55.Bölüm💫

46.3K 1.2K 322
                                    

70 için herkese teşekkür ederim <3

*
Ben de isterim lanet alarmın sesi ile uyanmayı, sabahın ilk ışıklarında. Kapımın alacaklı gibi çalınmasıyla uyanmak ve o korkuyu iliklerimin işlemesini neden isteyeyim ki?

Bu hayattan isteyipte gerçekleşen tek şey ,Boran ile mutlu olduğumuz ilişkimizdi.

Yatağımdan kalktığım gibi küfürlerimi dizdim,kapıdaki şahsa.

"Ne çaldın kapıyı ya?!"

"Nerdesin kızım sen? Arıyorum arıyorum tık yok. Öldürecek misin sen beni?" dedi Boran kapıyı açar açmaz. Kolları bütün benliğimi sararken daha uykum tam açılmamıştı.

"Abartmasan mı? Uyumuşum birazcık" dedim baş parmağım ile ilarrt parmağım arasında biraz mesafe bırakarak ona gösterdim.

"Birazcık mı? Saat 5 Asil! Aradım kaç defa açmadın hiçbirisini hatta belli bir noktadan sonra çağrımı meşgule atıp telefonunu kapattın! Hiç düşünmüyor musun beni?"

"Çağrı falan kapatmadım Boran" tamam uykum ağırdı ama ne yaptığımı bilmeyecek kadar da ağır değil. İnşallah...

"Asil, tedaviye başla güzelim. Kafayı yedim bütün gün. En sonunda daha fazla dayanamayıp geldim amaa hanfendi benim bütün rahatımı siktikten sonra rahatça uyuyormuş!" Sesi sona doğru yükselirken kaşımı çattım. Bana Zeytinyağ Asil derler, bilmez misiniz?

"Bağırma be! Olabilir yani, uyuyakaldım diye niye bana bağırıyorsun? İnsanım bende. Uyuyakalabilirim. Yorulmuşum demek ki dün. Niye benim kalbimi kırıyorsun? Değer mi? Uyumıyım mı ben? Öleyim mi? Bunu mu istiyorsun? Uyumuyorum bundan sonra! Bir kez uyudum diye beyfendi bize bağırıp çağırıyor. Vay be! Çok kırıldım haberin olsun ama dur ben uyudum ya HER İNSAN GİBİ sen buna daha çok kırılmışsındır." dedim ve arkamı dönüp odama geri gittim. En son duyduğum şey "Ne alaka amına koyayım?!" Olmuştu.

Üstümdeki pijamalardan kurtulup eşofman takımı giymiştim. Mesaim bitmiş sayılıyor. İyiki patronum sevgilim.

Odamdan çıktığımda Boran koltukta oturuyorkrn buldum. Öne doğru eğilmiş, başını iki elinin arasına almıştı.

Mutfağa geçip iki kahve hazırladım hızlıca. Kahvenin yanına ne büyük şanstır ki dolaptaki hazır sandiviçlerden koydum. Zaten sürekli sandviç yiyoruz.

Salona döndüğümde Boran bıraktığım gibiydi.

"Öhö öhö" dediğimde başını kaldırıp bana baktı. "Başın mı ağrıyor?"

"Baya. Ağrı kesici varsa getirir misin güzelim?" dedi.

"Miden boştur büyük ihtimal. Bir şeyler ye, sonra getireyim. Başının ağrısını geçirmek için mideni ağrıtma." elimdeki tepsiyi önüne bıraktım. Kahvesini ve sandiçini ona uzatırken başına dudaklarımı bastırdım.

"Asil'm(atına sesleniyor arkadaşlar MÖFPDÖPXLDPKF) sen neden babanın şirketinde çalışmıyorsun?"

"Neden? İstemiyor musun senin asistanın olmamı?" Kolunu omzuma atıp beni kendisine çekti "Onu demiyorum güzelim. Babanın şirketinde çalışsan asistandan daha güzel mevkilerde çalışırsın. Neden o imkan dururken istemiyorsun?" Dedi.

"Babamın şirketi, hiç babamın şirketi gibi değil. Kendimi orada çok yabancı hissediyorum. Bunun en büyük sebebi ise  babamın çok disiplinli olması. Yani doğru kelime o mu bilmiyorum ama o şirkette çalışan kişiler çok hayatsız. Kimsenin yüzü gülmüyor. Çalışanlar cidden çalışan. Ama senin şirketinde bir aile sıcaklığı var. Sonradan girdim ama kimse bunu hissettirmedi. Umarım anlatabilmişimdir"

Patron-Yarı Texting +18 |Final Yaptı|Where stories live. Discover now