³⁵

166 26 22
                                    


Arkadaşlar lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

💫⏳

Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Mesela kendimden uzaklaşmak gibi. Çünkü mümkün olsa şu an bedenimden çok ötede bir yerde olmak isterdim.

Yolu bilmiyordum. Motoru kullanmak isterken ne düşmüştüm ki? Bu şehirde bildiğim sayılı yer varken hem de...

"Bana bak." Dedi az önce söylediğim şeyle çöken sessizliği bozan Giray.

Ama ona bakmayı bırak şimdi buradan kaçıp gitmek istiyordum. Yüzleşecek cesaretim olduğundan oldukça şüpheliydim.

"Bana bak Farah." Bu daha çok bir sitem gibiydi. İşleri ikimiz içinde zorlaştırıyor olmalıydım. Ama emin olabilirdi ki her şey benim için çok daha zordu.

Kafamı çevirip ona baktım. Motorda oturuyor olmamız her şeyi daha güç kılıyordu. Hafif rüzgar vardı kumral saçları alnına doğru dökülmüş ve bu yüzden gözlerini kısmak zorunda kalmıştı.

"Bunları oraya gittiğimizde konuşacağız." dedi ve kaskın camını yukarı kaydırıp yüzümü görünür kıldı. "Şimdi gülümsemeye devam et çünkü bunu sevdim."

Bu kadar mıydı? Bağırmak yok muydu? Neyin var Farah,kendine gel Farah, aklını mı kaçırdın Farah,iyi misin Farah?.. Hiçbirini söylememişti. Ve söyleyecek gibi de durmuyordu.

"Ne?" Şaşırmıştım çünkü dakikalardır beni soru bonbardumanına tutmasını bekliyordum. Kalbim bir inip bir kalkıyordu. Tepkisini geldiğim günden beri aklımda kuruyordum ama hiçbiri buna yakın bir şey değildi. Hatta yakınından bile geçmiyordu.

"Gülümse Farah." Bu şu günlerde oldukça zordu. Otuz iki diş güldüğüm çok olmuştu ama bu artık maskeden ibaret olan bir hareket haline gelmişti. Gülümse Farah, dik otur Farah, seni ezmelerine izin verme Farah, hastalanma Farah... Farah Akıner ol, onun gibi davran. Tüm bunlar benden çok uzaktı.

"Bir sürü soru sormak yok mu?"

"Önce motoru nasıl kullandığını görmem lazım." Göz kırpıp önüme dönmemi işaret ettiğinde şansımı zorlamadan önüme döndüm. Zorlamamam gerektiğini biliyordum.

"Korkmalı mıyım?" Diye sordum sakin hâlini kast ederek. Motoru çalıştırmıştım. İşin tek iyi yanı gerçekten kullanmayı bilmemdi.

"Henüz değil." Dedi düz tuttuğu sesiyle. Ne düşündüğünü bilemiyordum. Deli olduğumu mu düşünüyordu? Ya da yine her şeyi unutup bir kriz eşiğinde olduğumu mu sanıyordu? Bir şey bilmiyordum ki. Bu dünyanın en boktan hissiydi. Konu başlığı sizdiniz ama konuya dair tek bir fikriniz yoktu.

"Giray." Her şeyin patlayacağını zaten biliyordum. Ama en azından günlükleri bulmayı umut ediyordum. O zaman nasıl davranmam gerektiğini bilirdim. Farah bana bir şeyler bırakmış olmalıydı. Şimdiye kadar bunu kimsiye anlatmadıysa bildiği bir şey olmalıydı.

"Eğer konuştuklarımız aramızda kalmayacaksa-" ya da sen benim kolumdan tutup bir hastaneye götürmeye çalışacaksan... Olmazdı. Korkularım bir bir üstüme geliyor gibi hissediyordum. Öyle bir şey olursa Alp'e de yardım edemezdim. Yaraları iyileşmiyordu. Farah'ın günlüklerinde bu konuya dair bir şeyler bulacağımı umut ediyordum.

ÇOKLU OLASILIK Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang