307 46 39
                                    

Uyandığımda hâlâ bana yabancı olan bu evdeydim. Bu yüzden üzülsemde zaman kaybetmeden dün gece Esved'ten aldığım telefonu elime alıp onu inceleme koyuldum.

En azından şifresi yoktu ve kolay bir şekilde içine girebilmiştim.

Önce rehbere girip ailemi aramıştım. Yine aynı şey olmuştu. Bu numaralar kullanılmamaktadır demekten başka bir işe yaramıyordu.

Galeridyse gördüğüm şeyler küçük dilimi yutmama sebep olmuştu. Çünkü kimse bana yalan söylemiyordu. Ya da kimse beni kaçırmamıştı. Bu fotoğraflarda poz veren kişi bizzat bendim. Ama tek birini bile hatırlamıyordum.

Esvedle yüzlerce fotoğrafımız vardı. Hepsinde o kadar fazla mutlu görünüyordum ki o mutluluk bile imkansız gibiydi.

Çok mu aşıktım yani ona? Hep öyle bakmıştım fotoğraflarda. O kadın da demişti mi ben onsuz yapamazmışım.

Elerimi yüzüme kapatıp derin derin nefesler aldım.

Bu çılgıncaydı. Buradaki kimseyi hatırlamıyordum ama kendi ailemi hatırlıyordum. Sorun şuydu hatırladığım her şey hiç olmamış gibi silinmiş hatırlamadığım her şeyin ise merkezinde kalmıştım.

Bir anda kafamda şimşekler çakıyormuş gibi hissederken yüzümü açtım. Bu mümkün müydü? Başka bir boyutta olabilir miydim? Eğer öyleyse benim yerime geçen Farah'da şu an benim ailemin yanında mıydı? Belkide o geçen nasıl olduğunu bilmeden bir şekilde boyut değiştirmiş ve onunla yer değiştirmiştik.

Çünkü bu telefondaki fotoğraflar bani aitti. Tek yumurta ikizim olsa dahi bana bu kadar benzeyemezdi. Yüzümüzdeki benlerin yeri bile aynıydı.

Peki bunu nasıl düzeltecektim? Kendi boyutuma nasıl geçecektim? Bunun bir yolu olmalıydı. Buraya bir kapıdan ya da geçitten gelmiş olmalıydım. Onu yeniden bulmam gerekiyordu.

Bu odadan açılıyor olması olasıydı. Çünkü uyandığımda kendimi burada bulmuştum.

Hızla yataktan kalkıp ne aradığımı daha doğrusu neye benzeyen bir şey aradığımı dahi bilmeden odayı arşınlamaya başladım.

O gece tek hatırladığım şey uyuduğumdu. Bu her neyse ben uyurken olmuş olmalıydı.

Yatağın altına baktım, kapının arkasına, kitaplığın arkasına, kitapların arasına dolabın içine, odanın içinde olan banyoya... Her yere odanın içinde olan halının altına bile baktım. Ama gördüğüm tek şey parke ve duvarlardan ibaretti.

"Uyandın mı?" Diye seslenen kadının sesiyle daha fazla yatağın altına bakmayı kesip "Evet." Diye cevap verdim.

En azından şimdi her şey yolundaymış gibi davranıp hazırlanmalı ve Esved'le okula gitmeliydim. Düşündüklerimi onlara anlatamazdım. Muhtemelen boyut değiştirdiğimi söylediğim anda beni hastaneye yatırmak isteyeceklerdi. Ve ben evime dönmek istiyorsam hastanede ruhumu uyuşturmalarına müsaade edemezdim.

Dolabı açıp okul formasını aramaya başladım. En azından boyut değiştirirken onun hayatına adapte olacağım detayları bilmem gerekirdi. Böyle en ufak şeyin yerini dahi bulamazken yakalanmam çok sürmezdi.

ÇOKLU OLASILIK Where stories live. Discover now