küçük bir detayı belirteyim. Ne kadar iyi olursan ol her zaman birisinin ayak işini yapmakla başlarsın bizim şirkette işe." Elini uzattığında elini tuttum. İki kez salladığımızda elini çekti.

Sol elimi tutmuştu. Bir daha asla yıkamayacağım.

"Umarım arasın" dedi. Ben ölmüşüm bitmişim toprak atanımız yok!

"Boran!" dedi Çınar. Acaba bunun adını neden Çınar koymuşlar. Asma olur bundan anca ama üzüm vermeyen sadece dümdüz çubuk! "Yanımda çalışanımı ayartman kabalık"

"Sizin çalışanlarınızın sizi ayartması ayıp değil mi Çınar bey?"

"As-"

"Nur!"

Boku yiyorduk az kalsın şu piç yüzümden!

"Nur! Biz seninle sonra konuşucaz! Şirket içi mevzularımız bunlar!" dedi. Boran ile tokalaştıktan sonra ilerlemeye başladı. Onu tabi takip etmeyecektim.

"Ararsın umarım Nur hanım" dedi Kurt Bakışlım.

"Eğer şirketinizdeki pozisyonlar emeğe göre belirleniyorsa neden olmasın?"

"Çok tuhaf, son zamanlarda şirketindeki konumların sex ile belirlendiğini söyleyen ikinci kişisin." HAYIR ANLAMA!

"Patronların kemeri gevşek olunca... Her neyse Boran bey. Tanıştığıma memnun oldum. Kartınızı saklayacağım tabi maaş konusunda anlaşırsak hemen arayabilirim" dedim alaylı bir tonda " En az 128 milyon dolar"

"Emekli olana kadar herhalde? Emekli maaşınla birlikte?"

"Her neyse Boran bey. Size iyi eğlenceler" dedim ve bir şey demesini beklemeden önceden oturduğum masaya geçtim.

----

Bölüm sonu :(:

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...