8.Bölüm

83.6K 2K 254
                                    

İg: GaripBirYazarZeh

*

Toplantı tahmin ettiğim gibi Boran ile değilmiş. Buraya gelme sebebi Çınar'ın ortağı, Burak'ı görmekmiş.

Şuan öğrendiğim bir bilgiye göre Burak ve Boran liseden beri yakın arkadaşlarmış. Bu yüzden geçerken uğramak istemiş. Bütün bunları şirketin, dedikoducu teyzeler gibi takılan kişisi Müko'dan yani Mükremin'den öğrenmiştim.

"Diyorsun?"

"Tabi kızım. Bu Burak ile Boran'ın arkadaşlığı sivilceli ergenliklerine dayanıyor." dedi Müko.

Şok içinde onu dinliyordum. Daha önce Burak ile Boran'ı yan yana görmemiştim. Oysa ki bu şirkette 3 yıldır çalışıyordum.

Müko'yu dinlemeye devam etmek istiyordum ama yetiştirmem gereken işlerim vardı. Odama geçip masadaki dosyaları inceledim. Aralarından biri Burak'ın imzalaması gereken bir dosyaydı.

BİNGO!

Üstüme çeki düzen verip hemen dosyayı elime aldım. Masanın üstünden telefonumu alıp hızla Burak'ın kısaca Benim kurt bakışlımın en yakın arkadaşı ve benimde best patronum diyebilirdim ama şimdilik Burak diyeceğim.

Kapının önüne geldiğimde Boran'a mesaj attım.

Asil:Güzel bir güüüün olacak.

Asil: Bizim için

Asil: Kurt bakışlım

Asil: Seviyorsun...

Telefonun ekranı karardıktan sonra kapıyı tıklattım. Burak "Gir" dediğinde son kez kendimi düzeltip kapıyı açtım.

Boran'a hiç bakmadan direkt Burak'a baktım "Kusura bakmayın ama incelemeniz gereken bir dosya var Burak Bey."

"Gel Nur." dediğinde içeri geçip kapıyı kapattım. Boran'a göz ucuyla bile bakmıyordum ve bu hayatımdaki en zor şeydi.

Dosyayı Burak'a verdiğimde masanın etrafını dolaşıp yanına geçtim. Açım bıraktığım saçım dosyaya eğildiğim için önüme düşüyordu bu yüzden kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Şimdi bu anlaşma sayesinde yüzde on beş kâr elde edeceğiz? Doğru mu anlıyorum?" diye sordu Burak.

Hevesle başımı salladım ve gülümseyerek "En az yüzde on beş Burak Bey." diye yanıtladım.

Burak bana elini uzattığında tuttum ve kurban pazarlığı yaparcasına el sıkıştık.

"Eğer kabul ederseniz arayacağım ve anlaşmanın detayları hakkında bir toplantı ayarlayacağım"

"Nur"diyen kişi Burak değil Boran'dı. Kalbimin atış sesini duyduğuna yemin edebilirdim. Bakışlarımı ona çevirdiğimde ondan etkilendiğimi belli etmemeye çalıştım.

"Buyrun Boran Bey?" sorarcasına kurduğum cümlede 'bey' demek... KURŞUN YEDİİİİĞİM SOL YANIMDAĞĞĞĞN

"Sen Çınar'ın asistanı değil misin? Burak'ın işlerini neden sen yapıyorsun?" asistan mı? Saçmalamaz mısın? Ben senden başkasının asistanı olmam.

Masaya yatırıp si-

"Ben bir asistan değilim Boran Bey. Dosya benim odama getirilmişti bende Burak Bey'e ilettim. İşimin bir parçasını yaptım. "

"İyiymiş." dedi sadece. "Aramadın? Telefonun başında çaresiz bekliyoruz"

Dediği şey ile ufak bir kahkaha attım. "Beklemek güzeldir. Bazen bir mesaj, bazen bir arama" diyerek bana hiç mesaj atmayışına gönderme yapmıştım ama anlamamıştı çünkü karşısında Adil değil, Nur vardı...

Bir şey dememişti ama bana o kusursuz gülüşünü bahşetmişti. Yanağındaki belli belirsiz gamzesinde yaşayamıyor muyuz?

"Burak bey, müsadenizle" diyip dosyayı önünden aldım.

"Çıkabilirsin Nur. Kolay gelsin"

"Sağolun, iyi günler" dedim Burak'a. Sonra Boran'ıma döndüm " Sizede iyi günler" diyip odadan çıktım. Kalbim bütün şirketi turlamışcasına atarken Boran'ın duymamasını umdum.

Yaaa zaten duyması mümkün. Salak yemin ederim!

Hızla elimdeki dosya ile odama döndüm. Bugünün acılen bitmesi lazımdı.

-----------

Bölüm Sonu :(

Seviliyorsunuz <3

Oy ve yorum yapmayı unutmayın ♡

Patron-Yarı Texting +18 |Final Yaptı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin