97.Bölüm

14.2K 822 146
                                    

Herkese merhaba. Bölüme geçmeden önce bir konu hakkında konuşmak(?) istiyorum.

Kitabın chatinde istediğinizi yazabilirsiniz ama bu kitap hakkında. Diğer kitaplara veya yazarlara hakaret içerikli şeyler yazmayın. Gördüklerimi uyarıyorum ama görmediklerimde var.

Diğer yazarlar ve kurgular hakkında tabi konuşabilirsiniz, bende katılırım görürüsem eğer ama o kişilerin emeklerini hiçe sayıp hakaret etmeyin lütfen.

Anlayış bekliyorum sizden. Lütfen saygımızı koruyalım.

İyi okumalar <3

İg: GaripBirYazarZeh

***

Aradan geçen iki ayın ardından sekiz aylık bir hamileydim. Bebeğimiz kızdı ve adı Lavin olacaktı. Boran'a her ne kadar iki isim koyabileceğimizi söylesemde, Lavin ismini çok beğendiğini söylemişti.

Ara sıra sancılarım tutuyordu ve bu Boran'ı korkutuyordu. Evin her yerinde bebek çantası vardı. Acil durumda onu alıp çıkacaktık. Arabada bulunmasına rağmen böyle bir şey yapmıştı.

Geceleri sık sık uyanıp beni kontrol ediyordu. Sessiz olduğunu düşünse bile ciddi anlamda yüksek sesler çıkartıyordu. Belki hamileliğin getirisi olan uykumda bir hafifleme vardı. Tık sesine uyanıyordum. Geri uyumakta çok zorluydu.

Lavin, ilk aylarda çok sakinken şimdi yerinde durmuyordu. Uyumak bir işkence olmuştu.

Boran karnım büyüdükçe benden uzaklaşmaya başlamıştı. Fiziksel olarak. Geceleri yanımda uyumuyordu. Ben uyuduktan sonra kalkıp koltuğa geçiyordu. Bunu fark ettiğimde sormuştum ama beni geçiştirmişti. Kendince korkuyordu bir zarar vermekten. Oysa çokta hareketli uyumuyordu ama korkuyordu işte.

Ozan ve Esra'da ise güzel haberler vardı. Esra hamileydi. Daha yeniydi onlarınki.

Uzun zamandır evde olduğum için çok sıkılıyordum. Bu yüzden dışarıya çıkacaktık. Hazırlanmıştım. Rahat hareket etmek için eşofman takımı giymiştim.

Evden çıkmadan Lavin'in odasına son birkez bakıp, çıkmıştım.

"Nereye gitmek istiyor benim bebeklerim" dedi Boran. Arabaya gelmiştik.

"Evden uzak bir yere" dedim. Uzanıp yanağıma dudaklarını bastırdı.

"İstediğiniz benim için emirdir, Güzelim" dedi. Arabayı çalıştırdı.

Kemerimi bağlamıştım. Telefonum ile ilgileniyordum.

***

Yarım saatlik yolun ardından trafiğe takılmıştık. Bu trafiği hiç sevmiyordum. Yürüyerek gitsek daha hızlı orada olurduk.

"Uyu istiyorsan. Ben geldiğimizde sana seslenirim" dedi Boran. Uykum yoktu aslında ama uyumayı deneyebilirdim.

Gözümü kapattım. Kısa süre içinde uykuya dalmıştım ama sesleri duyabiliyordum.

Araba biraz hızlı gibiydi. Önemsemedim. Boran bizi riske atmazdı.

"Siktir!" dedi Boran. Yavaşça gözümü açtığımda araba durmuştu. "Lastik patladı"

"Yedek yok mu?" dedim uykulu bir tonda.

"Var. Hemen değiştiririm" dedi. Araba yolun ortasındaydı ama nerdeyse hiç araba geçmeyen bir yerdi burası. Ben uyurken ara sokaklardan birisine girmiş olmalı. "Sen uyumaya devam et. Ben hemen değiştireyim"

Uyumak istemiyordum şuan. O yüzden uyumayacaktım. Boran arabadan inip bagaja doğru ilerledi. Bagajı açması ile bütün sokağı dolduran bir korna sesi yükseldi. Sağıma baktığımda kimse yoktu ama solumda son sürat gelen bir araba vardı. Bizim araba çarpacaktı.

Elimi karnıma sardım. Eğer Boran arabada olsaydı, ona çarpacaktı. Boran iyiki arabada değildi.

Üstümüze doğru gelen araba gri renkti.

Gri araba, siyah arabaya çarptı.

Kalbimde bir şeyler kırıldı. Kolum karnıma sarılıydı.

Sarsıntının etkisi ile kafamı çarpmıştım. Kanıyordu ama önemli olan ben değildim. Lavin'di.

Bebeğim yaşamalıydı.

Bebeğimize bir şey olmamalıydı.

"ASİL!" diye bağıran kişi Boran'dı. Sesi çok kısıktı ama bağırıyordu. Nasıl oluyordu? "Bebeklerim" dedi kapımı açtı. Yüzümü iki eli arasına aldı. "Bekle. Ambulansı arayacağım. Lütfen bekle" dedi. Sesi çaresizdi.

Her şey çok hızlıydı. Ambulans gelmişti. Beni sedyeye yatırmışlardı. Elim karnıma sarılıydı. Karnım ağrıyordu. Hemde fazlasıyla.

Boran başımda durmuş saçımı okşuyordu. Beni rahatlatmaya çalışıyordu ama benim uykum geliyordu.

"Asil, uyuma bebeğim" dedi. Bana uyumamı söylemişti ama az önce. "Lütfen güzelim uyuma" dedi. Uyumamalıydım. Başımı çarpmıştım. "Dayan, sen güçlüsün. Sen beni affedecek kadar güçlüsün, lütfen uyuma." Dedi. Bana dedikleri için hâlâ daha vicdan azabı çekiyordu.

"Kendini suçlama" dedim. Onun bir suçu yoktu. "Ben seni affettim. Vicdan azabını çekme" dedim.

"Uyuma" dedi. "Uyursan vicdanım susmaz. Benim için uyuma" dedi.

Uyumayacaktım zaten.

"Uyumayacağım" dedim. Çok zordu ama uyumayacaktım. "Karnım ağrıyor Boran" dedim. Bakışları karnıma düştü. "Lavin'e bir şey olmasın Boran"

"Şhh" dedi. "Bir şey olmayacak. İkinizde iyileşeceksiniz"

"Ben iyiyim. Lavin'de iyi mi?" dedim. Hareketli kızım, hareketsizdi. "Hareket etmiyor Boran"

"İyisiniz. İyinizde iyisiniz" dedi. Sustu. Sustum.

Hastaneye gelmiştik.

"Kanaması var" dedi doktorun biri. Benim mi kanamam vardı? Bacağım kesilmiştir umarım. "Acil müdahele. Tahminen 30 haftalık hamile."

Beni sedyenin üzerinde hızla hastaneye soktular. Gözüm kararıyordu. "Bebeğime bir şey olmasına izin vermeyin" dedim. Bu zaten son kelimelerimdi.

******

Ben bir bok yedim gençlik LFŞDMXŞDMŞF

Neyse bu da gece bölümü olsun. Kısa olmuş olabilir ama benim için yazımı en zor olan bölümlerden birisiydi.

Kendinize iyi bakın.

Diğer bölümde görüşmek üzere 👼🏻

Patron-Yarı Texting +18 |Final Yaptı|Where stories live. Discover now